13 Ocak 2012 Cuma

RÜYALARDAN FAYDALANMAK

Küçüklüğümde hatırladığım iki rüya var.
Birincisi, o yıllarda oturduğumuz, Beyoğlu’nun eski ama güzel binalarından birinde olan, 5.katındaki evimizin balkonundan aşağıya uçuşum...
İkincisi ise, yine aynı evin sokağında olan ekmek fırınının önünde örgü ören adam.. Bu pembe diziler gibi peş peşe geceler boyunca gördüğüm bir rüyaydı ama. Adamın ördüğü şey, genişçe bir atkı gibi dümdüz uzayıp giden bir şeydi. Ne olduğuna anlam veremediğim şeyi örerken adam, ben yere diz çöker onu seyrederdim, bacaklarım yorulduğunda da uyanırdım. Ertesi gece kaldığı ilmekten devam ederdi adam, ben de oturmaya devam...
Seneler geçti üzerinden ve ben artık rüyalarımı hatırlayamaz oldum. Ben ve benim gibiler “rüya görmüyoruz” diyerek, unutkanlığımızın üstünü örtmeye çalışsak da, bilim bunun aksini söyledi daima. Herkes rüya görür ama herkes hatırlayamaz. Bunu bilmeme rağmen, ne yaparsam yapayım, son 1 seneye kadar, ben o hatırlayamayan gruptan oldum. Bunu önemsememeye çalışsam da, ila ki ben de birilerine gece gördüklerimi anlatayım istedim o zaman içerisinde..
Reiki ile tanıştıktan sonra, zihinsel gelişimle ilgili okuduğum kitapların sayısı da arttı. Her çevirdiğim sayfada beynin gücüne biraz daha şaşırdım, biraz daha kapıldım bu dünyaya. Artık tek amacım kendi beynimin kullanım alanını arttırmaktan ibaretti.
Azimliyim ve de inatçıyım ya..Karar verdim. Bu işi çözecek ve rüya yorumları yapan kitaplara ihtiyaç duyacak hale gelecektim.
Kitaplarda birbirinden farklı yöntemler anlatılıyordu. Ben içlerinden kendime en uygun bulduğumu seçtim ve başladım uygulamaya.

1.Hafta: Her gün aynı saatte uyumaya özen gösteriyordum. Düzensiz uyuyan biri olarak bu bana çok zahmetli gelse de, vazgeçmedim amacımdan. Her gece saat 23:00de yatağa giriyor, bir gece lambasını açık bırakıyor ve tavana bakarak beynimi boşaltmaya çalışıyordum. Önceleri beynimi nasıl boşaltacağım sorusunu o kadar çok düşünürdüm ki, adeta patlardı beynim, boşalmak yerine.. Sonra zaman içerisinde hiçbir şey düşünmeden durabilmeyi öğrendim.
2. Hafta: Nefes egzersizlerine başladım. Beynimi boşaltırken, içimdeki havayı da temizliyor, kafamda canlandırdığım denizi ya da ormanı soluyordum içime. Başlangıçta komik gelse de, ilerleyen günlerde bir denizi düşlemek kolaylaştı benim için. Gerçekten denizin tuzlu suyunun sinüslerimi açtığını hissediyordum hafta bitiminde. Ya da kokusunu alıyordum bir kır çiçeğinin...
3.Hafta: Bir kaset doldurdum kendi sesimle. “Rüyalarımı hatırlıyorum”, “sabah olduğunda rüyamı size anlatacağım”, “ben rüyamda gördüm”..vs tarzında cümlelerden oluşan bu kaset, nefes egzersizim boyunca boş dönüyor, ben tam uykuya dalmak üzereyken kendi sesimi duymaya başlıyordum.
O hafta bir c.tesi gecesi rüyamda çok net bir şekilde, bir telefon numarası gördüm. Beyaz atlı prensimin telefonuydu belki de bu. Ya da bana bir kapı açacak çok önemli birinin telefonuydu. Bütün Pazar günü telefonun başında bu numarayı tuşladım, açan olmadı. Pazartesi günü işe gelir gelmez yeniden denediğimde, karşı taraftan ses geldi:
-Vitamin Büfe
-!
Köşe başındaki tostçunun telefonuymuş meğer. Önce çok güldüm kendime. Sonra düşününce Cumartesi günü öğle yemeğinden sonra bir şey yemediğimi hatırladım. Karnım açtı ve beynim bana bunu anlatmak istiyordu. Bu keşfim o kadar büyüledi ki beni, merakım daha da arttı.
4.Hafta: Yatarken, başucuma rüyamda görmek istediğim şeyi yazmaya başladım. Bu konuyla ilgili ne yapmalıyım? Şu konuyla ilgili nasıl davranırsam doğru olur? Ben bununla ilgili ne yapmak istiyorum?.. soru şekillerim bunlara benziyordu. Yatağıma yatarken önce sorumu yazıyor, sonra ilk üç hafta yaptıklarımı yapıyor, sorumu düşünerek uykuya dalıyordum ve sabah kalktığımda sorumun cevabını bilerek uyanıyordum. Bilinçaltımın bana hangi durumda nasıl davranmam gerektiği konusunda yaptığı kılavuzluk sonucunda karar vermek ve eyleme geçmek çok kolaylaştı. Bu sayede, işten istifa ettim, yeni iş teklifini kabul ettim, sevgilimden ayrıldım, evlenmedim, göç ettim, bir sürü bir sürü şey yaptım daha yazamayacağım...
Beynin en verimli zamanının uykudaki zamanı olduğu düşünüldüğünde rüyalardan yardım istemek kadar ekonomik ve kendimizden olacak bir başka yol daha keşfedersem bir gün, onu da anlatırım.
Şimdilik güzel rüyalar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

ARINMA Affetmek Alglamada Anlatm Aramak Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar BEREKET BOLUK Bahar Bayram Beden dili Bedensiz Beyinde Beyni Beynin Beyniniz Bilincine Bilmek Bitkisel Burak DERSLER Davet Deerlerimizin Deniz Depresyonun Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi EGZERSZ Egoist Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe Fregoli GCJoseph GERDE Gcyle Gelecek Gidecek Gizemli HAYIRLI Hasta Hastalklar Hayal Hayallerinizin Hayata Hikaye Hiperaktivite Hipnozu Holografik Hologram Hoşgörü Illuminati KORUMA Kabala Kadim Karanlk Kelimeler Klasik Korkular Korunma Kristaller Kuantum Fiziği Kyamet LKLERMZ MEKTUP MUTSUZ Makbul Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler Mucizeleri NAMASTE Nazar Nefret Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus POZTF PRATK PROGRAMLAMA Paranormal Patolojik Peeling Peinden Pratik Psikoloji Quantum Düşünce RAHATSIZLIIMIZ Rahat Reformist Romantik Ruhsal Sanat Sonsuz Stres Sufizm Tehlikeli Terapi Uymasn Zarar acı affetme aile akıl başkaları beden beyin bilgi bilim bilimsel bilinci bilinçaltı birey bolluk cümle dalga damla degerli düşünce egzersiz ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji evlilik evren fayda fizik fiziksel frekans garip geliim gerilim gerçek geçmiş gizli güven güzel harika hastalık hayat hissederim hoşgörüsüzlük huzur huzurlu ileti ilâc inanç insan insanlar kaos kavga kelime korku kuantum kurallar liste madde mucize neşe olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel pozitif psikolojik refah ruh sağlık seniz sevgi sistem sorumsuzluk sorun sorunlar suyun sıkıntı tabiat tedavi teori tesadüf toplum zaman zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel çekim üzüntü İletişim şifa şükretme