Gerçek Değerlerimizin ve Beklentilerimizin Hayatımız Üzerine Etkileri

Kişiler için önemli olan, gerçek değerlerine göre yaşamak ve seçimlerini de bu değerleri doğrultusunda yapmaları gerektiğine inanmalarıdır. Bu inanış bize hayatımızı daha mutlu yaşamanın yolunu açar. Bunun akabinde ise seçtikleri gerçek değerlere göre yapılan seçimler için de ne kadar çaba harcandığı (şu an, geçmişte değil) ve harcanacağı gündeme gelir. Hayatlarını onlar için esas önemli olan değerlerine göre yaşayamayanlarda ise iç çatışmalar kaçınılmazdır.Gerçek yaşam değerlerinin yanında, kişilerin karşılanmasını bekledikleri duygusal ihtiyaçları ve bunların karşılanması konusunda farklı beklentileri de vardır. Bu konuda çaba göstermeye başladığınız anda bir şeylerin daha farklı gittiğini de görmeye başlarsınız. İlişkilerimizde sorumluluk alarak yani kendi üstümüze düşeni yaparak ve emek vererek yolumuza devam etmeliyiz ki sonuçları görmeye başlayalım.’Hep ben yapıyorum, biraz da o yapsın’ demekle ilerleme sağlanamaz. Burada ortak paylaşımlar devreye girmeli ve karşılıklı beklentiler gündeme getirilebilmelidir. ‘Bir çok kişinin sandığı gibi sevgi bir alış - veriş değil bir veriş – alıştır.’  (Psikolog Suna Tanaltay 'ın bir sözü) ‘ Almayı beklemeden vermek ‘ size tersinin de olacağını gösterecektir. Bu konuda da neleri yapmanın sizin  için daha kolay neleri yapmanın daha zor olduğunu düşünebilir, kendi cevaplarınızı bulabilir ve yolunuzu çizebilirsiniz.Tabii kişilerin cevaplarında kendilerine karşı  dürüst olmaları, kişinin kendisini doğru yönlendirmesi açısından önem taşıdığı gibi kendini doğru ifade edebilmesini de sağlar. Doğru ifade ise karşımızdakiler tarafından olduğumuz gibi algılanmamıza yardımcı olur. Bu da karşımızdaki ile daha sağlıklı iletişim kurmamıza yarar. Ayrıca karşı tarafın bizim beklentilerimizi daha iyi anlamasını da sağlar. Hayatınızın şu an, şu noktasında biraz durup düşünün.Hayatınızı düzene sokmak, ilişkilerinizde daha iyi iletişim kurmak ve dilediğiniz gibi yaşamak konusunda seçimleriniz ve seçimlerinize göre neler yaptıklarınız, yapacaklarınız önem kazanıyor. Gelişim ve değişim olumlu düşünerek ve olumlu yönde harekete geçerek sağlanabiliyor.Bazen gerçek değerlerimiz yerine gizli değerlerimizi (olmasını istemediğimiz ama olması gerektiğini sandığımız) değerlerimiz de ön plana çıkarak bizi yanıltabiliyorlar.Bunları da fark etmemiz ve emin olmamız gerekiyor ki hayatımızda bizim için gerçekten iyi olacak , bizi mutlu edecek doğru seçimler yapabilelim.Hayatımızda sadeleşmelerin önemini daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Hangi konularda sadeleşme yapmak istediğiniz ve istemediğiniz de önem kazanıyor. Çünkü burada her zaman önemli olan, hayatınızı düzenlemek adına sizin seçimleriniz olmalı. Bu konuda da gerçekten neyi yapıp neyi yapamayacağınızı seçmeniz, gerektiğinde çevrenizdekilere bildirmeniz ve uygulamaya geçmeniz de sadeleşmelere başladığınızı ve sınırlarınızı çizmeye yöneldiğinizi gösterir.Ne isteyip ne istemediğimize karar verirken bizi engelleyen kör noktaları da görmemiz gerekiyor.Bunlar da bizim kendimize soracağımız sorularla ortaya çıkabilir. Kendi kendimize de doğru ve cesur soruları sorarak yardımcı olabiliriz.Ancak bazen de bize birilerinin cesur soruları sorması gerekir.Son olarak  değinmek istediğim de, kişiler bazen güvendikleri alandan dışarı çıkmak istemezler. Çünkü neyle karşılaşacaklarını tam olarak kestiremezler veya karşılaşacakları ile başa çıkamayacaklarını düşünürler. İşte bu durum bile, başlı başına, kişiler için bir engel yani blokaj oluşturur.Koçluk çalışmaları bu blokajları ortadan kaldırmak için her kişinin kendine göre doğru yolu bulmasında ve bakış açısını genişletmesinde yardımcı olur. Yine de kişiler güvendikleri alandan hiçbir şekilde çıkamıyor yada bunu istemiyorlarsa ya içinde bulundukları duruma göre yaşamayı seçmek zorunda hissediyorlardır yada altta yatan daha önceden gelen inançları, geliştirdikleri önyargıları veya bazı korkuları sebebiyle hareket geçemiyorlardır. Bunların hangisinin öne çıktığı da soru cevaplarla ortaya çıkmaktadır. Sonuçta tabi ki kişi dilediği yolu seçecektir. Kendisi için doğru olduğuna inandığı veya öyle olmasının doğru olduğuna inandığı için. Bu noktada kişinin kendi seçimleri ve vereceği kararlar ilerde pişmanlık duymaması açısından önem kazanır. Kişi burada kendi seçimlerinin sorumluluğunu alıyordur, almalıdır.Sonuçta kişilerin önce bir şeyi gerçekten istemeleri, inanmaları ve sabırlı olmaları, üstüne düşenleri yaparak uygulamalara önem vermeleri, ellerinden gelen her şeyi yaptıklarından emin olmaları, gelişimi ve istenen noktaya, hedefe varışı mümkün kılar.