Öncelikle sağlığınız için şükredin her durumda sizden daha kötü durumda olanları düşünerek şükretmenizin çok faydası olacaktır. Şükretmek hayatınıza güzel şeyleri çekmenin anahtarıdır. Şükrettiğiniz herşey artarak büyür ve gelişir. Dikkatinizi kesinlikle hastalığınıza vermeyin, unutmayın dikkatinizi verdiğiniz herşeye enerjinizi gönderirsiniz ve enerjinizi gönderdiğiniz herşey büyür. Dikkatinizi hayatınızdaki güzel şeylere odaklayın.
Bol bol gülümseyin, gülümsemek insanın hormonlarını ve biokimyasını çok olumlu etkiler. Kendinize gülmek için daha fazla imkan oluşturun. Size hastalığınızı hatırlatan yada sürekli dertlerini anlatan insanlardan uzak durmaya çalışın. Bu insanlar enerjinizi düşürür ve sağlığınızı da olumsuz etkiler. Olumlu ve mutlu insanlarla birlikte zaman geçirmeye çalışın.
Yeni alışkanlıklar edinmeye çalışın, özellikle yapmak istediğiniz ama bugüne kadar yapamadığınız bir şeyler varsa bunlara odaklanın. Bu bilinçaltınıza benim daha işlerim var ve bunun için iyileşmeyi seçiyorum mesajı verecektir. Tıbbi tedavinizi kesinlikle ihmal etmeden sizi tamamlayıcı olarak destekleyecek reiki, meditasyon, yoga gibi ruhsal çalışmalarda bulunmanız da stres düzeyinizin düşmesine yardım edecektir. Yine inançlarınız doğrultusunda dualar etmeniz yada ibadet etmeniz de manevi gücünüzü yükseltecektir.
En önemlisi kendinize sağlıklı olmak için izin verin her gün aklınıza geldikçe “ Sağlıklı olmak için kendime izin veriyorum” olumlamasını yapmanızı öneririm.
Geceleri yattığınız zaman uyuyana kadar olan zaman diliminde kendinizi sağlıklı ve çok mutlu olarak imgelemenizi öneririm. Bu süre beyin dalgalarının alfa ritmine girdiği süredir ve yaptığınız imgelemeler, olumlamalar direk bilinçaltınıza gidecektir.
Hasta olmak da sağlıklı olmak da bir seçimdir ve önemli olan sizin sağlıklı olmayı seçmenizdir. Bedeniniz bir kaç senede bir kendisini yenilir bir kaç sene sonra aynı hücrelere sahip olmayacaksınız. Eğer düşüncelerinizi değiştirirseniz hücrelerinizde değişecektir.
İnsan düşüncesinin DNA yı etkilediğine dair bir çok bilimsel çalışma vardır. Rus bilim adamı Dr.Vladimir Poponin DNA ile ilgili çok ilginç bir deney yapmıştır. Bir kabı tamamen boşaltan ve içinde vakkum adı verilen boluk oluşturan bilim adamı kabın içinde sadece fotonları bırakmıştır. Fotonların dağılımını inceleyince beklendiği gibi tamamen rastgele bir dağılım gösterdiklerini görmüştür. Daha sonra kabın içine DNA yerleştirmiş ve yeniden kabı tamamen boşaltmıştır. Bu sefer fotonların dağılımını incelediği zaman fotonların DNA’nın çevresinde düzenli olarak dizildiğini görmüştür ve ilginç olan DNA kaptan çıkartıldıktan sonra bile fotonlar hala DNA varmış gibi dizilimlerini korumuşlardır. Bu deney insan DNA ‘sının atom altı dünyayı etkilediğini göstermektedir. Ayrıca DNA’nın bir enerji alanı vasıtasıyla fotonlarla bağlantı kurduğu görüşünü de Dr. Poponin bu deneyle ortaya atmıştır.
Bir diğer deney Amerikan ordusu için yapılmıştır DNA için vericilerden lökositler yani beyaz kan hücreleri alınıp ve elektriksel degisimlerin ölçülmesi için özel kutulara yerlestirilmiştir. Deneyde, verici kişi bir odaya yerlestirilip kendisinde degişik duygular üreten”duygusal stimulasyon”lar kullanılmıştır. Yani kendisinde farklı duygu durumları oluşturacak video klipleri izlemesi sağlanmıştır. DNA verici ile aynı binada fakat farkli bir odaya konuldu. Hem verici hem de onun DNA’ sı bilimsel cihazlarla incelendi ve verici duygusal inisler veya çıkışlar gösterirken DNA’sının da aynı anda elektiriksel yanıtlar verdiği tespit edildi. Yani kişinin duyguları DNA’sı kendi bedeninde olmasa bile DNA’yi etkilemekteydi. Duygularımızın DNA’yı etkileyebileceğin en güzel kanıtlarından birisi olan bu deneyde DNA kişiden ne kadar uzaklaştırılırsa uzaklaştırılsın sonuç değişmedi yani her durumda kişinin duyguları DNA’sını etkiledi. Bu deneyden çıkartmamız gereken sonuç duygularımızın DNA’mızı yani sağlığımızı etkilediği gerçeğidir ve olumlu duygular hisseden bir insanın sağlıklı olma şansı her zaman daha fazladır.
Yine DNA ile ilgili bir başka önemli deney Heart Math Enstitüsü tarafından yapılmıştır. Bu deneyde, bir kaç insan DNA’sı, üzerinde ölçümler yapılabilecek özel kaplara alındı. Vericiler meditasyon konusunda eğitimli ve istedikleri duyguları üretebilen insanlardı. Bu kişilere belli duygulara odaklanmaları söylendi ve bu esnada DNA’larındaki değişimler incelendi. Vericiler sevgi, minnet,merhamet gibi olumlu duygular hissettikleri zaman DNA’larında gevşeme oldu ve uzunluğu arttı. Vericiler öfke, korku, stres gibi duygular hissettikleri zaman ise DNA’ları daraldı ve kısaldı ki bu DNA’nın sağlıksız bir duruma geldiğinin göstergesiydi.
Lütfen bir an için düşünün olumlu duygular DNA yapınızı değiştirebiliyor ve sağlıklı hale gelmesini sağlıyor. Sağlığınız için yapabileceğiniz en önemli şeylerden birisi sevgi, minnet, şükür ve anlayış gibi olumlu duygulara sahip olmanızdır. Sorununuz ne olursa olsun bu olumlu duygular bedeninizin kendisini iyileştirmesi için çok önemlidir. O halde hemen şimdi yüzünüze kocaman bir gülümseme kondurun ve hemen size kendinizi iyi hissettirecek ne varsa bunlara odaklanın.
Sevgilerimle
Berna Özcan Demir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder