Hepimiz her gün çeşitli sebeplerle internetle ilişki kuruyoruz. Bilgi alıyor, bilgi veriyoruz bazen. Arkadaşlıklarımızı ve hatta ilişkilerimizi internetten yürütüyoruz. Tabi yeni arkadaşlıklara, yeni ilişkilere başlıyoruz. İnternette tanıştığın birine aşık olmanın bugün bir çoğumuz için yeni bir tarafı yok. Ancak hayatımın son yedi ayında yaşadığım deneyimlerin farkında olmadan beni bir şekilde bir misyon sahibi yaptığını hissettiğimden bu yazıyı mutlaka yazmam gerektiğini düşündüm.
Bundan yedi ay önce hayatımın en karanlık dönemlerinden birindeydim. Bir sene önce yine mutsuz ilişkilerimden biri bitmiş, üzülememiştim bile. Kırılmaya izin vermeyecek kadar az seviyordum artık karşımdakileri. Hayatım boyunca kimseyi severek seçmemiştim, beni seviyor gibi hissettirenler arasından tercih etmiştim birilerini. Elbette çok mutlu anlarım da olmuştu ama geriye dönüp baktığımda korkak ve sinik bir ruhun günlük kazanımlarıymış yaşadıklarım. İçimdeki boşluk beni yiyip bitiriyordu. Psikolog seanslarına başladım. Ayşe Hanım’la aylarca sürdü bu seanslar. Korkularla yüzleşmek ne zor bir deneyim…
İçimde saklı kalmış her şeyi döktüm. Sadece psikoloğuma değil, arkadaşlarıma da… Kim olduğumu neyi tercih ettiğimi karıştırdığım zamanlar oldu. Sonra kendi seçimimle birilerine aşık oldum ama onlar beni sevmedi. Beni sevmiyor diye ağladım Ayşe Hanım’a. En baştaki korkum sevilmemekle yüzleştim. Kabul etmesi en zor şeylerden biri, yaşamışsanız bilirsiniz. Bu süreci yaşarken erkeklerin bizden daha şanslı olduğunu düşündüm. Roller gereği onlar hep şanslarını deniyor ve hayır cevabına bir şekilde alışmış oluyorlar. Böyle bakınca biraz prenses edası oldu ama değil. Sadece “benim durumumda olan” bizler, bu konuda beceriksiziz.
Günler geçiyordu, seanslar bitmişti ve ben duygularımı paylaşmakla ilgili arkadaşlarıyla da bariyerleri olan biri olmaktan çıkmış, yaşadığı her duyguyu çevresiyle paylaşabilen birine dönmüştüm. Böylece bir arkadaşım hayatımda ilk defa “kafasını ütülediğimi” tam olarak böyle değil ama bana nasıl yardımcı olabileceğini bilmediğini, mutsuz olduğumu ve bunun için bir şeyler yapmam gerektiğini söyledi. İşte hayatımda internetin etkisini tam olarak bundan sonra deneyimledim.
İşten eve yürümüş yolda bir fikir gelmişti aklıma. Çok yalnız hissediyordum kendimi. Çevremde bana benzeyen biri yoktu. İnternette aradığımda belki bulabilirdim. İtiraf etmeliyim ki çok umut bağlamamıştım. Sadece çözüm yollarından biri olarak deneyip sonra da elemeyi düşünüyordum. Arama motoruna birkaç kelime yazdım ve sonuçlar önümde dizildi. İlk sıradaki linke tıkladım. “Seviyeli ilişki sitesi” diye tanımlıyorlardı kendilerini. Öncelikle psikolojik bir test çözmeliydim. Testi çözdüm, tanıtıcı bilgiler girdim. Neyse ki isim ya da fotoğraf gerekmiyordu. Bunları yaparken ayıp, bayağı bir şey yapıyor duygusu içimden hiç gitmedi. Ama kendime sürekli bir çıkış yoluna ihtiyacım olduğunu hatırlattım. Önümde kim olduklarını bilmediğim ama yüksekten düşüğe ne kadar uyumlu olabileceğimizi gördüğüm bir liste belirdi. Listeyi inceliyordum ki biri bana gülümsedi. Bu gülümseme ilk adım oluyormuş sitede. Ben de gülümsedim ve konuşmaya başladık. Beş gün her gece yaptığımız yazışmalardan sonra birbirimizle tanıştık. O günden itibaren sevdim onu. Evrende birinin sana bu kadar benziyor olduğunu görmek muhteşem bir şey. İkimiz de ikizler burcuyuz, aynı yıl doğmuşuz benden sadece üç gün büyük. Biliyorum ki her konuda ben iyi ya da kötü ne hissediyorsam o da aynısını ya da çok benzerini hissediyor. Şimdi müstakbel eşim olan sevdiğim adamla çok mutluyum.
Mutluluk yayılma isteklisi bir şey. Geçen bu yedi ay içerisinde hissettiğim bu mutluluğu herkes kendinde hissetsin istedim. Çevremde çok fazla yalnız kadın ve erkek var. Çok yalnızlar ama internette bir tanışma sitesinde mutluluğu aramak onların entelektüel duruşlarına uygun değil. Tıpkı benim üye olurken hissettiğim rahatsızlık gibi… Arkadaşlarıma internetin nasıl hayatımı değiştirdiğini anlattım ve hala anlatıyorum. 54 yaşındaki eski direktörüm kendi yaşına uygun bir adamla tanıştı bu sayede. Şimdi çok mutlu ve beni her gördüğünde teşekkür ediyor. Bir başka arkadaşım uzun sürmüş bir yalnızlıktan sonra yeni bir başlangıç yaptı. Henüz ikna edemediklerim de yeni yeni sorular soruyorlar anlamak için. Nasıl olurlar, nasıl oluruz bilmiyorum. İnternette her deneyim mutluluk demek değil ilişkilerde. Ama büyük şehirlerde küçük hayatlar yaşıyoruz işte ve yüz yüze tanıştıklarımızla her zaman aynı yöne bakamıyoruz. Henüz size yakın olanı bulamamışsanız belki bilmediğiniz doğruları aramanın vakti gelmiştir. Bildiğiniz yollar işinize yaramıyorsa bilmediklerinizi denemeye değer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder