Gözlerimiz gözlerinde asılı kaldığında, gözlerinin esiri olmuşuzdur maşukun. Gönlümüzde saklı olan gözbebeğimizi, kem gözlerden koruruz. Gözlerinin içine bakarız, gözümüzün nuru olanın. Gözden ıraktır belki ama istesek de gönlümüzden uzaklaştıramayız. Göz görmeyince gönül katlanmıştır ne de olsa diyerek neleri göze almışız, nelere göz yummuşuzdur bir çift çeşm-i siyah uğruna. Gözlerimizden döktüğümüz incileri yüreğimize akıtmışızdır, aslında ağlamamışızdır da olayın tüm sorumlusu, çoğu zaman gözümüze kaçan hain bir toz zerresidir. Can ipliğine ateş düşünce, ateşi söndüren gözyaşlarımız olmuştur. Kibir ateşiyle yedi bin yıl cehennemde kalır Yezidi şeytanı, gözyaşları yedi küpü doldurur, ateş bile üşür bu gözyaşlarıyla.
Aragon Elsa’nın Gözleri’nde kaybedip yeniden bulmuştur cenneti. Gözlerinde bir damla yaş belirince Elsa’nın göklerden daha parlak olmuştur bakışları. Yağmur sonrası gökyüzü bile kıskanmıştır o gözleri. Şairin kâh Hindistan’ı kâh Peru’su olmuştur o gözler.
Gece saçlı Züleyha, Yusuf’un gözlerinde kaybetmiştir her şeyini; Yakup, Yusuf’un acısından kör etmiştir gözlerini, gözlerinden akan her damla Yusuf’tur aslında
Hera tarafından bütün bebekleri öldürülen güzeller güzeli Lamia, uyuyamaz geceleri yürek acısından. Zeus, alır o bir çift gözü ve yüreğindeki acıyı Lamia’nın, bir kaba koyar, diner acısı, uyur Libya güzeli Lamia geceleri mışıl mışıl.
Hypnos tutulmuştur Latmos dağlarının çobanına, onun gözleri açık uyumasını sağlamış ki sevgilisini gece de doya doya görebilsin diye.
Dünyalar güzeli talihsiz Medusa, Athena tarafından cezalandırılmış ve Medusa’nın gözleri bakanları taşa dönüştürmüştür.
Algılama kapasitesi en gelişmiş diyebileceğimiz bir fotoğraf makinesinden dahi gelişmiş olan organımız yani gözlerimiz mitolojinin, inanç sistemlerinin, ezoterizmin ve şairlerin ilham kaynağıdır.
Göz ile sembolleştirilen en önemli olgu ise hiç şüphesiz nazardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder