İSTEDİĞİNİZ SONUÇLARI ELDE ETMENİN YOLLARI
Bütün dilekleriniz gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Herkes bunu bilir. Şüpheci kişiler, bunu duaların işe yaramadığına dair bir kanıt olarak yorumlarlar. Ancak göz ardı ettikleri bir nokta vardır: Dileklerinizin karşılık bulması için bilimsel temeli net bir biçimde anlaşılarak etkin kullanılması gerekir. Ancak bundan sonra belirli bir isteğin neden etkin olmadığını anlayabilir ve onu daha etkin kılmak için pratik bir yöntem bulabiliriz.
Peki dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık bulmadığını fark ederseniz? Ne olur o zaman? Böyle bir başarısızlığın temel nedenlerini anlamalısınız. Bu nedenler güven eksikliği ve çok fazla çabadır. Birçok kişi, bilinçaltının işleyişini tam olarak anlayamaz ve dileklerinin gerçekleşmesine mani olur. Zihninizin nasıl çalıştığını bildiğinizde, büyük ölçüde güven kazanırsınız.
Unutmayın, bilinçaltınız ne zaman bir fikri kabul etse, hemen bunu uygulamaya başlar. Bunun için bütün önemli kaynaklarını kullanır. Derin zihninizin bütün zihinsel ve spiritüel yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi fikirler için geçerlidir, ancak kötü fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak, eğer bilinçaltınızı olumsuz biçimde kullanırsanız, bu soruna, başarısızlığa ve karışıklığa neden olur. Yapıcı biçimde kullanırsanız; kılavuzluk, özgürlük ve zihinsel huzur getirecektir.
Düşünceleriniz olumlu, yapıcı ve sevgi dolu olduğunda, doğru cevabı almanız kaçınılmazdır. Bu nedenle başarısızlığın üstesinden gelmek için yapmanız gereken tek şeyi bilinçaltınızın fikrinizi ya da isteğinizi kabul etmesini sağlamaktır. Siz bunun gerçekliğini kabul edin, zihninizin yasası gerisini halledecektir. İsteğinizi inanç ve güvenle devredin; bilinçaltınız bu görevi devralacak ve size cevap verecektir.
Ne zaman bilinçaltınızı sizin için bir şey yapmaya zorlamak isteseniz, başarısız olursunuz. İstediğiniz sonuçlar, yaklaşmak yerine uzaklaşır. Bilinçaltınız zihinsel bir zorlamaya tepki vermez. İnancınıza ya da bilincinizin kabulüne tepki verir.
Sonuç elde etme konusundaki başarısızlığınız şu ifadelerden de kaynaklanabilir:
Her şey kötüye gidiyor.Asla karşılık alamayacağım.Çıkış yolu göremiyorum.Durum umutsuz.Ne yapacağımı bilmiyorum.Karmakarışık oldum.Bu tür ifadeleri kullandığınızda, bilinçaltınız size karşılık vermez ve sizinle işbirliği yapmaz. Sürekli yerinde sayan bir asker gibi, ne ileri ne de geri gidersiniz. Başka bir deyişle, hiçbir yere gidemezsiniz.
Bir taksiye bindiğinizi ve taksiye bir sürü farklı yön söylediğinizi düşünün. Kafası karmakarışık olurdu herhalde. Sizi hiçbir yere götürmek istemeyebilirdi. Talimatlarınıza uymaya çalışsa da, bunu yapamayabilirdi. Sonunda kendinizi hiç kimsenin aklına gelmeyen bir yerde bulabilirdiniz.
RAHATLIK İŞİ ÇÖZER
Çok soğuk bir havada kalorifer ocağı bozulan ev sahibi tamirci çağırmıştı. Tamirci hemen geldi. Yarım saat içinde ocak yeniden çalışıyordu. Tamirci ev sahibine 200 dolarlık bir fatura çıkardı.
“Ne!” diye bağırdı ev sahibi öfkeyle. “Ne kadar uğraştın ki! Tek yaptığın küçük bir parçayı değiştirmek oldu. Beş dolardan fazla etmeyecek bir alet için ne hakla benden 200 dolar istersin?”
Tamirci omuz silkti. “Ben parça için sadece iki dolar istedim. Fiyatı bu kadardı”
Ev sahibi elindeki faturayı salladı. “İki dolar mı?” diye bağırdı. “Burada 200 dolar yazıyor!”
“Doğru” dedi tamirci. “Neyin bozuk olduğunu ve bunun nasıl onarılacağını bilmenin değeri 198 dolar”
Bilinçaltınız usta, her şeyi bilen bir tamircidir. Vücudunuzdaki her organın nasıl çalıştığını ve nasıl iyileştirileceğini bilir. Sağlık komutu verirseniz, bilinçaltınız bunu yerine getirecektir. Burada anahtar, gevşemedir. “Rahatlık işi çözer”
Ayrıntılara ve sıkıntılara saplanıp kalmayın. Sonucun ne olacağını bilin. İster sağlıkla, ister parayla, ister ilişkilerle ilgili olsun, sorunun çözümünün mutluluğunu hissedin. Ciddi bir hastalıktan kurtulduktan sonra ne hissettiğinizi hatırlayın. Hislerinizin, bilinçaltının faaliyetinin mihenk taşı olduğunu unutmayın. Yeni fikrinizin sonuçlandığını hissetmeli, bunu gelecekte hayata geçecek değil, şu anda hayata geçmekte olan bir şey gibi görmelisiniz.
İRADE GÜCÜNÜ DEĞİL, HAYAL GÜCÜNÜ KULLANIN
Bilinçaltının güçlerini kullanmak, bir engeli itmeye çalışmaya benzemez. Daha çok çalışmak daha iyi sonuçlar doğurmaz. İrade gücünü kullanmayın. Bunun yerine, sonu ve bunun yaratacağı özgürlük halini gözünüzde canlandırın. Zekanızın araya girmeye, sorunu çözmek için yollar bulmaya ve bu yolları bilinçaltınıza empoze etmeye çalışacağını göreceksiniz.
Buna direnç gösterin. Entelektüel sorun çözme becerilerinizi bir kenara bırakın. Basit, çocuksu, mucizeler yaratan bir inancı korumaya çalışın. Gözünüzde, bu rahatsızlıktan ya da sorundan kurtulmuş halinizi canlandırın. Peşinde olduğunuz özgürlük durumunun duygusal hazzını hayal edin. Her türlü bürokrasiyi süreçten çıkarın. En iyi yol, basit yoldur.
DİSİPLİNLİ BİR İMGELEM NASIL HARİKALAR YARATIR?
Bilinçaltından karşılık almanın en iyi yollarından biri disiplinli ya da bilimsel hayal gücüdür. Daha önce de gördüğümüz gibi, bilinçaltı, vücudun mimarı ve inşaatçısıdır. Bütün hayati fonksiyonlarınızı kontrol eder.
İnanmak, bir şeyi doğru kabul etmek, o varmış gibi yaşamaktır. Bu halini koruduğunuz sürece, dileklerinizin gerçekleştiğine tanık olmanın keyfini yaşarsınız.
Bir dileğin gerçekleşmesi için üç aşamaya ihtiyaç vardır:
Sorunu fark etmek ya da kabul etmek.Sorunu, en iyi çözümü ya da çıkış yolunu bilen bilinçaltınıza devretmek.Gerçekleştiğine derinden inanarak huzur bulmak.Kuşkular ve tereddütler dileğinizin gerçekleşmesini engeller. Kendi kendinize “keşke iyileşebilseydim” ya da “umarım işe yarar” demeyin. Yapılacak iş hakkındaki duygunuz, gidişatı belirler. Uyum sizindir ve sağlığında sizin olacağını bilin.
Bilinçaltının sınırsız iyileştirici gücü için araç olarak etkin hale gelebilirsiniz. Sağlık fikrini tam bir inançla bilinçaltına devredin; sonra gevşeyin. Kendinizi onun gücüne bırakın. Duruma ve koşullara “bu da geçecek” deyin. Gevşeme ve inanç yoluyla, bilinçaltınızı aşılayın. Bu, fikrin ardındaki kinetik enerjinin devreye girmesini ve bu fikri hayata geçirmesini sağlayacaktır.
ZORLAMA TERS ETKİ YAPAR
Emile Coué, konferansları sayesinde ABD’de pek çok hayran ve takipçi kazanan önemli bir psikologdu. En önemli görüşlerinden biri şuydu: “Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında, kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur”.
Buna ters etki yasası adını veriyordu.
Yerde duran dar bir tahtanın üzerinde yürümeniz gerektiğini düşünün. Bunu hiç kuşkusuz kolayca yaparsınız. Bir de aynı tahtanın yerden beş metre yukarıda ve iki duvar arasında asılmış olduğunu düşünün. Üzerinde yürür müsünüz? Yürüyebilir miydiniz?
Herhalde hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz, hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok isterdiniz, ama düşme korkunuz size engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf ettikçe, düşme fikri daha güçlü hale gelirdi.
“Başarısızlığımın üstesinden gelmek için irade gücümü kullanacağım” düşüncesi, başarısızlık düşüncesini güçlendirir. Zihinsel çaba, istenen şeyin tersini yaratarak kişinin kendi yenilgisine neden olur. İrade gücünü arttırmak üzerinde yoğunlaşmak, güçsüzlük durumunu vurgulamaktadır. Bu, yeşil bir hipopotamı düşünmemek için elinizden gelen her şeyi yapmaya karar vermeniz gibidir. Karar, yeşil hipo fikrini zihinde baskın hale getirir; bilinçaltı baskın fikre her zaman daha fazla tepki verir. Bilinçaltınız, çelişen iki önermeden daha güçlü olanı kabul edecektir.
Kendinizi şunları düşünürken bulabilirsiniz:
İyileşmek istiyorum. Neden iyileşemiyorum?Çok uğraşıyorum, neden sonuç alamıyorum?Kendimi daha fazla zorlamalıyımSahip olduğum bütün irade gücünü kullanmalıyımHatanızın nerede olduğunu görmelisiniz. Çok fazla uğraşıyorsunuz! İrade gücünüzü kullanarak bilinçaltınızı fikrinizi kabul etmeye zorlamayın. Bu tür girişimler sizi başarısızlığa mahkum eder. Bu durumda, dilekleriniz ters tepebilir. Çaba sarf etmediğiniz bir yol daha iyidir.
Daha önce başınıza böyle bir şey geldi mi? Bir sınava girmek zorundasınız. Ders çalışarak ve konuları gözden geçirerek çok zaman harcadınız. Her şeyi çok iyi bildiğinizi hissediyorsunuz. Ancak boş sınav kağıdıyla yüz yüze geldiğinizde, zihninizin daha boş olduğunu fark ediyorsunuz. Bütün bildikleriniz kafanızdan uçup gitmiş. Aklınıza konuyla ilgili tek bir şey gelmiyor. Dişlerinizi sıkıyor, iradenizin tüm gücünü topluyorsunuz, ama siz çaba sarf ettikçe, bilgiler daha da uzaklaşıyor sanki.
Hayal kırıklığına uğramış bir halde sınav salonundan çıkıyorsunuz. Zihinsel baskı sona eriyor. Birkaç dakika önce umutsuzca bulmaya çalıştığınız cevaplar birden zihninize hücum ediyor. Kendinize konuları bildiğinizi söylemiştiniz, biliyordunuz da, ama ihtiyaç duyduğunuz anda değil. Hatanız, kendinizi hatırlamaya zorlamanızdır. Aksi etki yasası gereği bu sizi başarıya değil, başarısızlığa sürükledi. Dualarınızın tersiyle karşılaştınız.
ARZULARIN HAYAL GÜCÜYLE ÇATIŞMASI NASIL ÖNLENİR
Zihinsel güç ya da irade gücü kullanmak, karşıtlığın olacağını varsaymaktır. Ancak karşıtlığı hayal etme eylemi, karşıtlığı yaratır. Eğer dikkatinizi arzunuza kavuşmanızı önleyen engeller üzerinde yoğunlaştırırsanız, bu arzuya kavuşmanızı sağlayacak unsurlar üzerinde yoğunlaşması mümkün olmaz.
Herhangi bir fikir, arzu ya da zihinsel imge konusunda bilinç ve bilinçaltınız uyum içinde ya da anlaşma halinde olmalıdır. Zihninizin farklı bölümleri arasında çatışma kalmadığında, dileklerinizin karşılaştığını görürsünüz. Siz ve arzularınız, düşünceniz ve duygunuz, fikriniz ve duygunuz, arzunuz ve hayal gücünüz arasında da anlaşma olmalıdır.
Bütün çabayı minimuma indiren uyku haline geçerek, arzularınızla hayal gücünüz arasındaki bütün çatışmalardan kaçınabilirsiniz. Uyku halindeyken, bilinç büyük ölçüde geri çekilir. Bilinçaltınızı aşılamak için en uygun zaman, uykudan hemen öncedir. Bunun nedeni bilinçaltının en üst düzeyde performansını uykudan hemen önce ve uyandıktan hemen sonra gerçekleştirmesidir. Bu aşamada, arzularınızı etkisiz hale getiren ve bilinçaltı tarafından kabulünü engelleyen olumsuz düşünce ve imgeler kendini göstermemektedir. Yerine gelen arzunun gerçekleştiğini hayal ettiğinizde ve başarının heyecanını hissettiğinizde, bilinçaltınız arzunuzun hayata geçmesini sağlar.
Pek çok kişi ikilemlerini ve sorunlarını, kontrollü, yönlendirilmiş ve disiplinli hayal gücü sayesinde çözer. Doğru olduğunu hayal ettikleri ve hissettikleri her şeyin hayata geçeceğini, geçmek zorunda olduğunu bilirler.
HATIRLAMAYA DEĞER FİKİRLER
Zihinsel zorlama ve aşırı çaba, endişe ve korkuyu göstererek dileklerinizin karşılığını almanızı engeller. Rahatlık işi çözer.Zihniniz gevşediğinde ve bir fikri kabul ettiğinizde, bilinçaltınız bu fikri hayata geçirmek için işe koyulur.Geleneksel yöntemlerden bağımsız düşünün ve plan yapın. Her sorunun bir cevabı ve çözümü olduğunu bilin.Kalbinizin atışı, ciğerlerinizin soluk alışı ya da vücudunuzdaki herhangi bir organın fonksiyonları ile gereğinden fazla ilgilenmeyin. Bilinçaltınıza güvenin ve sık sık ilahi doğru eylemin gerçekleşmekte olduğunu ifade edin.Sağlık duygusu sağlığı, zenginlik duygusu zenginliği doğurur. Siz ne hissediyorsunuz?Hayal gücü en büyük yeteneğinizdir. Güzel ve iyi olanı hayal edin. Siz, hayal ettiğiniz kişisiniz.Uyku halinde, bilinç ve bilinçaltınız arasındaki çatışmalardan kaçının. Yine uyumadan önce, arzunuzun gerçekleştiğini tekrar tekrar hayal edin. Huzur içinde uyuyup keyifli uyanın.Olumlama, öyle olduğunu söylemektir. Zihnin bu tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece, bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak, dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.Bilinçaltının Gücü
Joseph Murphy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder