"Eşruhumun Eşzamanı" filminin senaristi Işık Elçi Günseli ile filmi hakkında Hasan "Sonsuz" Çeliktaş'ın söyleşisi.
Sonsuz:
Sevgili Işık, öncelikle hem seni, hem Şanal Ağabey’i tebrik etmek istiyorum. Yıllar önce daha kitap ilk çıktığında seninle telefonda konuşmuştuk ve bana bir gün bu kitabı film olarak göreceğiz inşallah demiştin. Hayallerinin peşinden koşup da onu gerçekleştirebilen insan sayısı azdır ve her şeyden önce bunun için "özel" bir film bence "Eşruhumun Eşzamanı". Röportajlarda genellikle Şanal Abi'yi dinledik, ama ben bu sefer senin ağzından filme uzanan süreci dinlemek istiyorum...
Işık Elçi:
Sevgili Sonsuz, bir kadın için aşkının filminin yapılmış olması çok güzel. Evet, aslında hayatta pek bir şey hayal etmem ama hissettiğim herşey yada rüyalarımda ki vizyonlar mutlaka gerçekleşir. Duygularım, rüyalarım bana yol gösterir. Güzel olan "bir gün" dediğin zamanların gelmiş olması ve benim bunu yaşıyor olman. Ben daha çok rüyalarımın peşinden gittim. “Rüyalar da çıkar mı acep?” diyenlere yaşayan en güzel örnek olduğumu düşünüyorum. Hmm evet, düş görmek güzel, ama o düşü pek çok kişiyle paylaşıyor olmak ve senin düşünün onlara "umut" vermesi bence en güzel şey.
Sonsuz:
Sinemalarda gösterime girecek bir filmi hazırlamak kolay bir iş değil. Hele ki daha önce bu alanda çalışmamış kişiler için hepten zor. Siz bu kararı nasıl verdiniz? Bildiğim kadarıyla sizi destekleyen bir sponsor, bir yapımcı olmadı. Herşeyinizi kendiniz yaptınız; filmi de Şanal Abi yönetti. Ükemiz sinema tarihinde kendi hayatını filme çeken bir yönetmen var mıdır bilmiyorum, ama Şanal Abi bu konuda belki de bir ilk oldu. Hani sorsan "hayatım roman" diyecek çok kişi vardır da bu topraklarda; hayatını önce romana, sonra filme dökebilmek, bunu da kimseden destek beklemeden yapabilmek büyük bir cesaret işi... Bu açıdan da filminiz hayalleri peşinde koşmak adına da bir "umut" örneği insanlar için... Hadi biraz da filmin yapılma sürecini dinleyelim senden...
Işık Elçi:
Açıkçası çok zorlandık. Pozitif olmak, yakınlık ve sevgi odaklı olmak; bilmediğimiz bir sektörde bizi çok zorladı. Hala Türkiye'de kuantumu bilmeyen ya da yanlış bilip yargıda bulunan çok insan var. Bu yüzden sponsor vs. bulmak mümkün olmadı, ancak film sürecini organize eden kişilerin de profesyonel olmaması bizi zor durumda bıraktı. Şanal çok özel bir şey yapmadı aslında; çünkü onun hayatı her zaman inandığı şeylerin peşinden giderek gerçekleşmiş. O, inandığından ödün vermeyerek, yine kendini yakışanı yaptı. Pek çok kişi cesurca buluyor ama hep öyle değil midir zaten? Cesaret fark yaratmaktır ve liderler bunu yapar. Kuantumun lideri olarak o da yine bir ilk imza attı. Daha önemlisi ikimizde kendi hikayemizi korkusuzca paylaştık. Yeter ki bir ışık olsun diye.
Bununla birlikte filmin yapım aşaması da çok zordu. Mesela iki haftalık çekim, ekip hatalarından ötürü kullanılamadı. Neyse ki fark ettik ve ekip değişti. Şanal çok sevildi. Bu sektörde olanları da şaşırttı; insanlara saygı, emeklerine saygı gösterdi ve her zaman sevgi dili ifade etti. Karşılığı oldu mu? Anlayan sevgi ile anlamayan kendi bildiği dille cevap verdi.
Sonsuz:
Senin en büyük hayallerinden birisi senaryo yazarı olmaktı. Yanılmıyorsam 2006'daydı, senaryo yazım teknikleri eğitimlerine katılıyordun. Projeler hayal ediyordun. Şimdi bir sinema salonunda oturduğunda, kocaman bir perdede yazdıklarını izliyorsun. Bu nasıl bir duygu? Yoksa harala güreleden halen tadını çıkartma fırsatı bulamadın mı?
Işık Elçi:
Evet, senaryo ve dramatik yazarlık eğitimi aldım. Bu günlerin tadını çıkarıyorum. O eğitimi alırken bir rüya görmüştüm: Rüyamda Bursa'da film festivali yapıyorduk. Aradan yıllar geçti "tık" yok. Bir gün rüya defterimi okurken "ya bu rüya neden havada kaldı, madem çıkmayacaktı neden gördüm?" diye söylendim. Film bütçeyi aşınca galadan vazgeçtik. Yapamayacaktık yani. Sonra Bursa As Merkez’den aradılar ve “Galayı biz yapalım, siz sadece katılın” dediler ve öyle de oldu. O anda rüyamı hatırladım ve çok duygulandım. Sen hayal etmeden senin yerine düşlerini yazan bir usta olması güven verici. Hala da koşturuyoruz. Bu kurtlar sonrasında bir ilke imza atıyorsun, sinemacılarla mücadele ediyorsun. Bununla birlikte alışılmış dışında bir film yapmaya çalışıyorsun; küfür yok, acitasyon yok, acı yok vs. vs.
kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder