Bir ilkokul öğrencisinin "hoşgörü" konusunda sorduğu soruya sizlerden gelen yanıtları paylaşıyoruz.
Soru: İlkokul öğrencisi bir okurum bana sormuş: Hoşgörülü olmanın bize faydaları nelerdir? Ben de şimdi size soruyorum: Hoşgörülü olmanın bize faydaları var mı? Varsa neler? Hoşgörülü olmanın zararlı olduğu durumlar var mı? Varsa neler?
Cevap: Hoşgörülü olmak, her şeyi ve herkesi severek olduğu gibi kabul etmek olarak algılıyorum. Bence bunu becerebilmek, insanları koşulsuz sevmeyi, menfaat gözetmemeyi, sabırlı olmayı öğretir. Kişiye, kendisi gibi davranma hakkı olduğunu ve bunu sevgiyle karşıladığımızı söz ve davranışlarımızla gösterirken, başka insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar vermesine hoşgörü göstermemeliyiz.
Cevap: hoşgörülü olmak insana maddi ve manevi unsurlar kazandırır. hoşgörüyü yerinde ve doğru insana gösterirsek amacına ulaşır. aksi taktirde hüsrana uğrarız
Cevap: Hoşgörü karşılıklı olduğu zaman faydalıdır, herkese mutluluk ve huzur verir diye düşünüyorum. Örneğin trafikte birisi size küfür ederse, haksız bile olsanız hoşgörülü olabilir misiniz? Yolda yürürken size çarpıp geçen kaba saba birine nasıl hoşgörülü davranabilirsiniz? adam öldüren, bomba koyanlara vs. de öyle. Birilerinin kötü davranışlarına tahammül etmekle neyi değiştirebiliriz kendimiz üzmekten başka? Tek taraflı oldukça hoşgörü daima bize zarar verir diye düşünüyorum.
Cevap: Hoşgörülü olmak insanın olgun ve dengeli olduğunu gösterir toplum içinde sevilirsin en zor insanlarla bile sohbet etme şansın var zararı ise dengesiz insanların bu tur davranışların sadece bir eziklik ve korkaklık olduğunu söyler .
Cevap: gerçekten hoş görmeyi başarabiliyorsak, bu bizi huzurlu yapar. zihnimizi genişletir. daha çok gülümseriz. büyük resmi daha net görürüz ama hoşgörümüz dildense, sadece bilinçaltımızda olumsuzluk biriktirmiş oluruz ve bu bir süre sonra bir öfke patlaması ve memnuniyetsizlikle bize döner. gerçekten hoşgörülü olmayı başarabiliyorsak bunun diğerleri tarafından istismar edilmesi gibi durumlarda oluyor.böyle bir durumda, her şeyin farkında olup da gene de huzuruna sahip çıkan insandan daha büyüğü yok diyorum.
Cevap: Hayatımıza giren her insan, aileden veya farklı tanışıklıklardan, hepsi de başka başkadır. Biri diğerine benzemez, başka başka özellikler taşırlar. Buna biz de dahiliz. Tabi ki bunda hem taşıdığımız genetik özellikler hem de içinde yetiştiğimiz sosyal ortam etkili. Kimi zamanlarda başkalarını anlayamadığımızı hissederiz. Neden böyle yaptı ki ya da ben olsam asla böyle yapmazdım gibi yorumlar yaparken buluruz kendimizi. İşte böyle durumlarda hoşgörü kurtarıcımız gibidir. Ancak hoşgörümüz sayesinde diğer insanları anlamaya başlarız ve onlarla iletişim kurarız. Bence hoşgörülü olmayan bir insan yalnız kalmaya mahkumdur. Etrafımıza baktığımızda aslında bize en yakın, en sıcakkanlı gelen insanların ne kadar da hoşgörülü olduklarını fark ederiz. hoşgörü insana sosyal çevre sağlar ve farklı özellikleri, farklı kültürleri tanıma fırsatı tanır. Nasıl doğada onca farklı canlı bir arada ama kendi özelliklerini kaybetmeden bulunuyorsa, bizler de hoşgörüye tutunarak bunu başarmalıyız.
Cevap: tabi ki var herkes hoşgörüye sahip olamaz.eğer hoşgörülü isen kazanan, sevilen, değer verilen kişiler listesinde olursun. O da senin mutlu olmana sebeptir.
Cevap: hoşgörülü olmak sadece etrafındaki insanlara karsı gösterdiğin bir şey değildir hoşgörülü olmak insanın zaman zaman kendisine de göstermesi gerektiğini düşündüğüm bir erdemdir. insanlar hayatta hep pürüzsüz yasayamazlar hatalar yapabilirler her şey insanlar için. ama önemli olan ne kadar çok düştüğümüz değil, düştüğümüzde ne kadar çok ayağa kalkabildiğimizdir. hataları için insanları yada hatalarımız için kendimizi suçlamamalıyız. anlamaya çalışmalıyız dinlemeyi bilmeliyiz ancak bu şekilde mutlu olup hatırlanabiliriz. hoşgörülü olmak insanın değer yargılarını genişleteceği gibi çevresinde de sevilmesini ve farklı olmasını sağlayacaktır.
Cevap: aslında bilemiyorum. Şimdi hoşgörü kelimesinin sözlükteki tam karşılığına baktım da. Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek. Son anda sarı ışıkta geçebilmek için gaza basıp yeşil ışıkta geçen, insanların hayatını tehlikeye düşüren insanlara dayanıyoruz, yerlere tüküren insanlara dayanıyoruz, bugün yerli malı haftasını kutlayacağız gelir misin dediğim velimin bana arkadaşlarımla buluşucam günümüz var demesine dayanıyoruz, müşterisine çok kötü davranan esnafımıza dayanıyoruz, belediye otobüslerinde ayakta 3 saat yolculuk yapmak zorunda kalmamıza dayanıyoruz...vs bunlar aklıma gelenler. Biz bu konularda hoşgörülü olmaz isek Türkiye'de yaşamak mümkün mü sizce. Bu olaylarla karşılaşmamak için ya eve kapanacaksınız ya hoşgörülü davranacaksınız. Ya da bir eğitimci olarak sesinizi düşüncenizi duyurabildiklerinizi topluma kazandırmanın hazzı size yetecek. Hoşgörülü olmak bizim toplumumuzda zararlı. o kadar çok şeye tahammül etmek zorunda kalıyoruz ki kendimize bile yabancılaşıyoruz. Bence artık hoş görmemeliyiz. Hoş gördükçe hiçbir şey düzelmiyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığından çıkmalıyız. Bu konular hoş görülmemesi gereken konular ama tahammül edebileceğimiz konularda var. Hoş görebileceğimiz. Benim mesleğim hoşgörülü olmayı gerektiriyor. Kişisel sınırlarıma girilmediği sürece hoş görüyorum ben başkasının kişisel sınırlarına girmediğim sürece hoş görülüyorum. Ama söylediğim gibi toplumsal yaşamımızda çok fazla hoşgörülüyüz.
Cevap: hoşgörü kısa vadede insanın kendini mutlu iyi hissetmesini sağlar. Ayrıca kaybedeceğimiz bir şeyi kazanmamızı ve hayat bu sayede belki de bir bireyi daha kazanır. Kim bilir bir birey de hayatı kazanır bizim küçük bir hoşgörümüz ile. Adı üstünde 'Hoş görmek' bir olayı durumu kişiyi iyi noktasından yakalayabilmek.neden olmasın?
Cevap: Hoşgörü vb tavırlar dozajında olursa çok faydalı. Ama sınırı geçince fayda yerine zarar getirir bence.
Cevap: Hoşgörülü olmak bir felsefedir. Hz.Mevlana'nın düşünce örneklerini irdelemek bu konunun ne kadar önemli bir toplumsal öge olduğunu ispatlar diye düşünüyorum.
Cevap: hoşgörü bir kere dinimizin bize verdiği bir şey, insan hayatında çok önemli bir özellik ne kadar büyük bir erdemdir o hoşgörülü olmak demek sabretmeyi bilmek demek insanı insan olduğu için sevmek demek ve affedilmeye değer olduğunu bilmek demek. Ve en önemlisi bu davranışların karşılığını almak yani herkes tarafından saygı değer bir insan olmayı başarmışız demektir sevilmeye layık biriyizdir ama hep hoşgörü de yok. Aynı olaya on kere hoşgörü gösterilmez hoş gördüğümüz kişinin veya olayın eğrisini doğrusunu güzellikle de anlatalım ki bir daha ki sefere o kişi aynı şeyi yaparken iki kere düşünsün
Cevap: insanın belki en zor yapabildiği şeydir. hoşgörülü olmak aileden başlasa şimdi bambaşka bir toplum olurduk.
Cevap: kesinlikle uzun vadede olabilir. Fakat bana sorarsanız ben hep zararını gördüm hoşgörülü olmak demek söylemek istediklerinin hep boğazına düğümlenmesi demek
Cevap: aynı kişiye sürekli aynı hoşgörüyü gösterince, o kişi kendisini ilah zannedip, nede olsa problem etmez kendisine diyerek daha dikkatsiz davranabiliyor...
Cevap: Dün TRT 2 de Amerika'da yaşayan bir profesörü tanıtıyorlardı. Profesör stres ile ilgili genlerin türlü hastalıklara sebebiyet verdiğini en başta, sonradan oluşan şekere sebep olduğunu bulduğunu anlatmıştı. Stresi yaratan etkenlerden birisi de hepimizce malum sinirlenmemiz. Hoşgörülü olmuş olsak, sinirlenmeyecek, strese girmeyeceğiz. Ne yaparsak aslında çevremizdekilere karşımızdakine yapmıyoruz, kendimize yapıyoruz. Hoşgörülü olmanın en başta kendimize yararı olduğu bilim kanıtlıyor. Kur'an da bir ayette "Ne yaparsanız kendinize yaparsınız" yazıyor. Mevlana" hoşgörülülükte deniz gibi ol, başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol" diyor. Ben hoşgörülülük içine başkalarının kusurlarını örtmenin de girmesi gerektiğini düşünüyorum. Kusur arayan ve karşısındakinin kusurlarını büyüten ve gören insan aslında kendisini de geriyor. Kusurları görmeyen ve örten insan ise daha yumuşak ve negatiflikten uzaklaşmış oluyor. Hoşgörülü olmayan hem çevresine, hem kendisine zarar veriyor. Hayatı olduğu gibi kabullenmeyi başarabilmek, hoşgörüden geçiyor.
Cevap: hoşgörünün ne olduğu, hoşgörülü olmanın zararlı olduğu durumlar var mi sorusunun yanıtını zaten açıklıyor. insan kendisine zarar veren şeyler için hoşgörü gösterir yani hoşgörülü olmanın insana faydası yoktur...
Cevap: Hoşgörülü olmanın bize fayda sağladığına inanmıyorum. Bizim kültürümüzde hoşgörü her haksızlığı, her yanlışı, her noksanı görmezden gelme gibi bir durumu ifade ediyor hal böyle olunca sorumluluk almayan bireyler çoğalıyor; duymayan, görmeyen, anlamayan bir toplum oluyoruz. Kanımca ''mış gibi yaşamlar'' hoşgörüyle başlıyor. Hoş gör demek bana, boş ver, aldırma, yok say gibi çağrışımlar yapıyor. Halbuki hiç bir olay, sorun yok sayarak çözüme ulaşmaz. Örneğin: her gün sokağa, caddeye atılan çöpler hoş görüldüğü için yıllardır çöpler atılmaya devam ediyor; binlerce insan caddelere, sokaklara çöpleri sürekli atmaya devam ediyor; az sayıda belediye temizlik çalışanı sürekli bu atılan çöpleri topluyor. Birileri sürekli kirletiyor hoşgörü var sorumluluk yok amaan kim temizlerse temizlesin ben kurtulayım da çöpten diye kaldırıp attığımda sokağın, caddenin orta yerine beni görenler hoş göreceğine dur bir dakika bu çöpten sen sorumlusun; ortak alanlarımızı kirletmeye hiçbirimizin hakkı yok dese gerçeği ortaya koysa mı iyi olur yoksa hoş görse görmezden gelse mi iyi olur. Bence hoşgörü hataların, noksanların farkına varılmasını engeller.
Cevap: toplumsal barışın temel taşıdır. olmazsa olmazıdır. insanlığın ilk gereksinimidir.
Cevap: hoşgörülü olmak, iyi yada kötü olarak niteleyebileceğimiz bir olgunun varlığını objektif olarak kabul etmek, üzerinde düşünmek fakat yargılayıcı olmamak demektir. Özünde saygı ve genele dönük bir sevgi vardır. Bu duygular aynı zaman da kendimize yöneltmiş olduğumuz duygulardır. Hoşgörülü olmak her türlü davranış yada düşünceyi olduğu gibi almak ve tepkisiz olmak değildir. Zararlı olan hoşgörü değil, edilgenliktir. Bu anlamda bana göre hoşgörüden kimseye zarar gelmez.
Cevap: bir kıza hoşgörülü olunca onu kaybediyorsun. çok iyisin sen diyor ve terk ediyor. Sıradan bir arkadaşına hoşgörülü davrandığında salak oluyorsun. tabi karşındaki en az senin kadar iyi değilse ve bence hoşgörülü davranacaksa insan karşısındakinden bir çıkarı olmamalı.
Cevap: "Hoş" "görmek". Eğer bunu kalıcı bir alışkanlık haline getirirsek... yaşamımız çok hoş olurdu her şeyi hoş görerek.
Cevap: hoş görülü olmak! Bence her insana hoş görülü olunca ters tepki de verebiliyor.
Cevap: Hoşgörü kişiden kişiye değişebilen bir kavram (kime, ne kadar, nasıl ve ne zaman gösterilecek vb) Bence yerinde, dozunda ve hak edene gösterildiğinde, bulunulan ortamı acayip ısıtan ve karşılıklı kişileri mutlu eden bir davranış türü. Ancak bu davranış kişiye yapışıp kaldığında birçok kereler suiistimal söz konusu olabiliyor. Hani "yaptığın iyilikler kısa sürede görev haline gelir" atasözünde olduğu gibi. Ama ben yine de hoşgörünün olumlu taraflarının olumsuza göre biraz daha fazla olduğuna inanıyorum.
Cevap: hoşgörülü olunca sinirlenmezsiniz... kendinizi rahat hissedersiniz... en son şunu söyleyebilirim "yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü"
Cevap: Tabi ki faydası vardır. Olaylara yaklaşımımızda hoşgörü ve sabrı ne kadar çok gösterirsek istediğimiz sonuca ulaşmamız o oranda kolay olur. Bunun bütün insan ilişkilerinde geçerli olduğunu düşünüyorum. Ama uygulamaya gelince bunu başaramıyoruz. Eşimize ve çocuklarımıza o sabrı ve hoşgörüyü gösteremiyoruz.
Cevap: hoşgörülü olmak öncelikle bize sonrasında ise etrafımızdaki insanlara duyduğumuz saygıdır. Sevgi de onu kız kardeşi veya erkek kardeşi durumundadır. saygı her zaman sevgiyi ve hoşgörüyü getirir benim fikrimce.
Cevap: Bence; hoşgörü iyi insanların silahıdır, ya da intikamıdır. Hoşgörü sayesinde karşındaki kişi hatasını veya yanlışlarını kendi kendine anlamasını ve düşünmesini sağlar. Bu eylem de diğer insanların beni, benim onları kabul ettiğim gibi olan "olduğu gibi kabul etme" tarzında gerçekleşir. Aşırı geleneksel tarzda yetişip davranan insanlar hoşgörülü davranış gördüğünde karşıdakini daha aptal gibi algılar. Bu da hoşgörünün bence küçük önemsiz zararıdır.
Cevap: Merhaba,ben her sabah şükrederim aldığım nefesle başlayarak, ardından hoşgörülüyüm diye şükrederim. Hoşgörülü olmak bana göre kişinin önce kendisini, sonra varolan her şeyi tam olduğu gibi kabul etmesidir. Bu kabulle kişi, önce eleştirilerini (buna çoğu kez gözlem diyoruz), sonra ayıplamalarını (bu da yargılamanın kıvırtması bana göre), sonra yargılarını bırakıyor. Bu şekilde bakıldığında da kar zarar diye ayırt etmek aklınıza bile gelmiyor.
Cevap: hoşgörülü olmak bireyi negatif yüklemelerden ve vicdan azabından korur dolayısı ile sıkıntı yerine huzur verir
Cevap: Bizi mutsuz edecek konular dahi bize zarar veremez. Bizler hoşgörülü oldukça, hatayı yapan kişilerin yaptıkları hataları alışkanlık haline getirip, nasıl olsa bana hoşgörülü davranıyorlar, ben yine aynı hataları yapabilirim diye hatalarını alışkanlık haline getirir ve topluma kötü örnek olurlar
Cevap: 1)Olayların pozitif yönlerini daha kolay görebiliriz ve daha huzurlu bir yaşam sürebiliriz 2) Gereksiz ve aceleci tepkilerle sevdiğimiz insanları kaybetme tehlikesine düşmeyiz
Cevap: hoşgörülü olmanın en büyük faydası; bizimle her anlamda zıt dahi olsalar, sevmeyeceğimizi ya da anlaşamayacağımızı düşündüğümüz insanlara bize kendilerini açıkça tanıtabilme fırsatı vermektir.Yani ayrı kutuplarda olduğumuzu düşündüğümüz insanlardan bile bir şeyler öğrenebilmektir bu da insanin kendi gözündeki değerini ve potansiyelini yüceltir doğal olarak özgüvenini de. Zararına gelince; hoşgörülü olmak adına kendinden çok fazla taviz veren insanlar da basta sinir sistemi olmakla birlikte duygusal dünyasına da sürekli uğraşması gereken gereksiz malzemeler verir.
Cevap: Otuz altı yaşımdayım ve bu yaşa değin faydalı olabileceği tarafındaydım. Ama anladım ki bu yanınızı keşfeden insanlar zamanla sizi istismar etmeye kalkıyor. En yakınlarınız bile! Fakat bu analizi yapmama rağmen değişebildim mi, hayır.
Cevap: hoş görü gösteriniz ki sizinde ihtiyacınız olduğunda size de gösterilsin.
Cevap: Biz de okulumuzda bu konuyu işliyoruz. Bence hoşgörülü olmak kişiye huzur ve mutluluk verir. Diğer insanların yanlışlarına hoşgörü ile yaklaşmak kendimizi daha anlamlı kılar. Ama hoşgörümüzü kaba davranışlarla karşılaştığımızda ise karşımızdaki kişiden uzaklaşmamız gerektiği fikrini verir. İyi insan hoşgörüye cevap verir.Anlaşıldığı için. Ama içinde çok öfke barındıran insanı ise daha kısa sürede tanıma imkanı sağlar. Hoşgörülü olmak kişiye saygı kazandırır ve hoşgörülü olabilmek sanıldığı kadar kolay değildir. İnsanları yargılamamak, bazı hatalarını af etmek, sabırlı olmak ve en önemlisi de insanları sevgi gerekir. Bütün bunları yapabiliyorsak zaten insanlar sana saygı gösterir.
Cevap: Ne zaman sabrımın sınırları zorlansa aklıma "İçi dolu başak boyun eğermiş" özdeyişi gelir ve hoşgörü sayesinde iletişimi açık tutmaya çalışırım. Yanlış kararlar tecrübeyi, tecrübe de doğru kararları getirir. Hoşgörü bu sürecin olmazsa olmaz parametresidir.
Cevap: Kuşkusuz. Hoşgörü toplumları birbirine bağlayan duygusal bağlayan en önemli unsurlardandır. Hoşgörüyü sadece toplumsal da görmek aslında yetersizdir. çünkü hoşgörü toplumların ana karakterini olusturabılıyorken herhangi bir bireyin kişiliğinin temel taslarını olusturabılır . Hoşgörü kavramının hiçbir şekilde olumsuz bir tarafı yoktur. Kişiyi toplum içerisinde sevilen sayılan biri yaparken diğer bir yandan toplumları da kültür ve medeniyetlerini geliştirmede büyük rol oynayabilir. Nitekim kendi tarihimize baktığımızda koskoca bir imparatorluk . 623 yıl gibi büyük bir süre nasıl ayakta kaldı da varlığını sürdürdü sanılır işte kurulusundan beri hep bir istimlet politikası vardı. bu politika onun sade 623 sen değil su an dahi gönlümüzde taht kuran ender olgulardan biri haline gelmiş. bunu izlediği hoşgörü politikasından soyut bir şekilde düşünemeyiz. çünkü temel tası buydu. bunun yanı sıra bizi ayakta tutan bazı unsurlar varsa bunlardan biri de kuskusuz hoşgörü kavramıdır.
Cevap: işlerimizin yolunda gitmesi için genelde işe yarıyor örneğin devlet dairelerinde. fazla hoşgörünün bu aralar pek işe yaradığını söyleyemem bizim başkalarına hoşgörülü davranmamız onlarında bize öyle davranmasını pek sağlamıyor
Cevap: Hoşgörü temelde, bizden farklı olanları kabullenmeyi, farklılıklardan doğan zenginliği fark etmemizi sağlar. Hoşgörü farklı açılardan hayata bakmamıza, yanlış algılamalarımızı da düzeltmemize neden olur. Tahammüllü olmak insan egosunun terbiyesine yardımcı olur, Empati yapmamızı, monologdan kurtulup, diyaloga doğru yol almamıza neden olur. Diyalogun kurulduğu iletişimlerde ise sorunlar daha kolay hallolur. Bunu daha da genele yayarsak, hoşgörünün hakim olduğu toplumlarda UZLAŞMA kaçınılmazdır. Uzlaşılan her konuda da ortak hedeflere daha çabuk ulaşılır. Toplumda refah, huzur, güven, sevgi ortamı daha kolay oluşur. Böyle bir yaşam ise, biz bireylere hayattan daha fazla lezzet, mutluluk getirir. Birbirinden farklı toplumların, birbirlerine hoşgörü ile yaklaşması daha iyi yaşanılabilir bir DÜNYA yaratır. Hoşgörünün bu kadar geniş faydaları yanında zararları var mıdır? Bu insanın / toplumların kendi donanımları ile, hayattan ne istediği ile alakalıdır. Hoşgörü temeline dayalı davranışlar doğru algılanmaz, hoşgörü sadece kamufle olarak kullanılırsa gerek iç huzurumuz gerekse çevremiz ile uyumda kaos yasarız..
Cevap: Hoşgörü kimi zaman bize insan kazandırır kimi zamanda insan kaybettirir. Hoşgörünüzü kötüye kullananlar olursa onu hayatınızdan çıkarmanın yollarını arar bulur ve çıkarırsınız ama hoşgörünüzün karşılığında sevgi saygı görürseniz o insanı ebediyen yüreğinizin baş köşesine koyarsınız. Kısaca ben böyleyim, başkalarını bilemem.
Cevap: tabi ki faydası var herkes hoşgörülü olsaydı hayat insanlar için daha güzel olurdu.anlayışlı ve hoşgörülü bir toplum.
Cevap: başkasına faydalı olmanın yanında ilk önce kendimize yararı vardır. çünkü hoşgörülü olmak insanın kendisine olan saygısını ve olaylara bakışını yansıtır. her insan hoşgörülü olamaz. kişinin kendisini yetiştirmesi ve kendisiyle barışık olması gerekir. insanın özünde varsa eğer hoşgörülüğün yanında diğer temel insan özellikleri de bulunur. zararlı olduğu durumları da yoktur.
Cevap: Faydası: Hoşgörülü olmak insana pozitif enerji yükler. Olumsuz iletişimi engeller. Zararı: İyi niyetin suiistimal edilmesine neden olur. Kişinin ciddiye alınmasına engel olur.
Cevap: güçlü biriysek hiçbir zararı yok ama hayatımızın sorumluluğunu yaptıklarımızın sorumluluğunu almıyorsak şu sözleri çok duyarız ben hep iyi niyetimden kaybediyorum bu devirde bencil olacaksın halbuki en kötü diye nitelendirdiğimiz insanın da hoşgörüyle yaklaştığımızda onun ne kadar iyi biri olduğunu anlarız hoşgörülü davranırsak ayna gibidir insanlar bize de hoşgörülü davranırlar ve böyle bir dünyada yaşamak mutluluk verir biz gücümüzü yitirmeyelim hoşgörülü davranalım kimseyi suçlamayalım zaten suç diye bir şey yok her şeyin sebebi var
Cevap: eğitim düzeyi düşük toplumlarda hoşgörü enayilikle eşdeğerdir. ama bence hoşgörü merkeze insanı alan bir yaşam şekli olup, her yanlıştan doğrular üretme sanatıdır.
Cevap: hoşgörü güzel bir şey ama her şeyin fazlası zarar hoşgörü olmazsa hayat çekilmez olur
Cevap: insanı olgunlaştırır. karşımızdaki insanla iletişimi kolaylaştırır. yaşam kalitemizi arttırır
Cevap: hoşgörülü olmak insanın karşısındaki kişiyi anlamasını saygı duymasını sağlar (zararlı olduğu durum ise davranış sınırlarını aştığı durumdur
Cevap: bence hoşgörünün faydaları anlatmakla bitmez. en önemlisi önyargısız bir şekilde karşıdakini iyi anlamamızı sağlar. mutlu olmamızı ve sevgi tohumları ekmemizi sağlar. Tabi ki her şeye de hoş görülü olamayız. kötü olan bir eyleme tepkimizi belirtmeliyiz.
Cevap: Hoşgörülü olmak işleri kolaylaştırır huzurlu olmamızı sağlar sevmemize ve sevilmemize yardımcı olur
Cevap: hoş görünün en önemli faydası yaşamı kolaylaştırır her kapıyı açan çilingir gibi ama sınırlı hoşgörü dengelemek lazım yoksa zararlı olduğu durumlar ortaya çıkıyor davranışlar yanlış anlaşılabiliyor ve suiistimal edebiliyor bu yüzden hoşgörünün sınırlarını ve kişilerini bilmek gerekir
Cevap: iyiliğe iyilikle kötülüğe de yine iyilikle karşılık vermektir hoşgörülük. kişi ölçüyü kontrol edebildiği sürece sorun çıkmaz. Ama hayatta zaman olduğu sürece yaşam hep bir ölçüye tabii kalacaktır.
Cevap: evet toplumumuzda hoşgörülü olmak önemli rol oynar çünkü hoşgörü toplumda bir yandan da karşı tarafa verilen önemi dile getiren bir kavramdır ve hoşgörü önemlidir. Ama hoşgörü bazen tersine dönüp karşı tarafın bize karşı düşüncelerini değiştirebilip, iş farklı noktalara taşınır ve ortaya günümüzde sert bir tabir olarak kullanılan 'insan kullanma' eylemi devreye girer.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
acı
affetme
Affetmek
aile
akıl
Alglamada
Anlatm
Aramak
ARINMA
Aroma
Astroloji
Astrolojik
Aynalar
Bahar
başkaları
Bayram
beden
Beden dili
Bedensiz
BEREKET
beyin
Beyinde
Beyni
Beynin
Beyniniz
bilgi
bilim
bilimsel
bilinci
Bilincine
bilinçaltı
Bilmek
birey
Bitkisel
bolluk
BOLUK
Burak
cümle
çekim
dalga
damla
Davet
Deerlerimizin
degerli
Deniz
Depresyonun
DERSLER
Detoks
Dikkat
Dilek
Disgrafi
Disleksi
düşünce
Egoist
egzersiz
EGZERSZ
ekmek
eleştiri. öfke
emsimizi
enerji
Enerjilerinin
Epifiz
Eruhunuzu
evlilik
evren
fayda
FAYDALANMAK
FAYDALARI
Felsefe
fizik
fiziksel
Fregoli
frekans
garip
GCJoseph
Gcyle
geçmiş
Gelecek
geliim
gerçek
GERDE
gerilim
Gidecek
Gizemli
gizli
güven
güzel
harika
Hasta
hastalık
Hastalklar
Hayal
Hayallerinizin
hayat
Hayata
HAYIRLI
Hikaye
Hiperaktivite
Hipnozu
hissederim
Holografik
Hologram
Hoşgörü
hoşgörüsüzlük
huzur
huzurlu
Illuminati
ilâc
ileti
İletişim
inanç
insan
insanlar
Kabala
Kadim
kaos
Karanlk
kavga
kelime
Kelimeler
Klasik
korku
Korkular
KORUMA
Korunma
Kristaller
kuantum
Kuantum Fiziği
kurallar
Kyamet
liste
LKLERMZ
madde
Makbul
MEKTUP
Melek
Merak
Mevlana
Mevlanann
Mezar
Mftolunun
Moloküler
mucize
Mucizeleri
MUTSUZ
NAMASTE
Nazar
Nefret
neşe
Niyet
ODAKLANMA
Okuma
Okyanus
olacaksn
olumlama
olumlamas
olumlu
olumsuz
para
paralel
Paranormal
Patolojik
Peeling
Peinden
pozitif
POZTF
Pratik
PRATK
PROGRAMLAMA
Psikoloji
psikolojik
Quantum Düşünce
Rahat
RAHATSIZLIIMIZ
refah
Reformist
Romantik
ruh
Ruhsal
sağlık
Sanat
seniz
sevgi
sıkıntı
sistem
Sonsuz
sorumsuzluk
sorun
sorunlar
Stres
Sufizm
suyun
şifa
şükretme
tabiat
tedavi
Tehlikeli
teori
Terapi
tesadüf
toplum
Uymasn
üzüntü
zaman
Zarar
zeka
zellikleri
zenginlik
zerine
zihinsel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder