10 Haziran 2014 Salı

Öfke sizi şişmanlatabilir - Seda Diker

Bilinçaltı ve duygusal dünyamızın kilo alıp vermemizde büyük etkisi var. Yalnızlığın, tatlı yeme alışkanlığını artırdığı biliniyor. Kadınlık ve cinsellikle ilgili öfkeler ise basen bölgesindeki fazlalıklardan sorumlu tutuluyorÇözemediğiniz sorunların öfkeleri, suçluluk duygusu fazla kilo olarak vücudumuzda depolanır. "Durup dururken bunu da nereden çıkarttın Seda? Kilo bir matematik sonucu oluşur. Harcadığından fazla kalori alırsan şişmanlarsın," diyebilirsiniz. Ama vücutta bazı mekanizmalar bu kadar da basit çalışmıyor. Bilinçaltı ve duygusal dünyamızın çok büyük etkisi var. Bazılarını biz kadınlar çok iyi biliyoruz. Örneğin yalnızlık, gece saatlerinde tatlı yeme alışkanlığı yapabiliyor. Önemli kayıplar, boşanma, ölüm ya da travmatik ayrılıklar da benzer şekilde duygularımızı altüst ettiği için her fırsatta buzdolabına yönelebiliyoruz. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün, ama bir de hiç farkında olmadıklarımız var. Bundan beş ay kadar önce, ofisime fazla kilosu olan bir kadın geldi. Bir bütün olarak, yüzü ve fiziği birbirini öylesine güzel tamamlıyordu ki, çok zayıf pek çok kadından daha çekici görünüyordu. Evliydi. Çok stresli bir işi vardı. Bir de minik oğlu vardı. Hayatı dışarıdan çok mutlu gibi görünüyordu. 
Koltuğuma oturduğunda çok stresli bir işi olduğu için her fırsatta yemek yediğini, hatta gece yatarken de sık sık kaçamaklar yaptığını söylüyordu. Hipnoz ile zayıflamak istiyordu. Bu tip durumlarda danışanlarımızla ekibimdeki hekim arkadaşımın ilgilenmesini sağlarım. Ama bu kez ben biraz durumu araştırmak istedim. Hipnoz uygulamadan, sadece duygusal bir dizi çalışma yaptık. Kendisinden diyetisyene gitmeyi bırakmasını ve yemek yerken kısıtlama yapmaktan kaçınmasını önerdim. Çünkü insan belli bir olumsuz duyguyla yaşarken rejim yapamaz. Bir süre sonra derinlere girdiğimizde bu hanımefendinin asıl sorununun iş ortamından kaynaklanmadığını fark ettik. Sorun, eşiydi. Çok baskıcı bir kocası vardı. Evde hep genç kadını eleştiriyordu. Her ikisi de çalıştığı halde ev işlerine elini bile sürmüyordu. Minik oğullarının da bakımı tamamen genç kadının sorumluluğundaydı. Kocası sık sık iş seyahatlerine gidiyordu. Genç kadın kendini yalnız hissediyor, hatta eşinin hayatında birinci sırada yer alamadığını fark ettiği için bu durumu içerliyordu. Ne yazık ki itiraz etmeye kalkıştığında kocasının yüksek sesli eleştirileri ve savunmalarına maruz kalıyordu. Neredeyse hiç takdir almıyordu. Oysa hem işini hem anneliği hem de ev kadınlığını mükemmel yapabilmek için çok çaba sarf ediyordu. Mükemmel olmak diye bir şey yoktur. Mükemmeliyetçilik bizi eninde sonunda hasta eder. Tatsız tuzsuz, herkesi eleştiren ya da ezik bir karakter haline getirebilir. Kendimizi asla sevemeyeceğimiz için, değersizlik duygusu yerleştirir. Bu problemlerin getirdiği öfke ve korkularla çalışmaya başladık. Bilinçaltına yavaş yavaş indiğimizde, genç kadının korkunç kısır döngüsüyle karşılaştık. Bu evlilik onun canını acıtıyordu. Özgür olmak istiyordu. Ama yalnızlıktan çok korkuyordu. Daha iyi bir erkeği hayatına çekemeyeceğini düşünüyordu.Bu da onu asla doyurmuyordu. Doymadıkça, kendini daha fazla yemek yerken buluyordu. Bilinçaltı bu evliliği bırakıp özgür olması için baskı yapıyor, bilinçli zihni çok iyi bir evliliği olduğunu söylüyordu. Öyle ya... Dışarıdan bakıldığında mükemmel bir adamla evliydi. Kocalık görevlerini düzgünce yapıyordu. Başka kadınlara bakmıyordu. İşine gider, çalışma saatleri bittiğinde evine gelirdi. Babalık vasıfları dört dörtlüktü. Belli bir sosyal yaşantıları vardı ve bunu bozmak istemezdi. Hiçbir tepki veremediği için vücudu sürekli öfke biriktiriyordu. Bilinçli zihni bu duygularla yüzleşmeye hazır olmadığı için bütün dikkatini işine vermiş, iş stresi yüzünden yemek yediğini düşünüyordu. Kısacası yanlış sularda avlanıyordu. Ve bir türlü rejim bile yapsa, o kiloları veremiyordu. Özellikle de karnında toplananları. Zaten genelde sebebini bilmediğimiz öfkeler, karın bölgesinde toplanır. Kadınlık ve dişilik hatta cinsellikle ilgili öfkelerimiz ise çoğunlukla basen bölgemizde... O yüzden sebebini bilmediğimiz kilolar için hemen ne hipnoza girmeli ne de diyet listesine sarılmalı. Önce gerçek sebeple yüzleşip, kısır döngüyü kırmalıyız. O zaman biriktirecek korku da kalmayacak. Beş ay sonra bu hanımın kilolarının bir kısmı kendiliğinden gitti. Kalanı için diyetisyene gidiyor ve şimdi çok mutlu. Hepinize özgür ve hafif bedenler diliyorum.

Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

ARINMA Affetmek Alglamada Anlatm Aramak Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar BEREKET BOLUK Bahar Bayram Beden dili Bedensiz Beyinde Beyni Beynin Beyniniz Bilincine Bilmek Bitkisel Burak DERSLER Davet Deerlerimizin Deniz Depresyonun Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi EGZERSZ Egoist Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe Fregoli GCJoseph GERDE Gcyle Gelecek Gidecek Gizemli HAYIRLI Hasta Hastalklar Hayal Hayallerinizin Hayata Hikaye Hiperaktivite Hipnozu Holografik Hologram Hoşgörü Illuminati KORUMA Kabala Kadim Karanlk Kelimeler Klasik Korkular Korunma Kristaller Kuantum Fiziği Kyamet LKLERMZ MEKTUP MUTSUZ Makbul Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler Mucizeleri NAMASTE Nazar Nefret Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus POZTF PRATK PROGRAMLAMA Paranormal Patolojik Peeling Peinden Pratik Psikoloji Quantum Düşünce RAHATSIZLIIMIZ Rahat Reformist Romantik Ruhsal Sanat Sonsuz Stres Sufizm Tehlikeli Terapi Uymasn Zarar acı affetme aile akıl başkaları beden beyin bilgi bilim bilimsel bilinci bilinçaltı birey bolluk cümle dalga damla degerli düşünce egzersiz ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji evlilik evren fayda fizik fiziksel frekans garip geliim gerilim gerçek geçmiş gizli güven güzel harika hastalık hayat hissederim hoşgörüsüzlük huzur huzurlu ileti ilâc inanç insan insanlar kaos kavga kelime korku kuantum kurallar liste madde mucize neşe olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel pozitif psikolojik refah ruh sağlık seniz sevgi sistem sorumsuzluk sorun sorunlar suyun sıkıntı tabiat tedavi teori tesadüf toplum zaman zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel çekim üzüntü İletişim şifa şükretme