1. Tırmandığınız Kaya ile Kertenkele Kadar Bütünleşmelisiniz.
Dağcı tırmanmaya başlamadan önce bizim için sadece bir maceraperesttir. Tırmanırken ona “Bu düpedüz deli” diyebiliriz. Zirveye ulaştığında ise o hepimiz için sadece bir kahramandır. Sadece bir kahraman….
Dağcımız malzemesi olmadan, malzeme yardımı ile tırmanmaya çalışan iki dağcıyı geçer. Böyle inanılmaz başarıyı nasıl mı yaptı. Tek cevapla motivasyon sayesinde. Zihni ve bedeni hep o anla yalnızca tırmanış anıyla bütünleşti.
Tırmanma dışında ne hayal kurdu ne de zirveye ulaşabilmeyi düşündü. Tırmanmaya karar verdiğinden itibaren, yalnızca tırmanmayı düşündü. Çünkü hedefe ulaşmak için motivasyon çok önemlidir.
2. Çiçekleri Görüyor Musunuz?
Etrafınıza bir daha göremeyecek gibi bakınız. Bir daha duyamayacak gibi dinleyiniz. Çünkü o zaman her zaman bakıp ta göremediğiniz, fark edemediğiniz, duyamadığınız şeyleri, fark edip, görüp, duyacaksınız. İşte o zaman şükredeceksiniz. Ben nelere sahipmişim diye şaşıracaksınız.
Elinizdekilerin değerini, sahip olduğunuz şeylerin ne kadar üstün olduğunu bilelim. Çünkü sahip olunan şeylerin değeri kaybedilince anlaşılır.
İnsan elindekilerin değerini en basitinden bir çiçeğe, tatlı bir gülümsemeye ve hoş bir masumiyetle bakarak anlayabilir. O çiçekle tüm sırlar, tüm kelimeler, tüm gerçekler gizlidir.
3. Hedef Titremeyen Bir El İster.
Eğer büyük bir gayeniz, hedefiniz varsa mekanik zevklerinizi terk edeceksiniz. Öyle ki bu mekanik zevkler, payenize duyduğunuz büyük aşkı basit bir cilvelenme seviyesine düşürür.
Mekanik zevklerin her davetinde biraz daha biraz daha sönmüş olarak dönersiniz. İçinizdeki tatlı dile kulaklarınızı tıkayacaksınız. Gerekirse o tatlı dili çekip koparacaksınız.
Hayatınız yaşam tarzınız, isteklerinizle özdeştir. Hedef dolu bir şarjör, iyi kavranmış bir kabza, örselenmiş bir yiv, tutukluk yapmayan bir mekanizma, gezden gözden arpacıktan bakan bir göz, nihayet titremeyen bir el ister.
4. Gücünüzü Kötü Alışkanlıklarınızı beslemek için Kullanmayın.
Monteigne’e göre alışkanlıklar öyle gürültü yaparak gelmiyor. Yavaş yavaş sinsi içimize adımını atar. Başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür. Ama zamanla oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez.
Önemsenmeyen bir hareket, küçük bir girişim, alışkanlıklara mal olabilir. Olabilecek “Bir şey olmaz” demek kadar kötü bir başlangıç olamaz. Alışkanlıklar enerjimizi ve zamanımızı bizimle paylaşırlar. Öyleyse bizim “dost”alışkanlıklara ihtiyacımız var .
Kötü alışkanlıklara doğru ilk adım atan birisi kendi düşmanlarını eğitmeye başlamış demektir.
5. İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur.
Başarmak için gerekli bir çok kuvvete sahip olabiliriz. Ama bunlara sahip olduğumuz halde çalışmazsak başaramayız. İnsanın her yaptığı kendinedir. Her insan kendi işini kendi halletmelidir. Kendine güvenmelidir. Öyle ki başkalarının yaptığı şeyden iş çıkmaz işte Necm Suresi 39. Ayeti kerimesi:”Ve en leyse kiinsani illa ma sea” insan için çalıştığından başkası yoktur. Tutunun ve yürüyün.
6. Bilgiyi Kaynağına Bakarak Küçümsemeyin.
İnsan hayatında ki en tehlikeli kısıtlama bilgini kaynağına bakılarak bilgiyi reddetme tavrıdır. Size aktarılan bilgi hakkında bilgiyi aktaranın işine yarayıp yaramadığına bakarak karar vermek sizi o bilgiden mahrum eder.
Yemeğinize tat gelmesi için bir miktar tuz serpen birinin değeri yemeğine serpilen tuzun değerini düşürmez.
Bacakları yok diye bir adama adres sormaktan kaçınmayın. Belki yürüyemiyor ama oraları en iyi bilen adam o adam olabilir.
7. “Bütün Umudum Kendimde” Diyebiliyorsanız…..
“Bütün umudum kendimde”dediğiniz ve bu sözün gerektirdiği gibi çalıştığınız takdirde başkalarını da yanınızda bulmanız zor olmayacaktır.
Zaferin kendinize ait olduğunu anladığınız an içinizdeki zaferleri ortaya çıkarmak için çelikten bir irade ve inançla çalışmaya koyulduğunuz an etrafınızda size yardım edecekleri görürsünüz.
Zaferiniz başkalarına bağlı ise zaferden ümidinizi kesin.
8. İnsana insan olduğu için değer verin.
Her peşin hüküm peşin hüküm doğuracağından insanca yaklaşım bize insanın ruh ve fikir atmosferinde rahat hareket etme imkanı verir. Böylece önyargılarımızı yeneriz.
Karşınızdaki insan kendine hangi değeri bilmiş olursa olsun siz ona değer verdiğinizi hissettirin. Kendine ait olmayan bir kalıba dökülmüş olabilir, bizzat kendine bir hareket haline gelmiş olabilir. Yine takınacağımız tavır ona insan olmanın büyük değerini vermektir.
Yeryüzüne geldiğiniz her insanı bir ayna olarak kabul edin. Aynada göreceğiniz ancak kendinizsiniz. Öyleyse aynada görmek istediğiniz gibi hareket edin.
9. İşinizi en mükemmel bir şekilde yapın.
Ne yapıyor olursanız olun en mükemmel şekilde yapmaya çalışın. Hiç kimsenin gücü mükemmel bir işi görmezliğe gelmeye yetmez. Mükemmel bir iş kendini mükemmel bir şekilde kabul ettirir. İşinizin ehli
olun. Bunun için hiçbir fedakarlıktan kaçmayın.
10. İşimizin isimsiz kahramanı olabilmeliyiz.
İsimsiz kahraman insanlığa faydalı olacak her şeyde kendisinde bir sorumluluğu olduğuna inanan ,bunun için fedakarlığa hazır bulunan bir insandır.
“Ben yardım etmezsem bu adam ölecek” “Ben yardım etmezsem bu iş yarım kalacak” düşüncesi iliklerimize işlemiş bir samimiyetle yaşamalıyız
İşimizin ,amacımızın, fikrimizin isimsiz kahramanı olabilirsek kahramanlığa isim olabiliriz.
11. Komik adam olmayınız.
Şiddetli böbrek sancısı çeken birisi karşınızda inlemeye başlarsa o sancı sizde çekersiniz. Yüzünüzdeki ifade inleyen hastanın yüzündeki ifadeye benzer böbrek sancısının ne kadar yıldırıcı olduğunu anlatmak için sancı çekiyormuş taklidi yapan birisi ise size pek komik gelir.
Kendinizi, henüz liyakat kesb etmediğiniz hiçbir unvanla, tavırla, sesle, düşünce ve hisle ifade etmeyiniz.
Böbrek sancısı çekiyormuş gibi yapmayınız. İşte” komik adam” olmamanın birinci şartı
12. Faaliyetlerinizde Boşluk Bırakmayın.
Parçalardan birinde göstereceğiniz bir ihmal yapacağınız bir hata elde etmek istediğinizden bambaşka bir bütünlük elde etmenize sebep olur.
Öğrenme ve çalışma faaliyeti sistemli olmalıdır. Bu faaliyetin başlangıç ve bitiş noktası arasında en ufak bir boşluk bırakmamalıdır. Öğrenme ve çalışma faaliyeti sırasında bırakacağınız bir boşluk, ihmal edeceğiniz küçük bir konu, uygulandı sırasında çökmenize sebep olur. Tıpkı evde çimento, demir eksikliğinden dolayı depremde yıkımların olması gibi.
13. Sıfıra Çarparsanız Sıfırlarsınız.
Keşke geçmişimizi bir film gibi seyredebilseydik. Hatalarımızı görebilseydik. Geleceğimizi de aynı şekilde…
Düşünün ki hep doğru şeyler yapıyorsunuz. Bir gün gelmiş ki yanlışlar yapıyorsunuz ve doğrulara yanlışlar eklenip duruyor. Yanlış bir daha yanlış, getiriyor. Ve bir de bakmışsınız ki doğrunuz kalmamış.
Hayat herkesi dikkatli, temkinli ve sakin olmaya çağırıyor. “Sıfırlardan” korkunuz küçük bir öfke manalı bir bakış bir anlık bir coşku kılığına girebilen bazen kurt bazen kuzu postuna bürüne bilen “sıfırlar” a çarpıldığınızda sıfırlanmış olursunuz.
Küçücük bir sıfıra çarpan yüz milyonlarca rakamınız, sıfır olur gider
14. İki insan olmayınız.
Başkalarının sizde görmelerini istemediğiniz sizde olduğunu bilmelerini arzu etmediğiniz bir davranışı-tavrı-işi yalnız başına olduğunuz zamanlarda da göstermeniz,yapmayınız.
İnsanların içinde başka yalnız başına kaldığında başka olan birisinin maddi ve ruhi tavırları kuvvetli bir bütünlük arzu etmez. Öyle bir insan parça bölük bir görüntü verir.
15. Derhal Teşebbüse Geçin.
Yapmayı düşündüğünüz işler ulaşmak istediğiniz insanlar gerçekleştirmek istediğiniz tasarılarınız ki aranıza hayali engeller koymayınız
Yeter ki derhal teşebbüse geçilsin. Zor gibi görünen işlerin kolaylıkla halledilebileceği görülecektir. Teşebbüs sayesinde hiç ulaşılamayacak zannedilen insanlara ulaşılabilir.,gerçekleşmez inadında görünen işler gerçekleştirilebilir.
Teşebbüs için en iyi zaman, niyetin kalple alev olduğu zamandır. Alev parlar parlamaz hareket ediniz.
16. Doğrularınız yanlışlarınızı yer.
Hayat sizi samimi görmek ister. Bir yanlıştan sonra hemen bir doğruya koşmanız samimiyetiniz konusunda onu ikna eder. Çünkü hayat doğruları çok olanın yüzüne güler. Her kötülükten sonra bir iyilik, her yanlıştan sonra bir doğru, kötülüğün ve yanlışlığın lekeleri işinde simsiyah olmanızı engeller.
Temizlenmeyen her leke, bir sonra ki ile birlikte biraz daha büyür.
Pantolonunuzda dört leke varsa beşincisinin gelmemesi için fazla dikkatli olamaya bilirsiniz. Onun için ilk lekeyi derhal temizlemelisiniz.
Yanlışları doğrularından fazla olan her öğrenci sınıfta kalır.
17. Yumruğunuz Demirleştikçe Eldiveninizin İpeği Kalınlaşmalıdır.
İnsanlara yumuşak davrana bilmemiz, olayları yumuşak karşılamamızı kolaylaştırır. İnsanlara karşı sert, kırıcı, haşin davrananlar olaylar karşısında sakin olamazlar.
Güçlüyseniz yumuşak olmanızın bir değeri ve manası vardır. Yoksa yumuşaklık ve sukünet, zayıflığın, çaresizliğin diğer adı da değildir.
18. Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmamak için Sağduyu Gerekir.
Kaş yapmak gibi güzel bir niyet nasılda “göz çıkarmak” gibi bir neticeye dönüşüyor.
Çıkmış gözlerin çoğuna sebep olanlar, kaş yapmak isteyenlerdir. Çünkü onlarda sağduyu yoktu, basiret yoktu, feraset yoktu.
Basiret; kalp gözüyle görebilmek, işinin sonunun nereye varabileceğini doğru kestirmektir. Feraset, çabucak kavrayabilmektir. Sağduyu, gördükten, kavradıktan sonra doğru kararlara varabilmektir. Bu üç kelimenin de manası safha safha ve bir çok yönleri ile birbirlerinde tamamlanırlar.
Sağduyu, bütün sivrilikleri törpüleyen, bizi hayati hatalara düşmekten koruyan, zaman kaybetmemize engel olan, kendimize ve etrafımıza zarar vermememizi sağlayan büyük bir güçtür.
Doğruyu görebilmek için doğruyu hissedebilmek, doğruyu hissedebilmek için de doğru yaşamak gerekir.
19. Her Saniyeniz Gayenize Kilitlenmelidir.
Büyük başarılar her saniye tespit edilen gayeler için yaşanmakla elde edilebiliyor. Hayatınızın her saniyesi gayenizin rengi ile renklenmeli onunla dopdolu olmalısınız
20. Bütün Bütün elde edilemeyen Bütün Bütün terk edilemez.
Elde ettiğiniz her parça bütünle bir irtibat sağlar. Ne kadar küçük olursa olsun elde edilen parça muhafaza edilmeli bütün haşmetine bakılıp küçük görülerek elden çıkarılmamalıdır.
Parçada görülen ısrar bir dinamit gibi patlayıp engelleri yok eder ve bütüne giden yollar açılıverir.
Kamil bir insan olmanın bütün gereklerini aynı anda bir arada yerine getirmeyenler bu bütünlüğe ulaşamaz. Gerekçesi ile elde ettiği merhalelerden geri çekilmezler. O merhalede ısrar ederler. Bütün elde etmek için başka yol yoktur. Zafer önce küçük mevzilerde kazanılır
21. Atların Önüne mücevher Dökmeyin
Bilginizi, hünerinizi, kültürünüzü kolay kazanmadınız. Bunları elde etmek için bir çok sıkıntıya katlandınız. Şimdi bunları niçin yanlış adamların önüne dökeceksiniz? Çarçur etsinler, sizi çileden çıkarsınlar diye mi? Atların saman yediğini unutmayın. Onların önüne mücevher dökmekten daha şaşkınca bir hareket olabilir mi?
22. Tertemiz Bir Kalple Yürüyünüz.
Karşılan her tehlike ve zorlukla baş edebilmenin ilk şartı ona tebessümle bakmaktır. Kin kene gibi ruhun kanını emer. İnsanı alev alev bir bir düşmanlık hissine kitler. Duyu organlarını hasis eder. Hata üzerine hata yaptırır.
Affetmek nefsin terbiyesi ve güçlü irade için verimli etkili bir eğitim yoludur.
Çabuk affeden birisi olursanız her zaman yanınızda birilerini bulabilirsiniz
23. Sözünüzün eri olun.
Söz bahsinde iki yol vardır. Birincisi olur olmaz söz vermemeliyiz. İkincisi söz verdikten sonra mutlaka sözümüzü tutmalıyız.
Sözünü tutmayan insanlar güvenirliklerini kaybederler. Sağlam dostluklar güvenilir insanlarla yapılırlar.
Söz verilip de yapmamak insanı basitleştirir. “Sözünün eri” gibi nitelendirilmek istiyorsanız mutlaka verdiğiniz sözleri yerine getirin.!
24. Artık güzel bir sabır gerek.
Sabır zamanı lehimize çevirme sanatının adıdır. İnsan kendisini en çok kontrol ettiği, dış etkilerden en çok koruduğu andır sabırlı olduğu an. Yani sabırlı olma hali tam bir şuur halidir.
Bir bela anında olan sabır, başarı karşısında da gerekir. Sabırlı insan kendisini sorgulayan, nerede hata yaptığını araştıran insandır.
Muhteşem zaferler, baş döndürücü başarılar, büyük belalar, küçük sıkıntılar mı? Ne olursa olsunlar gelip çattıkları zaman, artık güzel bir sabır gerek.
25. Karalı Olmanız Hedefi Yıldırır.
Karar vermek hedefi kuşatmak demektir. Hedefin karşısında büyümektir. Hedefi yıldırmaktır.
Başarınız karalı olduğunuz ölçüde büyük olacaktır. Kendinizi hedefe kilitleyeceksiniz ve o kilidi açması muhtemel bütün anahtarları ortadan kaybedeceksiniz.
Kararlılık diye işte buna denir.
26. İrademizin Sırtında Gidiyoruz.
İrade kuvvetlerimizi kontrol edebilme ve isteklerimiz doğrultusunda yönelte bilme gücüdür. Hepimiz irademizin sırtında gidiyoruz. O ne kadar güçlü olursa o kadar yol alırız.
27. Korkunuz Korktuğunuza Güç Verir.
Korku insanın gücünü sıyırır, parçalar, dağıtır. Gücü böyle kullanılamaz bir hale gelmiş birisini karşısında karşı kuvvetler defalarca katlanmış bir güce kavuşurlar. Bu manası ile korku karşı kuvvetlere fazladan bir güç vermektir. Korktuğunuz an korktuğunuz şey güçlenir. Hem de sizin gücünüzle
28. Kuvvetlerinizi İyi Komuta Etmelisiniz.
İnsan şahsiyetinin hem sebebi hem neticesidir. Doğuştan getirdiği özellikleri iyiye, güzele, faydalıya çeviren çevre tesirini İlahi ışığın tesiri altında bir bir eleyen yada denetleyen insanlar, insan akıl, şuur ve iradesinin büyük komutanlarıdır.
Başarılı olma sırlarının başında işte bu komuta gücü gelir. Kuvvetleri oranında iyi bir komutan olan herkes büyük zaferler kazanır. Kötü komutan mevcut kuvvetlerini de elden çıkarır.
29. Samimi Pişmanlık Gelecekteki Hataları da Önler.
Geleceğin tehlikelerinden hata ve kusurlarından korunmak mümkündür. Bunun yolu geçmişin hata ve kusurlarından büyük bir samimiyet içinde pişmanlık duymak ve tekrar hata ve kusura düşmemek için kesin karar vermektir.
30. Danışma, Mesele Üzerindeki Aydınlığın Artırılmasıdır.
Her şeyi bilmeniz mümkün değildir. Daha önce binlerce kişinin gidip geldiği yollarda kaybolmak ahmaklık olur.
Başkalarını gayretlerini, bilgilerini, tecrübelerini, fikirlerini, kendi, gayret, bilgi, tecrübe ve fikirlerimize katma faaliyeti olan danışma yakın dostlarımızdan biri olarak yanımızdan hiç ayrılmamalıdır.
31. Anahtar Aramak Yerine Anahtar Olabilmelisiniz.
“Bak bağa” dedi Dr. Rahmi Eray: “İnsanlar ekseriye geri dönecekleri zaman kendilerine lazım olacak kapıları elleriyle kapatırlar.”
32. Kendinizi İfade Etmekten Kaçınmayın.
“Şu olur bu olur” diye kendinizi dar kalıpların, küçük dünyaların içine hapsetmeyin. Mümkün olan her zaman ve zeminde kendinizi ifade edin. Kendinizden haberler verin. Hele bir harekete geçin, olabileceklerle ondan sonra uğraşırsınız.
33. Zamanında Yapılmayan İş Yapılmamış iştir.
Her işi zamanında yapmak ayrı ve önemli bir sanattır. Çünkü zaman bir çok şeyin değerini arttırırken, bir çok şeyin değerini de azaltır.
Bu günün yapılması gereken işleri vardır. Bu işleri bu gün bitirmeliyiz. Bu gün yapılması gereken bir iş yarına bırakılırsa yarının bir işi ile birleşip iki iş olmaz. Belki beş belki on beş iş olur. Bu gün yapılması gerekirken yapılmayan bir iş yarını olduğu gibi tahrip edebilir. Yalnız yarını değil yarınları etkileyebilir.
Gaye adamı; “bu günün işini yarına bırakmaz.”
34. Küçük İkazların Büyük Değeri Vardır.
Hatalarımızı gösteren eksiklerimizi tamamlamaya yanlışlıklarımızı düzelten insanlara kızmamalıyız. O insanlar sayesinde bir çok yanlıştan kurtuluruz.
Yalnız insanlar değil, zaman zaman küçük aksilikler de ikaz ederler. Nasıl küçük ikazlar büyük felaketlerin önlenmesini için çok değerliyse, küçük aksiliklerinde ikaz değeri büyüktür.
35. İnsana yaklaşmak önemlidir.
İnsana doğru zamanda doğru zeminde, doğru tavırla yaklaşma insanı tanımaktaki zorlukların gerektirdiği tehlikeleri en aza indirir.
İnsanı tam tanıyamamamız bir eksiklik değildir. Ama ona yanlış yaklaşmamız hayati bir eksikliktir.
“her insan bir limandır,usta bir kaptan bekler.
36. Küçük Bir Eylem Çok Sözün Önünde Gider.
Önemli olan eylemdir. Netice eylemle sağlanır. Toplumu şekillendirenler, önderlik yapanlar güç elde edenler eylem adamlarıdır.
Söz ve düşünce, eylemi hazırlamadığı, eylemi gaye edinmediği, söz ve düşünce sahipleri eylemi ertelediği müddetçe meseleler havada kalır.
37. İnanç Kuvvetin Ruhudur.
İnanç maddi ve manevi kuvvetin bir arada yoğunlaşmasını sağlayan katalizördür. İnanç yetersiz olduğunda, konsantrasyon yetersiz kalır. Karateci 20 kiremidi tuz buz edeceğine inanmadan darbesini indirdiği taktirde olan eline olacaktır.
Bir amaç peşindeki adamın yapacağı da budur. Bütün kuvvetleriyle seçtiği noktaya inançla yüklenecektir.
38. Güzel Bakanlar Güzel Görürler.
Hayata güzel gözlerle bakanlar güzel şeyler görecektir. İyimserlik hoş görüyü, yeniden çalışma gücünü, nezaketi de beraberinde getirir. İyimserlik baktıklarımızda olması gerekenleri onlara yakıştırmaktır.
39. İnsanlara Anlayış Derecelerine Göre Hitap ediniz.
İnsanların en haklı oldukları konular da bile haksız, en bilgili oldukları konularda bile bilgisiz bir hale düşmelerinin sebebi, muhataplarının dilini keşfetmeden sözü sürdürmeleridir.
Çoğu zaman basit bir şeyi anlamayan adam değil, basit bir şeyi anlatamayan aptaldır.
Sadi’ ye göre “Bir cahille yaka paça olursanız sizin alim olduğunuz biraz şüphelidir.”
40. Tabii olunuz.
Beğenilmek istediğini belli eden biri beğenilmez. Bu isteğinizi hissettirdiğiniz anda sözleriniz, tavırlarınız, bakışlarınız, gösteriye dönüşür.
41. Sırlarınızı Ölünceye Kadar Saklayınız.
Hiçbir insan sizinle aynı şartlar altında değildir. Her, insan Başka bir insandır. Geleceğin kimi neye yönelteceği,kimi hangi hale getireceği tahmin edilemez. Öyleyse dostlarınıza ve düşmanlarınıza bir ihtiyat payı ile bir mecburiyettir. Ne sırrınızı başkasına verip özel olan şeyin özelliğini yitirin; ne de başkasının sırrını alıp ilerde ihanet etmekten kaçının.
Sizin için artık önemli görülmeyen sırlarınızın başkaları tarafından ne kadar önemli hale gelebileceğini tahmin edemezsiniz.
42. Sözleriniz İnsanlarda Yaşar.
Hedefe yürüyen adam yoluna yeni engeller dikmemek, muhtaç olabileceği kapıları elleri ile kilitlememek ve hayatın sevgi dengesine çomak sokmaktan ötürü şiddetli bir ceza görmemek için, hiç kimse hakkında onların hoşlanmayacakları şekilde, hoşlanmayacakları zamanda ve zeminde sarf etmemeliyiz.
En anansız düşmanlarınız gururlarını rencide ettiğiniz insanlardır.
43. Konuşmak Yada Susmak İşte Bütün Mesele.
“Savaşı da keser, barışı da keser denilen dilden bahsediyoruz. Şu bütün başını belaya sokan dilden.
Susmanın ve konuşmanın kesiştiği mayın dökülen hatlara düşüverdi mi yolunuz artık atacağınız her adım hayatınızı etkileyecektir.
44. Faziletler Sağ Duyunun Kontrolü Altında Olmalıdır.
Sahip olduğumuz faziletler ölçüsüz büyük olmalı ama ölçü tatbik edilmelidir. Sağduyu faziletleri de kontrol altında tutmalıdır. Sağ duyunun kontrolünden çıkmış faziletler birer zaafa dönüşür.
Affetmek faziletini bir akrepte tezahür ettiren birisi o akrebin bir başkasını sokmasına sebep olur. Tabi kendi kurtulmuşsa……
45. Kibir Emeği Kirletir.
Kibir insanın dehşetli bir unutkanlık halidir. Nereden gelip nereye gittiği unutmasıdır.
İnsan tabi ki emeğinin haysiyetini koruyacaktır. Korumalıdır da. Fakat emeğin haysiyeti kibirle korunmaz. Kibir emeği kirletir.
46. Küsmeyeceksiniz…
Her gaye adamı bütün gücüyle kendisi hakkında şu kanaati oluşturmaya çalışmalıdır. “O hiçbir şeyden dolayı hiç kimseye küsmez. Düşmanlarına bile.”
Bir insana küsmeniz, o insana hakkı olmayan değeri ilave ederken, sizden de değer eksilmesine neden olur. İnsanların kinleriyle, küskünlükleriyle büyüyemezler. Bunları alt etmek için gösterecekleri çaba ile büyürler.
Hiç kimseye küsmeyeceksiniz….
47. Portakalı Övmek Onu Sevmeyenler içinde Bir Mecburiyettir.
Hazır bulduklarıyla övünmesin de mantıksızlık, şuursuzluk olan insanın hazır bulduklarına katkılarıyla hazır bulduklarının yardımıyla ortaya koyduğu emekle övünmesinde de maşeri bir hesapsızlık ve çirkinlik vardır. Çünkü emek övülmez, övünür.
Siz portakal olmaya bakın. Kendinizi övmeye gerek kalmayacaktır. Övülmeye müstahak olan haliyle övmesini bilendir. Kendi kendileri övmeyendir.
48. Hayat Unutmaz, Hayat İsraf Etmez.
Hayatın terazisinden kaçabilecek hiçbir iyilik ve kötülük yoktur. Bunları insan bilse de bilmese de sizin ağırlığınız bir artar bir azalır. Hayat terazisi her iyiliğinizi ve kötülüğünüzü tartabilecek, bir kenara yazabilecek hassasiyettedir.
49. Küçük Şeyler Büyük Şeylerdir.
Nice şiiri yüzyıllar sürecek bir ömre kavuşturan şey, bazen bir virgül bazen bir kelimedir.
Virgülleri noktaları yanlış kullanılmış hayatın neticesi yavanlık, renksizlik, sevimsizlik, ahenksizlik, manasızlıktır.
50. İnsanlara Karşı İstisna hareket Etmeyin.
İnsanlar istisnalar karşısında istisna çözüm yolları takip ederek önemli kazançlar elde edebilir. İstisnalara karşı genel hükümleri uygulayanlar ise büyük zararlara uğrayabilirler. İstisnaların imtihanı gerçekten çetindir. Her zaman karşılaştığınız insan her zaman ki gibi davranmıyorsa siz de her zaman ki gibi davranmamalısınız.
51. Her Zaman Daha İyisini Yapmaya Çalışın.
“Bütün yazılarımdan pişmanım hepsinden utanıyorum” diyordu Peyami Sefa “Onun için daima daha iyisini yazmaya çalışıyorum.
Daha iyisini yapabilmemiz için önce bir şeyler yapmanız gerekir. Daha iyisi bir önceki yaptığınızdan daha iyi olandır.
Hedef adamı mazereti olmayan adamdır.
52. Bilgi Emeğin Şuurudur.
Bilgi ve emekle pişirilmemiş bir yetenek kalıcı zaferler elde edemez.
Siz de edebiyata mal olmuş bir şair olmak isterseniz “Mısralarınıza” emek vermelisiniz.
Zira bilgi emeğin şuurudur. Şuursuz emek zaman ve kuvvet kaybıdır.
53. Kullanılan bilgi yanına yeni bilgiler Çeker.
Yeni bilgiler edinmek mevcut bilgilerin kullanılmasına bağlıdır. Mevcut bilgileri kullanmaya,o bilgilerin gösterdiği yolda hareket etmeyen birisinin yeni bilgiler edinmesi mümkün değildir. Uygulanan bilgi mıknatıs gibi yeni bilgiler çeker
54. Unutmak ilmin afetidir.
Unutmak emeğimizin ve zihin gücümüzün bir ölçüde de olsa israf edilmesidir. Her şeyi hatırlamamız gerekmez. Bu zaten mümkün değildir. Fakat bize daima lazım olacak bir bilgiyi unutmamız gerçek bir afettir. Bilginin kullanılabilir durumda bekletilmesi onun unutulmaması ile mümkün olur. Kullanılması da hem genişletilmesini hem de unutulmamasını sağlar
55. Başkalarının ayıpları ile Beslenerek yaşama imkanı yoktur.
Ayıp peşinde koşmak bulunan ayıpları ortaya dökmek bunu yapan için kafi bir ayıptır. Kendisi için de başkaları mutlaka öyle davranacaktır.
Hedef adamı ruhunu canlı tutmak zorundadır. İnsanların ayıplarını ortaya döken kişinin ruhu canlı kalamaz. Başkalarının ayıpları ile beslenerek yaşama imkanı yoktur. Şeref sahibi her insan başkalarının ayıplarını görmekten üzüntü, Bu ayıpları örtmekten ;saklamaktan sevinç duyar.
56. Baldan tatlı olan öfkenin Neticesi zehirden acıdır.
Öfke neler olup biteceğini asla kestiremeyeceğiniz, neler olup bittiğini de asla hatırlayamayacağınız bir yolculuktur
Böyle bir yolculuğa cüret etmeyiniz çünkü akıl işi değildir.
Evet öfke gelir yüz sararı ,öfke gider yüz kararır.
57. İyilikleri karşılıksız Bırakmayınız
İyilik- yardım bahsinde bir şey olmamış gibi davranmak hiçbir şey olmamış gibi netice verir.
Hiç olmazsa candan bir teşekkürü, hak edenlere çok görmeyin.
58. Hareket Düşünceden Önemlidir.
Hedef adamı bir yere önce hareketleri sonra düşünceleri ile girme gerektiğini çok iyi bilmelidir.
Düşüncenize karşı bir sempati oluşmasının ön şartı hareketlerinizin imtihanında iyi bire not almasıdır.
59. Güllerin Yanındaki Çalı Çırpıda Gül Kokar.
İyiliği iyilerden kötülüğü kötülerden öğreniriz. Şu “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” sözünü birde şöyle ifade etmekte fayda var. “Bana arkadaşını söyle sana ne olacağını söyleyeyim.”
60. Ölçülü Olabilmeliyiz.
İnsanın yapısı ölçünün de kendisidir. Ölçülü yaratılmış bir insan ölçülü yaratılmış dünyada yaşarken ölçülü olmak zorundadır.
61. Kişiliğinizin Hudutlarını Koruyun.
Size yapılmasını istemediğiniz hareketleri, söylenmesini istemediğiniz sözleri başkalarına yapmayınız, söylemeyiniz.
62. Bir elma On Kişide On Elmadır.
Her şeyi bilmediğinizi kabul ettiğiniz, fikirlerinizi değiştirmeye hazır olduğumuz anda daha bir çok şey öğreneceğiz demektir.
63. Başarmak Herkese Karşı Görevimizdir.
Ayakları olmayanlar için de yürüyeceksiniz. Görmeyen gözler için de göreceksiniz. Uykusunu yenemeyenler için de uyanık duracaksınız.
Bu şuurda olan bir insan başarmak için gerekli şartları süratle sağlıyor demektir.
64. Paranın Kölesi Değil Efendisi Olmalısınız.
İnsan, dünyada bir yolcudur yada bir misafirdir. Dünyanın sahibi değildir. Burada geçici bir hayatı yaşamaktadır. Üstelik bu misafirlik oldukça kısadır.
65. Eliniz Yetiyorsa Sözünüzün Kıymeti Yoktur.
Bir yanlışlığa karşı, sözle yapacağınız müdahalenin netice vermesi için gerçekten elle müdahale gücünün olmaması gerekir.
66. Merhamet Edin Ama Merhamet Beklemeyin.
Siz merhametli olunuz merhamet ediniz fakat asla kimseden merhamet beklemeyiniz. Çünkü
merhametsizler daha çok kendileriyle ilgilendikleri için onlara gerçekleri anlatabilmek daima zordur.
67. Mesleğinizin, Meraklarınız, Amaçlarınızın Büyüklerini Tanıyınız.
Hedefe yürürken o dostların büyüklerin maddi ve manevi yardımları yanınızda olabilir. Bu dostlar5la münasebetlerinizi geliştirmek bu dostlara bir derinlik kazandırmak sizin için insani bir görev ve akılcı bir harekettir.
68. Zamana Saygılı Olun .
Zamanı iyi kullanmanın zamanın gücünden istifade etmenin ilk şartı güne erken başlamaktır. Zamanı yanınıza çeke bilmek için onu ciddiye aldığınızı göstermelisiniz.
69. Başarısızlıklar Büyük Başarının Öğretmenidir.
Amacımıza yürürken hem başarısızlıklarımızı hem başarılarımızı tevekkülle karşılayabilmeliyiz. Her yeni hamlede ona çok ihtiyacımız vardır. Başarısızlık denen öğretmene asi olmayın.
70. İbadet.
İbadetlerinde aksamayan, tökezlemeyen herkes, her söz ve hareketine kakıcı değer kazandırır. Allah’ın hudutlarının aşılması büyük karışıklığa sebep olur. Oruç açlığa; tasarruf cimriliğe, cömertlik israfa dönüşür.
İbadet , Allah’ın hudutlarının aşılmaması için uymaya mecbur olduğumuz fiziki ve ruhi disiplindir. Bilme ve bildirme halidir. İbadet sınır ve manasına çekilmemiş her hareket bir kayıptır. Hayatın sahibiyle irtibatını temin etmediğimiz hiçbir hareketimizin ve sözümüzün kıymeti yoktur. Çünkü hayat kıymetini ondan almaktadır.
Kişisel gelişim yazıları
Bu konuya benzer "Kişisel Gelişim Tarihi" başlıklı makalemizde Eski Yunan, kişisel gelişim ve tarihte kişisel gelişim hakkında bilgiler verilmektedir. Okumanızı tavsiye ederiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder