Kendi işini kurmak isteyenlerin önünde iki yol vardır: Ya düzeni, giderleri, riskleri ile hali hazırda var olan bir sektör dalında yeni bir şirket kurmak, ya da tamamen yeni bir fikir ile yeni riskler almak, yeni bir ürün dalı oluşturmak. Yepyeni bir arz talep dengesine sebep olmak.
Yeni fikirler bazen çevrenizdekilerin basit ihtiyaçları ile aklınıza gelebilir, bazen sadece size iyi bir fikir gibi gelmiş olabilir. Bu yol tabii ki daha risklidir çünkü daha önce aynı yolda aynı ürün ile yürüyen olmamıştır ve her şeyi başlatan kişi siz olacaksınız demektir. Eğer böyle bir fikriniz varsa ve yatırım yapmak için çok “basit” olduğunu düşünüyorsanız, ekonomi tarihi boyunca girişimcisine milyonlarca, hatta milyarlarca, dolar kazandıran şu fikirlere muhakkak bir göz atın:
Her ofisin vazgeçilmesi olan post-it’lerin sadece 1980’lerde pazarlanmaya başladığını söylesek şaşırır mısınız? Halbuki modern ofis tarihinin en başından beri var olan, çok basit bir parça gibi geliyor değil mi? Peki, size post-it fikri sayesinde birinin dolar milyoneri olduğunu söylesek? ABD’li Spencer Silver’ın 1960’lı yıllarda çok güçlü bir yapıştırıcı için yaptığı araştırmalar başarısız olunca, ortaya zayıf bir yapıştırıcı çıkmıştı. Ancak arkadaşlarının bu yeni yapıştırıcıyı kitap okurken kaldıkları sayfayı işaretleyecek minik kağıtları yapıştırmak için kullandıklarını görünce, zihninde bir ışık yandı. Sadece zayıf yapışkanlı bir not kağıdı olan post-it’ler böyle ortaya çıktı.
Frizbiyi arkadaşlarınız ile de oynayabilirsiniz, köpeğiniz ile de. Spor olarak da oynayabilirsiniz, kumsalda veya çimende vakit geçirmek için de. Fikir basit ama ince bir ergonomik çalışma isteyen bir ürün. Frizbinin mucidi Walter Frederick Morrison, ona aslında ilk başta Plüton Tabağı gibi bilimkurgusal bir isim vermişti ve frizbi ismi ile alakası bile yoktu. Üreticisi ise Wham-O isimli bir firmaydı. Ürünü pazarlaması için şirket tarafından ABD’nin doğusuna gönderilen bir çalışan olan Richard Knerr ise burada Plüton Tabağı ile ilgili ilginç bir şey öğrendi. Evet insanlar bu tip bir ürüne ilgi gösteriyordu ama ona “Frizbee” diyorlardı. Çünkü oynarken kullandıkları yuvarlak teneke kutu kapaklarının üstünde William Russell Freesbee’nin resmi vardı. Teneke kutular kek, kurabiye satışı için kullanılıyordu ve Freesbee de bu firmanın sahibiydi. Fırsatı gören Knerr 1959 yılında Freesbee adını tescil ettirdi ve ürün tüm dünyaya böyle yayıldı.
Bir girişimcinin bu vakadan alması gereken ders, yerel tüketicinin tepkisini ölçmesi ve dikkate alması gerektiği. Eğer lokaldeki tüketiciye ürününüzü kabul ettiremezseniz, asla istediğiniz gibi bir marka olamazsınız. Onların davranışlarını inceleyin ve ürününüze böyle karar verin.
Sabahları uyanmakta zorluk çeken ve alarmı sürekli ileri alan biri misiniz? Gauri Nanda da öyleydi ve buna Clocky ile çözüm buldu. Clocky hareketli bir çalar saat. İstediğiniz saatte sadece alarmı ile size uyandırmakla kalmıyor, tekerlekleri üzerinde harekete de geçiyor. Böylece onu durdurmak için yataktan kalkmak zorunda kalıyorsunuz. Uluslararası bir sorun için basit bir çözüm. Sonuç mu? 2005 yılında üretimi başlayan Clocky, bugün 45 ülkede 10 milyondan fazla satılmış durumda.
İnsanlar vücutlarında ufak bir kesik veya kanama olduğunda, yarayı pratik bir şekilde kapatıp iyileşmesini hızlandırma lüksüne 1920 yılında ulaştı. Bu tarihten önce Johnson & Johnson şirketi bez ve yapıştırıcıyı ayrı ayrı satarken, şirket çalışanı Earle Dickinson ikisini pratik bir şekilde bir araya getirmeyi akıl etti. İlhamı ise kendisini sürekli sakatlayan karısıydı. İki ürünün bir araya gelerek yeni bir ürün üretilmesi gerektiği fikrini şirketine sunan Dickinson, sadece muhteşem bir girişime ön ayak olmadı, dünyanın en büyük kişisel bakım şirketinde başkan yardımcılığına kadar yükseldi. Aynı zaman da şirket içi girişimcilik için gösterilen en iyi örneklerden birisi oldu.
Islak mendillerin ortaya çıkışı, girişimciler için fikirlerini nasıl değerlendirmeleri ve ne kadar gerçekçi olmaları gerektiğinde mükemmel bir örnek. Bugün ıslak mendil denilince akla gelen ilk firma olanKleenex, bu ürünü 1924 yılında makyaj temizleyici olarak piyasaya sürmüştü. Tüm pazarlama kampanyasını da bunun üzerine kurmuştu. Ancak kısa süre sonra ürünü satın alan insanların makyaj temizlemek yerine hızlı bir şekilde kullanılıp atılacak hijyenik mendiller olarak kullandıklarını gördüler ve tüm pazarlama kampanyalarını değiştirdiler. Eğer fikriniz işe yaramıyorsa veya hedef kitleniz size benimsemiyorsa, ısrar etmeyin. Kendinizi ve fikrinizi uyarlayın.
Spanx markası henüz 41 yaşında Sara Blakley’i kendi çabaları ile dolar milyoneri olan dünyanın en genç kadını yaptı. Spanx şekillendirici bir korse. Bir gün pantolonunun altına külotlu çorabını bacaklarını keserek giyen Blakley, vücudunun daha biçimli göründüğünü fark etti ve biçimlendirici korse böyle ortaya çıktı. Fonksiyonlarına göre farklı modelleri olan Spanx korseler, kıyafetin altında vücudu şekillendiriyor ve istenildiği şekilde görünmesini sağlıyor. Böylece ortaya daha fit bir görüntü çıkıyor. Tüm kadınların tarihin başından beri istediği şeyi ancak 2012 yılında birisinin bir tesadüf sonucu fark etmesi ne kadar ilginç ve ilham verici, değil mi? Bugün tüm Hollywood fotoğraf çekimlerinde ve kırmızı halı geçişlerinde Spanxkullanıldığı dahi iddia ediliyor. Firmanın cirosu ise kısa sürede 1 Milyar Dolar’a ulaştı.
Kahvaltıların en neşeli parçalarından biri olan ve tadı kadar besleyici yapısı ile de tercih edilen mısır gevreğinin tarihi ise 1890’lara dayanıyor. Gıda üreticisi ve girşimci olan William Keith Kellogg, standart Amerikan kahvaltısına mısırı da eklemek ister. Bunun için çalışmalara başlayan Kellogg, bugün dünyanın en büyük mısır gevreği markası olan Corn Flakes’i kurdu ve kavrulmuş mısırı piyasaya sürdü. Tahıl firmalarıyla rekabete giren Kellogg, bu savaştan galip çıkmakla kalmadı, mısır gevreğini global bir kahvaltı parçası haline getirdi. Kellogg Company bugün dünyanın en büyük gıda üreticilerinden biri.
Artık Türkiye’de o kadar popular bir oyuncak değil ama bu basit plastiğin tüm dünyada 1942 yılından beri 250 milyondan fazla sattığını söylesek inanır mısınız? Dünyayı yerinden oynatacak bir işlevi yok, insanı daha zeki veya sportif de yapmıyor ama bu basit, rengarenk oyuncağa çocuklar bayılıyor. Buradan çıkarılacak ders: Fikrinizi kendi bakış açınızdan değil, hedef kitlenizin bakış açısı ile yargılayın. Size çok saçma veya harika gelen bir ürün, hedef kitleniz için tam tersi olabilir.
Bıçak olarak da kullanabileceğiniz bir çatal aklınıza gelmiş miydi? Hepimizin çatalın kenarı ile et, börek, kek vs kesip ayırmaya çalıştığımız oluyordur ama çatalın kenarının bıçak kadar keskin olabileceği fikrini hayata geçiren Mike Miller oldu. Büyük babasından 10 Bin Dolar borç aldı ve Knork adını verdiği (Knife: Bıçak – Fork: Çatal) ürünü üretip satmak üzere harekete geçti. Bu kadar düşük bir tutar ile üretime başlayan Knork, sadece 2011 yılında 2 milyon adet sattı. Ürünü görenlere ve kullananlara “inovasyon budur!” dedirtti.
Tags: başarılı girişimcilik örnekleri, clocky, corn flakes, earle dickinson, frizbi, gauri nanda, iş fikirleri, johnson&johnson, kellogg, kellogg company, kendi işini kurma, kleenex, knork, manset, mike miller, milyoner yapan basit girişimler, plüton tabağı, post -it, richard kneer, sara blakley, slinky, spanx, spencer silver, walter frederick morrison, william russell freesbee, yara bandıCategory: İş Dünyası, Para SanatıKaynak: Girişim Haber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder