5 Temmuz 2012 Perşembe

İçimizdeki Sonsuz Potansiyeli Kullanma Kılavuzu

“Motivasyon duş almak gibidir. Fazla uzun götürmez. O yüzden hergün yenilenmesi gerekir.” Zig Ziglar
Bir arkadaş ortamında, en az 10 yıllık arkadaşlarımla beraber sohbet ediyorduk. Konu konuyu açtı ve kendimi onlara üniversite yıllarımı anlatırken buldum. Duydukları karşısında son derece şaşıran en yakın arkadaşlarımın tepkisi “Esra biz seni böyle bilmezdik” olmuştu:)





Onların bu kadar şaşırmalarının nedeni, beni çalışkan ve sorumluluk sahibi biri olarak tanıdıkları için. Halbuki anlattığım hikayede ben, bunun tam tersi bir profil çiziyordum:)
Gelin size bu hikayeyi anlatayım. Okuyacaklarınızdan sonra, siz de mucizelere ve bu mucizelerin sıradan insanlar tarafından yaratılabileceğine inanacaksınız.
1994 yılında üniversiteye başladığımda, henüz 17 yaşıma yeni girmiştim. Büyük şehre adaptasyon, aileden ayrılma ve yurtta yaşamaya başlama gibi hayatımda gerçekleşen dramatik değişimlere rağmen, ilk iki yıl boyunca derslerimde gayet başarılıydım. Çünkü ilk yıl ingilizce hazırlık sınıfıydı. İkinci yıl ise -yani mühendislik eğitiminin ilk senesi- lisenin uzatılmış hali gibiydi.
Her şey mühendislik 2.ci sınıfta başladı. O zamana kadar okul hayatım boyunca hiç yaşamadığım ilk şoku yaşadım ve iki dersten birden çaktım.
Bu durum pek çoğunuza gayet sıradan gelebilir. Ancak benim gibi okul hayatında 5 üzerinden 4 aldığında bile üzülmüş, anaokulundan itibaren aldığı tüm karnelerin toplamında bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda 4 olan ve liseyi 2.ci olarak bitirmiş birini düşünürseniz, bu durumun oldukça ego sarsıcı olduğunu anlayabilirsiniz:)
Hazırlık sınıfında tanıştığımızdan beri hiç ayrılmadığım sevgili dostum Zerrin de, okul başarısı anlamında beni aratmayacak bir geçmişe sahipti. Ama ne yazık ki o da, aynı benim gibi, dersten çakmak neymiş o yıl öğrendi:)
Sonraki yıl, Zerrin ve ben, yurttan tanıştığımız bir başka arkadaşımızla beraber eve çıktık. Normal şartlar altında, okul hayatımızın iyiye gitmesi, en azından daha da kötüye gitmemesi beklenirken, bizimki resmen dibe vurdu. Hem de ne vurmak! Hiç abartmıyorum, 3. sınıftaki derslerin tamamından çaktık.
4.cü sınıfa başladığımızda karşımızdaki manzara aynen şu şekildeydi: 2.ci sınıftan 2 tane, 3.cü ve 4.cü sınıfın tamamı olmak üzere, verilmesi gereken tamı tamına 29 tane ders! Hem de öyle böyle değil, tabiri caizse, hepsi de baba gibi dersler:)
O zamanki okul sistemi, bu derslerin tamamını aynı yıl alabilmemize olanak sağlıyordu ama, gel gör ki, bunca ders nasıl verilecekti:) Öylesine strest altındaydık ki, kendimizi resmen yemeye vermiştik:) Ben hayatımda hiç o kadar kilo aldığımı hatırlamıyorum. Bayanların kilosu söylenmezmiş ancak size şu kadarını söyleyeyim, şimdiki kilomdan en az 15 kilo fazlaydım!
Ailelerimiz, işlerin eskisi kadar iyi gitmediğinin farkındaydı ama durumun bu kadar da vahim olduğunu tahmin etmiyorlardı sanırım. Düştüğümüz bu çukurdan nasıl çıkacağımızı kara kara düşünürken, kahramanımız işte tam da bu esnada hayatımıza bir ışık gibi girdi. Zerrin’in annesi Hüsniye teyze!
Ben hayatımda onun gibi birini tanımadım. Ne kadar şefkatli, anlayışlı ve sevecen biri olduğunu anlatamam. Onun yanındayken içinize tatlı bir güven duygusu giriveriyor. Aşılması çok zor görünen çetin dağlar, tatlı iniş çıkışları olan yokuşlara dönüşüyor.
Hayatı boyunca pek çok zorluğun üstesinden başarıyla gelmiş olan Hüsniye teyze için, bizim gibi iki serseriyi hizaya sokmak çocuk oyuncağı sayılırdı. Baktı ki bu kızlar kendini salıvermiş, “şunlara bir el atayım da kendilerine gelsinler” dedi belli ki:) İlk dönemin sınavları başlamadan bir süre önce yanımıza geldi ve bize resmen yaşam koçluğu yaptı.
İşte Hüsniye teyze’den yaşam koçluğu sırları:
- İçinde bulunduğumuz durum için bizi asla yargılamadı, suçlamadı, yaptığımız hataları yüzümüze vurmadı.
- Gerek sözleri, gerekse de davranışlarıyla her zaman olumluydu ve bizi hep motive etti. Böylece kendimize yeniden güvenmemizi sağladı.
- Sabah erken kaldırdı ve gece vaktinde yatmamızı sağlayarak, ritmi bozulan biyolojik saatimizi düzeltti.
- Düşük kalorili, sebze ağırlıklı ama lezzetli yemekler hazırladı.
- Ders çalışma saatlerimiz uzadığında, yanımıza gelip “hadi mola zamanı” derdi. Bu molalarda etimekli ve doğal meyve şekerli harika tatlılar hazırlayarak bizi hem ödüllendirir hem de abur cubur ihtiyacımızı giderirdi.
- Gün içinde muhakkak bizi dışarıya yürüyüşe çıkarırdı. Avcılar sahiline yaptığımız bu yürüyüşlerden sonra oradaki parka oturup yanımıza aldığımız sandviç, çekirdek, vs gibi yiyecekleri yer ve havadan sudan sohbet ederdik. Bu sayede stresimiz inanın ki ciddi miktarda azalıyordu.
- Yine ders molalarında, balkon sefası yapardık. Bize Türk kahvesi yapar ve üstüne bir de güzel fal bakardı. Onun baktığı fallarda hep iyi şeyler görünürdü. Örneğin; yarınki sınavda çok başarılı olacağımız, çok güzel yerlere tatile gideceğimiz, çok güzel haberler alacağımız, vs. Hepsini uydurduğunu bilsek de, çocuk tarafımız bir şekilde bunlara inanır ve mutlu olurdu:)
- O zamanlar, hem ben hem de Zerrin fosur fosur sigara içerdik. Hüsniye Teyze, sigara dumanına karşı çok hassas olmasına rağmen, bir gün olsun bundan şikayet etmedi. Biliyordu ki, onca yükün üzerine, sigarayı bırakma stresini kaldıramazdık. Elbet gün gelecek her ikimiz de sigarayı ebediyen bırakacaktık.
- Sürekli nasihat veren anne moduna hiçbir zaman girmedi. Tam tersine o çok iyi bir dinleyiciydi.
- Yaptığı iyiliklerin ve fedakarlıkların altında bizi hiçbir zaman ezmedi ve psikolojik baskı yapmadı. Biz, hep beraber çok iyi vakit geçiren üç kafadar gibiydik.
- Ve her şeyden önemlisi, bize sevgisini her zaman, koşulsuzca, bol bol sundu. Sınavımız iyi de geçse, kötü de geçse bize her zaman şefkatle yaklaştı.
kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

ARINMA Affetmek Alglamada Anlatm Aramak Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar BEREKET BOLUK Bahar Bayram Beden dili Bedensiz Beyinde Beyni Beynin Beyniniz Bilincine Bilmek Bitkisel Burak DERSLER Davet Deerlerimizin Deniz Depresyonun Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi EGZERSZ Egoist Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe Fregoli GCJoseph GERDE Gcyle Gelecek Gidecek Gizemli HAYIRLI Hasta Hastalklar Hayal Hayallerinizin Hayata Hikaye Hiperaktivite Hipnozu Holografik Hologram Hoşgörü Illuminati KORUMA Kabala Kadim Karanlk Kelimeler Klasik Korkular Korunma Kristaller Kuantum Fiziği Kyamet LKLERMZ MEKTUP MUTSUZ Makbul Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler Mucizeleri NAMASTE Nazar Nefret Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus POZTF PRATK PROGRAMLAMA Paranormal Patolojik Peeling Peinden Pratik Psikoloji Quantum Düşünce RAHATSIZLIIMIZ Rahat Reformist Romantik Ruhsal Sanat Sonsuz Stres Sufizm Tehlikeli Terapi Uymasn Zarar acı affetme aile akıl başkaları beden beyin bilgi bilim bilimsel bilinci bilinçaltı birey bolluk cümle dalga damla degerli düşünce egzersiz ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji evlilik evren fayda fizik fiziksel frekans garip geliim gerilim gerçek geçmiş gizli güven güzel harika hastalık hayat hissederim hoşgörüsüzlük huzur huzurlu ileti ilâc inanç insan insanlar kaos kavga kelime korku kuantum kurallar liste madde mucize neşe olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel pozitif psikolojik refah ruh sağlık seniz sevgi sistem sorumsuzluk sorun sorunlar suyun sıkıntı tabiat tedavi teori tesadüf toplum zaman zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel çekim üzüntü İletişim şifa şükretme