27 Aralık 2014 Cumartesi

Tanrının Parmağı

Kaç gündür sıkıntılıydı. Ne zamandır yapmak istediklerini gerçekleştirebileceği bir fırsat çıkmıştı karşısına. Dışarıdan bakınca herkesin “aman da ne güzel, bu fırsat kaçmaz” dediği türden bir şanstı bu belki ama onun için iş o kadar da basit değildi. Her zaman istediği şeye bir adım kala bu tereddüte neden düştüğüne şaşıyor, masallardaki “kırk katır mı, kırk satır mı” sorusuyla baş başa kalmış gibi çaresizce ne yapacağını düşünüp duruyordu.

Oysa cesarete çağırıyordu hayat onu. İsteğine ulaşabilmesi için riskleri kabullenebilmesi gerektiğini hatırlatılıyordu bir yerlerden. Bazen ince eleyip sık dokuyan olmaktansa kendini yaşamın güvenli kollarına korkusuzca bırakabilmesi ve yüce düzene teslim olabilmesi gerekiyordu insanın.

Bu adımı atmazsa daha kimbilir kaç sene şu an olduğu halde kalacağını düşündü. Ama ya bu cesaret gerektiren adımı atarsa? İşte o zaman isteklerine kavuşabilirdi belki, belki de hiçbir şey değişmezdi ama en azından değişim yolunda bir adım atmış olmanın rahatlığını yaşar; “hiç değilse denedim” diyebilirdi.

Sonu belirsiz bu yolculuğa çıkmalı mı yoksa çıkmamalı mıydı? Ne yaparsa yapsın zihnini kemiren olası olumsuz sonuçları düşünmeyi bırakamıyordu. Sabırsız zihni durmadan çalışıyor, düşündükçe daha fazla daralıyor, daraldıkça daha fazla dibe iniyordu. Bir yanı “hadi durma, ne bekliyorsun” diyerek yüreklendirirken diğer yanı “yapma, pişman olursun” diye temkini elden bıraktırmıyor ve o ana dek attığı adımları tökezletiyordu. İhmal ettiği ne varsa hayatın o alanını çürütüyordu aslında. Korkularla yaşamanın hiç kimseye faydası da yoktu. Hiçbir ilerleme ve çaba kaydetmeden başarıya ulaşmak istemenin çalışmadan ve hatta bilet bile almadan piyangodan büyük ikramiye çıkmasını beklemekle aynı şey olduğunu da biliyordu.

Göklerin bilgeliğine inanan bir arkadaşı yukarıya bakmasını isterdi ondan hep. Ve “yukarısı nasılsa aşağısı da öyledir” derdi. Bir de her zaman zor yolu seçmesini önerirdi çünkü ancak bu sayede kısır döngülerden kurtulabilirdi insan. Yaşam, konfor alanı denen ve içinde her şeyin alışıldık olduğu döngüden çıktığı an başlayacaktı asıl. Bu döngünün de zorlukları vardı ama alışıldık zorluklar olduğu için kimseyi korkutmaya gücü yetmeyen minik sevimli hayaletler gibiydi bunlar.

“Çemberin dışındaki dünyada kimbilir ne canavarlar, ne hortlaklar vardır” diye düşünmekten aynı çıkmaz sokakta bir ileri bir geri gitmekten farklı bir şey değildi yaptığı zaten. Belki de bilge arkadaşını dinlemeli, şarkıdaki gibi “kendin içindeyken, kafan dışındaysa” çemberini artık bir yerinden kopartmalıydı. Belki de vaktiydi artık!

O günlerde yukarıda koskoca bir parmak sonsuz olasılıklar denizinin ne denli engin olduğunu işaret ediyordu. Yol işaretlerini takip eder gibi gökyüzünün işaretlerini de takip etmek gerekiyordu. Zaten işaretleri bil ya da bilme yol bir şekilde gitmesi gereken yere gidiyordu ama parkurların zorluk derecesi değişiyordu. “Zor yolu seç” dedi bilge arkadaşı.

Derin bir nefes aldı. Sabır, metanet, teslimiyet ve dinginlik diledi Yaradan'dan. Çemberin dışına adım atmaya kararlıydı artık. Kırk gün, kırk gece kutlanmaya değer bu kararı için kendini tebrik etti.

“Yolum açık olsun” dedi kendi kendine. Ertesi sabah uyanır uyanmaz yola koyulmaya, içinden çıkacağı döngüyü bir rüya gibi hatırlamaya kararlıydı. Rüyalar da yol göstermiyor muydu bize?


kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

ARINMA Affetmek Alglamada Anlatm Aramak Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar BEREKET BOLUK Bahar Bayram Beden dili Bedensiz Beyinde Beyni Beynin Beyniniz Bilincine Bilmek Bitkisel Burak DERSLER Davet Deerlerimizin Deniz Depresyonun Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi EGZERSZ Egoist Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe Fregoli GCJoseph GERDE Gcyle Gelecek Gidecek Gizemli HAYIRLI Hasta Hastalklar Hayal Hayallerinizin Hayata Hikaye Hiperaktivite Hipnozu Holografik Hologram Hoşgörü Illuminati KORUMA Kabala Kadim Karanlk Kelimeler Klasik Korkular Korunma Kristaller Kuantum Fiziği Kyamet LKLERMZ MEKTUP MUTSUZ Makbul Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler Mucizeleri NAMASTE Nazar Nefret Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus POZTF PRATK PROGRAMLAMA Paranormal Patolojik Peeling Peinden Pratik Psikoloji Quantum Düşünce RAHATSIZLIIMIZ Rahat Reformist Romantik Ruhsal Sanat Sonsuz Stres Sufizm Tehlikeli Terapi Uymasn Zarar acı affetme aile akıl başkaları beden beyin bilgi bilim bilimsel bilinci bilinçaltı birey bolluk cümle dalga damla degerli düşünce egzersiz ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji evlilik evren fayda fizik fiziksel frekans garip geliim gerilim gerçek geçmiş gizli güven güzel harika hastalık hayat hissederim hoşgörüsüzlük huzur huzurlu ileti ilâc inanç insan insanlar kaos kavga kelime korku kuantum kurallar liste madde mucize neşe olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel pozitif psikolojik refah ruh sağlık seniz sevgi sistem sorumsuzluk sorun sorunlar suyun sıkıntı tabiat tedavi teori tesadüf toplum zaman zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel çekim üzüntü İletişim şifa şükretme