Büyük bir şehre yaklaşmakta olan bir seyyah, yolun kenarında bir kulübede yaşayan bilge bir kadının yanında biraz mola vermiş ve ona şunu sormuş.
-Bu gideceğim kentin insanları nasıl insanlardır?
Bilge kadın soruya soruyla karşılık vermiş:
-Sizin oranın insanları nasıldır?
Adam yanıtlamış:
-Cimri güvenilmez, asık suratlı ve kalleş.
-Ah demiş bilge kadın; Buranın insanları da aynen öyle..!
Adam uzaklaştıktan bir müddet sonra bir başka seyyah da burada konaklamış ve bilge kadına aynı soruyu sormuş. Bilge kadında aynı soruya karşılık vermiş:
-Sizin oranın insanları nasıl?
Adamda;
-"Bizim oranın insanları mı? Cömert, güvenilir, güler yüzlü ve dürüst insanlardır. "demiş
Bunun üzerine bilge kadın:
"Bu şehrin insanlarının da ondan hiç farkı yok" demiş..
Yani.
Nasıl gördüğünüz çok önemlidir.
Hayat siz ona nasıl bakıyorsanız onunla karşılık verir.
-Marifet nedir bilir misin?
Taşlara bakan gözlerin çiçekleri görmesidir! {Mevlana}
Eğer siz insanların güvensiz, asık suratlı, cimri kalleş olduğuna dair bir düşünce sistemini geliştirmiş ve benimsemişseniz karşınıza çıkan insanlarda göreceğiniz odur. Ya da -neden hep karşıma böyleleri çıkıyor neden hep beni buluyor- diyorsanız da yine dönüp bir kendinize bakmanız gerekir. Ben nerede yanlış yapıyorum ve bunu tekrar ediyorum diye..
Herkesi sevmek, onaylamak zorunda değiliz ancak herkesin yaşamdaki var oluş amacına saygı duymak zorundayız.
NuRaL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder