8 Ekim 2014 tarihinde astrolojik açıdan çok önemli bir ay tutulması daha gerçekleşiyor. Dörtlü tam ay tutulmasının bu yılki ikincisine şahit olacağız. İlkini 15 Nisan 2014 tarihinde yaşadığımız dörtlü (Tetrad) tam ay tutulması hakkında kapsamlı bilgi için linki ziyaret edebilirsiniz. http://www.onerdoser.com/Y159_0_dortlu-tam-ay-tutulmasi-serisi-basliyor.html
Dörde tamamlanacak bu tam ay tutulmaları hakkında pek çok yorum yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Ben işin bu spekülasyona açık kısımlarına ilk tutulma ile ilgili yorumlarımda da girmedim, yine girmeyeceğim.
Bu dört tutulmanın da Amerika’dan gözlemlenecek olması, önümüzdeki yakın süreçte en majör değişikliklerin Amerika’da yaşanacağını, Amerika ile ilgili majör gelişmeleri ya da Amerika’nın öncülüğünü üstlendiği majör olayları ifade ediyor olabilir. Ortadoğu’daki gelişmeler, IŞİD ile ilgili gelişmeler malum. Gelişmelerin bu konularla ilgili olması ihtimali büyük, bunu tahmin etmek için astroloji bilmek gerekmiyor! Amerika’yı da içine alacak bu majör gelişmeler ekonomik konuları da kapsayabilir. Zira bu tutulmalar esnasında ABD astroloji haritasının pek çok gezegeni tetikleniyor; özellikle de ekonomik konularla ilişkilendirilen 2-8 eksenindeki gezegenler, 2. Evin yöneticisi olan Satürn ve ABD astroloji haritasının “kalbini” temsil eden Güneş’i!
Tutulma haritasını Washington’a göre çizdirdiğimizde, tutulma derecesinin haritanın 7. Evine denk düştüğünü görüyoruz.
Dünya Astrolojisi’nde 7. Ev açık düşmanlıklarla ilişkilendirilir. Tutulmanın denk düştüğü Koç burcu da savaşmak, mücadele etmek gereken durumları gösterir. Dönemsel olarak bizi gölge yönümüze çekecek konuları ifade eden Güney Ay Düğümü de Koç burcunda bulunmakta, sert ve agresif enerjilere, kavga ve çekişmeye eğilimimizin tavan yaptığı bir sürçten geçmekte olduğumuzu göstermekte. Güney Ay Düğümü ve tutulma, yine Koç burcunda yer alan Uranüs ile birleşmekte: ani ve beklenmedik çıkışları, patlamaları, isyankar enerjilerin iş başında olacağını işaret ediyor. Uranüs Alpheratz ile birleşiyor veözgürleşme arzusunun doruğa ulaşacağı, isyankar ve başkaldırıcı etkilerin iş başında olacağı bir süreci de işaret ediyor zaten.
Washington’a göre çizdirilmiş haritada Güneş 1. Eve denk düşüyor ve Amerika’nın başrolde yer alacağı gelişmelere, dikkat çekeceği bir dönemde olacağına, yönetici figürlerinin önemli rol oynayacağı majör olaylara atıfta bulunuyor adeta. Doğu ufkunda Terazi burcunda yükselmekte olan adalet Venüs, barışçıl olmaktan ziyade savaşçı yüzünü gösterebilir!
Haritanın dip noktasına partil kavuşumda olan Plüton, zorlu iç koşullara, tehlikeli ve riskli gelişmelere, yıkıcı ve yeniden yapılandırıcı etkilere işaret ederken; topraklarla ve binalarla ilgili sorunlara, doğal afetler gibi risklere de dikkat çekiyor.
11. Evde Aslan burcunda yerleşen Jüpiter, haritanın 2. Evinde yerleşimde olan Satürn ile dik açı yapıyor. Jüpiter-Satürn arasındaki uyumsuz açılar, ekonomik streslere işaret eder. Bu sadece Amerika için değil, tüm dünya ülkeler açısından genel olarak geçerlidir. Dönemsel haritalar sayesinde hangi ülkelerin daha çok etkileneceğini tahmin edebiliriz. Tutulma haritaları bu dönemsel haritalar arasında belki de en önemlisidir ve bu tutulma, ekonomik bağlamda streslerin vurgu kazanacağı yakın gelecekte, Amerika’nın da bu stresi hisseden ülkeler arasında yer alacağını işaret ediyor.
Jüpiter’in 11. Evde yerleşiyor olması, Amerika’nın girişeceği işlerde müttefiklerinden, içinde yer aldığı gruplardan, kuruluşlardan, uluslararası paktlardan, kendi senatosundan ve üyelerinden önemli ölçüde destek bulacağını gösteriyor.
Amerika açısından çok önemli bir tutulma bu gerçekten de! Ama sadece Amerika değil, hepimizi ilgilendirecek önemli gelişmeler de barındırıyor astrolojik açıdan ele aldığımızda bu tam ay tutulması. Tutulmadan sonra Ay’ın ilk açısı Mars üçgen olacak. Bu da, olayların rahatlıkla ve zorlanmadan Marsiyen doğada gelişeceğini düşündürüyor: Kaza, yangın, tartışma, kopma, isyan, silahlar, operasyon ve harekatlar, savaş atmosferi yaratacak sert etkiler…
Çok enerjik bir tutuma!
Tutulma Koç burcunda gerçekleşecek olduğundan ve tutulma esnasında ateş elementi burçlarda yer alan gezegenlerin çoğunlukta olmasına (Ay, Mars, Jüpiter, Uranüs) bakarak, bu tutulmanın çok enerjik ve ateşli bir tutulma olduğunu söyleyebiliriz.
Dolunay esnasında enerji yüksektir ve astrolojik açıdan bu bir ay tutulması olduğunda daha da belirgindir. Ortaya çıkmak isteyen şeyler patlak verecek olayları beklemektedir ve Koç burcu gibi bir an önce inisiyatif almaya ve ortaya çıkmaya hazır bir burçta yer alan bu tutulma esnasında bu enerjinin maksimuma varacağını düşünmek hiç de hatalı olmaz.
Enerjinin bu denli yüksek olduğu zamanlarda: doğal afetler, yüksek enerji çıkışları, patlamalar, insan ilişkilerinde de yüksek enerji, aceleci kararlar ve patlayıcı çıkışlar muhtemeldir.
Tutulmanın yöneticisi Mars da ateşli doğadaki Yay burcunda yerleşimde ve tutulmaya uyumlu üçgen açıyla destek veriyor. Bu açı, harekete geçmeyi, inisiyatif almayı, cesaretli girişimlerde bulunabilmeyi kolaylaştırıyor.
Geçen haftaki yazımda ateş elementinde Büyük Üçgen açı kalıbından bahsetmiştim. Şöyle yazmıştım:
“Mars-Jüpiter-Uranüs gezegenlerinin ateş elementi burçlarda Büyük Üçgen açı kalıbı oluşturması, motivasyonu yüksek, enerjik, bir o kadar da ateşi yüksek bir haftada olacağımızı gösteriyor! Yeni şeyler veya yerler keşfetme, maceraya atılma, seyahat etme, hayatımızda önemli değişiklikler yapma arzumuz ve kendimize güvenimiz tavan yapabilir!
Yay burcunda seyreden Mars, Türkiye astroloji haritasının 6. evinde ilerliyor. Bu ev Dünya Astrolojisi dediğimiz branşta güvenlik güçleri ve güvenlikle ilgili konuları, sağlık ve hizmet sektörlerini ve kuruluşlarını, hastalık ve zayıflıklarla ilgili konuları, çalışan kesimi, evcimen hayvanları temsil eder. Tüm bu konularda önemli gelişmeler yaşayabiliriz. Astrolojide Mars, savaş atmosferi yaratan durumları, operasyonları, harekatları, orduyu, silahları temsil eder. Jüpiter, dini ve kültürel konuları, uluslararası ilişkileri ve büyük çaplı organizasyonları ya da ittifakları simgeler. Uranüs, yenilikleri ve teknolojiyi, teknolojik aletleri, elektrik ev elektronikle ilgili şeyleri, özgürleşme-bağımsızlaşma arzusunu temsil eder. Ülkemiz için stratejik anlamda önem taşıyan bölgede savaş senaryolarının konuşulmaya başladığı bu günlerde bu üç gezegenin eyleme geçme arzusunu, kendine güvenme güdüsünü, idare etme becerisini ifade eden ateş elementi burçlarında Büyük Üçgen açı kalıbı oluşturması, her şeyin kendiliğinden, hızlı ve akıcı bir biçimde şekilleneceğine işaret ediyor olabilir!
Yay burcundaki Mars, dini konuları da içine alan uluslararası savaş atmosferine işaret ediyor olabilir. Koç burcundaki Uranüskötücül karakterdeki Güney Ay Düğümü ile birleşmekte de olduğundan, teknoloji avantajına güvenerek sıcak çarpışmaya girme ve bu anlamda her türlü entrika ve belden aşağı vurma eğilimine (Güney Ay Düğümü) yöneltebilir. Aslan burcundaki Jüpiter, kendini gösterme, şov yapma ve idari becerilerini ortaya koyma arzusunu kabartabilir! Bu açı kalıbı, 8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşecek ve “Kanlı ay tutulması” olarak nitelendiren tam ay tutulması civarındaki günlerde iyice aktif olacak. Tutulma esnasında Büyük Üçgen açı kalıbını tetikleyecek olan Güneş ve Venüs, astrolojide Uçurtma açı kalıbı olarak tanımladığımız dizilimin oluşturacaklar. Bu esnada Güneş ve Venüs, 2012’den bu yana aktif olan Uranüs-Plüton karesini de T-kare açı kalıbına dönüştürecekler. Tüm bunlar, barış ve huzur ortamını strese sokabilecek, savaş atmosferi yaratabilecek güç çekişmelerine, kapsamlı operasyonlara ve harekatlara yönelik bir sürece doğru ilerlemekte olduğumuzu gösteriyor.Ayrıca, Jüpiter-Satürn arasındaki dik açının (kare) iyice etkinleşmekte olması, ekonomik anlamda da hayli stresli bir sürece doğru hızla ilerlediğimizi göstermekte. Ekonomi ve borsayla ilgilenenlere, riskli ve spekülatif yatırımlar yapmayı planlayanlara, kredi veya borca girmeyi düşünenlere önemle duyurulur!”
Bu hafta, ateş elementindeki Büyük Üçgen açı kalıbı Güneş ve Venüs tarafından tetikleniyor ve Uçurtma açı kalıbına dönüşüyor. Peki, bu ne anlama geliyor? Bahsettiğimiz potansiyellerintetikleneceği, aktif olacağı bir sürece girdiğimizi işaret ediyor.
Önümüzdeki bir aylık süreç çok önemli!
Bu tutulma 58 dakika süreceğinden, etkilerini en yoğun hissedeceğimiz süreç, tutulmayı takip eden yaklaşık 1 aylık süreç olacak.Bu, ülkelere göre değişebilir. Mesela Washington’a göre çizdirilmiş haritada Ay 7. Eve denk düştüğünden, bir aylık sürecin üçüncü üçte birlik diliminde yukarıda bahsettiğimiz riskler maksimuma varabilir, yani 22-29 Ekim arasındaki günler!
Ülkemiz açısından da çok önemli bir tutulma
Tutulma ve tutulma esnasındaki gezegen dizilimleri, ülkemiz açısından da zorlu bir sürece işaret ediyor. Yine önümüzdeki bir aylık süreç çok önemli; ama bizim açımızdan riskli ve yoğun tarihler 29 Ekim-6 Kasım arasındaki zaman dilimi daha önemli gözüküyor; çünkü Ankara’ya göre çizdirilmiş astroloji haritasında Ay 4. Ev girişine yakın yerleşiyor ve tutulmanın etkilerini dördüncü dörtte birlik dilimde daha belirginleşeceğini gösteriyor.
Ankara için çizdirilmiş haritada tutulma derecesi 3. Eve denk düştüğüne göre yakın bölge, komşular, ulaşım, medya; Yükselendeki burca göre 4. Burca denk düştüğüne göre, iç koşullar, iç olaylar, sınırlar ve topraklar, muhalefet partileriyle ilgili konular enerjinin dışa vurumun odak noktasında olacak demektir.
Tutulma haritasında Oğlak burcu yükseliyor. Bu, önemli mesuliyetler almak gerektiğine, düzenli ve organize hareket etmenin, sağduyulu kararlar almanın önemine dikkat çeken, acelecilikten kaçınmak gerektiğine işaret eden önemli bir gösterge! Yükselen derecesine yakın yerleşmiş Plüton, etrafına gücünü göstermek, önemli gelişmeler içerisinde yapılandırıcı yönde görev almak gerekeceğine dair bir işaretçi öte yandan!
Yükselen yöneticisi Satürn 11. Evde ve Akrep burcunda. Müttefik ülkeler, Meclis’ten çıkacak kararlar çok önemli olacak demekti önümüzdeki süreçte. Müttefik ülkelerden bazılarından, paktlardan beklediğimiz ölçüde destek almakta zorlanacağımıza ya da paktlar içerisinde önemli görevler üstleneceğimize de işaret ediyor olabilir.
Güneş’in 9. Evdeki yerleşimi, uzaktan yönetilen durumlara; Retro Merkür’ün 10. Evdeki yerleşimi, hükümetin alacağı önemli kararları kısa bir müddet erteleyeceğine veya bazı fikir değişiklikleri yapacağına; 10. Ev yöneticisi Mars’ın 12. Evdeki yerleşimi, perde arkası oyunlara ve gizli istihbaratın önemine vurgu yapıyor. Mars’ın bu yerleşimi, gizli düşmanlıklara ve arkamızdan çevrilen işlere, terör ve arkadan vurulma riskine de dikkat çekiyor!
Tutulma haritasını Türkiye astroloji haritası üzerinde değerlendirdiğimizde, tutulmanın haritamızın 4/10. Evler eksenine denk düştüğünü görüyoruz: Sınırlarımız, güvenlik konuları, iç olaylar, geçmişimiz; dış imajımız, yöneticilerimiz, geleceğimiz, kaderimiz.
Tutulma, geniş bir toleransla astroloji haritamızın Mars derecesiyle irtibat kuruyor: Askeri konular, güvenlik temaları, sınırları koruma ve barışı sağlamaya yönelik mücadele, şiddetli çatışmalar ve savaş ortamı yaratacak durumlar ön planda olacak demektir.
Tutulma esnasında transit Plüton, haritamızın açık düşmanlarla kıyasıya mücadeleye yönelik 7. Evi üzerine denk düşüyor. Transit Satürn, ülkemiz haritanın 6. Ev 10. Evlerinin yöneticisi olarak ordumuzu, komutanlarımızı, Başbakan ve Cumhurbaşkanımız gibi önemli pozisyonda yer alan yöneticilerimizi temsil eden göstergelerden biri olan Jüpiter’in üzerinden geçiş yapıyor: bu kişilerin alacakları önemli kararların ve sorumlulukların olacağını gösteriyor. Geri hareketteki Merkür’ün, astroloji haritamızın Güneş derecesine yakın seyretmesi de aynı şekilde. Merkür gerilemesi bazı karar ve yön değişikliklerine açık bire dönemde olunduğunu da anlatıyor tabii ki. Ayrıca hatalı öngörüler ve beyanlar, yanlış anlaşılmalar, yanlış bilgilendirilme, dedikodular veya yanıltıcı bilgiler de iş başında olacak.
Peki, tutulma etkilerinin aktif olacağı bu süreç bizler açısından neleri işaret ediyor? Şimdi biraz da buna değinelim…
Özel ilişkilerde 12 Ekim civarına dikkat!
Tutulma esnasında Venüs-Uranüs karşıtlığı da hayli etkin olacak. Bu açının yakınlaşan açı olması, tutulmanın etkilerini majör derece hissedeceğimiz ilk bir aylık süreçte özel ilişkilerde, evliliklerde, ortaklıklarda kopma, ayrılma riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Venüs’ün Uranüs ile karşıtlığının kesinleşmesine 4 derece olduğu için, tutulmayı takip eden 4 gülük süreçte bu risk hayli fazla! Tutulma 8 Ekim’de gerçekleşeceğine göre, 12 Ekim civarındaki bir iki günlük süreçte bu kopartıcı etkiler maksimumda olacak diyebiliriz!
Tutulma esnasında Ay-Uranüs ikilisi Alpheratz ile birleşiyorlar. Bu kavuşum, özgürleşme, bağımsızlaşma arzusunun tavan yapacağını, bunu bir an önce sağlama noktasında tahammülsüzlük, sabırsızlık ve aceleciliğin de iş başında olacağını gösteriyor.
En çok Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak burçları etkileniyor!
Koç ve Terazi burçları başta olmak üzere, öncü burçların diğer ikisi olarak Yengeç ve Oğlak burçları bu tutulmadan en fazla etkiyi alan burçlar. Sadece bu burçların mensubu olan kişiler değil, Yükseleni bu burçlardan birinde bulunanlar, bu burçlarda gezegenleri olanlar da buna dahil. Özel ilişkiler bağlamında en çok Ay ve Venüs’ü bu burçlarda bulunanlar; aceleci kararlar bakımından da Merkür’ü bu burçlardan birinde bulunanlar öncelikli diyebiliriz.
Zorlu etkiler iş başında olacak, ama aslında tüm bunlar, yukarıda saydığımız öncü burçlarda gezegenleri olan bu kişiler için bir adeta bir sıçrama taşı oluşturacak. Tekamül sürecinde önemli gelişmelere yol açacak. Kişisel anlamda en önemli yol kat ettiğim zamanların, en yoğun astrolojik etkiler aldığım zamanlar olduğunu özellikle belirtmek isterim. Başarılar, zorlanmaların hemen ardından gelir. Önemli olan, bu hızlı değişik ve gelişim sürecine ayak uydurabilmek. İradeyi en güçlü şekilde ve inisiyatif alarak ortaya koymak.
Nasıl başa çıkabiliriz!
Astrolojide, karşıt açı yapan gezegenlerle olumlu açılar yapan bir gezegen varsa, bu gezegen “Köprü” vazifesi görür ve gerginliğin azalması yönünde yardımcı olur. Tutulma esnasında gerçekleşen karşıtlığın zorluğunu ve stresini azaltmak ve zorluklarla başa çıkmak yönünde destek Aslan burcundaki Jüpiter’den geliyor.
Jüpiter “İyicil” gezegendir. Zorlu durumlarla başa çıkmamız konusunda güç ve destek alacağımız en önemli şeyin, geleceğe umutla bakmak ve zorlu şeylerin aslında bizi geliştirmek üzere tasarlanmış birer sıçrama taşı olduğunu fark etmek için gerekli olan perspektifi kazanmak olduğunu gösteriyor.
Tutulma derecesine uyumlu açıda yer ala Jüpiter, bilgelik ve sağduyu ile bağdaştırılır. En zorlu zamanlar, testten geçtiğimiz zamanlardır ve önemli olan, bizim nasıl tepki verdiğimizdir. Bunun farkında olalım. Karşılaştığımız zorlu durumları, sabır ve bilgelikle karşılamaya çalışalım. İyimserliğimizi ve umudumuzu, inancımızı yüksek tutalım. Şimdi kayıp olarak gördüğümüz şeyler, kim bilir belki de daha sonra kazanım olarak geri dönecek bize.
Jüpiter’in gerginliği azaltıcı ve zorlukların üstesinden gelme yönündeki destekleyici etkisi, bilge ve yaptırım gücü yüksek kişilerin (Jüpiter kendi üçlüsünde, Aslan burcunda) zorlu durumlarda destekleyici yönde devrede olacağını da gösteriyor. Yani, bize yardım eli uzatacak, madden ve manen destek verecek kimseler olacaktır etrafımızda.
Jüpiter’in Ay-Güneş-Venüs-Uranüs gezegenleri arasında oluşan karşıtlığın zorluğunu aşmaya yardım eden pozisyonu, özel ve sosyal ilişkilerimizde yaşadığımız stres ve gerginliklere rağmen affedici olabilmemizin çok önemli olduğunu gösteriyor. Eskiler“Kulağının üzerine yatmak” derler buna. Jüpiter’in karşıtlığı rahatlatan yerleşimi “Her şeyi görme, bazen görmezlikten gel; her şeyi duyma, bazen duymazlıktan gel” der gibi adeta. Esneklik ve tolerans, hoşgörü çok ama çok önemli!
Bakalım bu tutulma civarında nasıl gelişmeler yaşayacağız. İzlemedeyiz…
12 02 1966, saat 20:41 İstanbul doğumludur. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş İdaresi Bölümü mezunudur. Dört kuşaktan beri süre gelen aile geleneğini bozmayarak, tatlı mecburiyetler sonucunda başladığı ticaret hayatını, bu başlangıçtan tam 20 yıl sonra, 2003 Haziran ayında, gençliğinin büyük bir bölümüne ev sahipliği yapmış olan Kapalıçarşı’dan ayrılarak noktaladı. Bu tarihten itibaren sadece gönülden sevdiği astrolojiyle ilgilenmekte, astroloji danışmanlığı ve eğitmenliği yapmaktadır. Astroloji Okulu’nun kurucusu olan Öner Döşer'in, şu ana kadar yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder