Bir dahaki sefere sokağa çıkacağınız zaman tanımadığınız insanlara daha güler yüzlü olmayı düşünebilirsiniz. Bilim insanları, tanımadığımız kişilere gülümsemenin insanlar arasındaki bağı güçlendirdiğini, onları görmezden gelmenin ise anında olumsuz etkilere neden olduğunu yaptıkları deneyle kanıtladı.
Society for the Study of Motivation dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sokakta tanımadığı insanların gülümseyerek selam verdiği kişiler, kimsenin suratına bakmadığı kişilere kıyasla kendilerini insanlara daha çok bağlı ve yakın hissediyor.
ABD’nin Indiana Üniversitesi’nde sosyal psikolog olan Eric Wesselmann, “Aforoz edilmek acı verici bir şey… Toplum içinde insanların dışlanması hoş bir şey değil” ifadesini kullandı.Bilim insanları, tanımadığı kimselerden güler yüzlü bir yaklaşım görmeyen insanların psikolojik bir acı çektiğini ancak bu acının fiziksel boyuta da genişleyebileceğine dikkat çekti. Geçmişte yapılan araştırmalar, yalnızlığın daha zayıf bir bağışıklık sistemine veya atardamarların sertleşmesine neden olduğunu göstermişti.Laboratuvar ortamında yapılan deneyler, bir insanın kısa bir zaman için bile olsa (önemsiz bir bilgisayar oyunu oynanacağı zaman örneğin), dışlandığı zaman kendilerini kötü hissettiklerini ve bozuk bir ruh haline büründüklerini gösterdi.
Araştırmacıların elde ettiği önemli bulgu ise yalnız kalan insanların verdiği tepkinin evrimsel olduğu. Wesselmann, LiveScience’a yaptığı açıklamada, “İnsanlar sosyal hayvanlar ve grup içinde yaşamaya adapte oldular… Eğer hayatta kalmak için diğerlerine dayanıyorsanız ve o gruptan çıkarılırsanız, ölü gibi olursunuz” dedi.Wesselmann ve meslektaşları, insanların topluma kabul edilme veya dışlanmaya yönelik ipuçlarına dikkat ettiklerini öngörerek, bunu farkındalılığı ölçmek için bir deney yaptı. Kalabalık bir kampüsteki 239 yaya, bir deneyin içinde olduklarının farkına varmadan gözlemlendi. Araştırma ekibindeki insanlar, gözlemlenen kişilerin yanından geçerken ya gülümseyerek selam verdi, ya da denekleri görmezden geldi. Araştırmacılar, yanlarından geçen kişilerin sanki havaya bakarmış gibi tepkisiz kaldıkları deneklerin sonraki hallerine odaklandı.Görmezden gelinen denekler, bu tecrübenin hemen ardından araştırmacıların uzattığı ankete maruz kaldı. Toplamda, yanlarından geçen insanlarla çok az etkileşimde bulunan veya onların farkına bile varmayan dört ayrı grup ankete katıldı. Katılımcılar, yanlarından geçenlerin bir araştırmada yer aldığını bilmiyordu.Anketin sonuçları, yanlarından geçen insanların en ufak bir sıcaklık göstermemesinin, insanları anında etkilediğini gösterdi. Suratına bir kez bile bakılmayan insanlar, gülümseme olsun olmasın tanımadıklarından selam alanlara kıyasla, kendilerini toplumdan daha uzak gördüklerini belirtti. Yanından birisinin geçip geçmediğini fark etmeyenler ise diğer iki grubub arasında yer aldı.
Wesselmann, büyük şehirler, banliyöler ve kırsal alanlarda yaşayan insanların, içindeki yaşadıkları yerleşim birimi ve kültüre göre farklı selamlaşmalara sahip olduğunu belirtti. ABD’li araştırmacı, bu farklılıkların yaptıkları araştırmanın sonuçlarını etkileyebileceğini ancak “havaya bakarmış gibi görmezden gelmenin” neden olduğu etkinin her yerde aynı olduğunu belirtti.Wesselmann ve meslektaşlarının yaptığı deneyin detayları, Şubat ayında Psychological Science dergisinde yer aldı.
Tags: ABD, benlik, bilim, Bilim insanları, Eric Wesselmann, gülümseme, Indiana Üniversitesi, manset, psikolog, psikolojikCategory: Mutluluk Sanatı, Psikoloji
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder