30 Eylül 2012 Pazar günü 06:18’de Ay-Güneş karşıtlığı kesinleşiyor ve 7 derece Koç burcunda dolunay meydana geliyor. Bu dolunay astrolojik açıdan önemli zamanlarda olacağımızı işaret ediyor. Dünya genelinde ama Türkiye özelinde…
Ay’ın Dünya üzerindeki çekim gücü Güneş’inkinin iki buçuk katıdır. Her ay fazı hava durumunu değiştirici bir etki yapar, bu; kuraklık, kasırga, tornado ya da şimşek olabilir. Bazı araştırmalar yeni ay ya da dolunay sonrasında %10 daha fazla yağış olduğunu, bazen de bu döneme denk gelen Ay’ın perigee ve apogee (Dünya’ya en yakın ve en uzak) dönemlerinde tropik fırtınaların kasırgaya dönüşebileceğini göstermektedir. 30 Eylül’de gerçekleşecek dolunay Uranüs ve Plüton ile irtibat kuracağından, sert ev şiddetli rüzgarları, kasırgaları aktif edebilir.
Bir gezegenin Güneş’le karşıt hizalanması o gezegenin Dünya’ya en yakın pozisyonda olduğunu gösterir ve diğer faktörler uygunsa sismik aktivite görülebilir. Gezegenlerin Güneş’te konveksiyon akımı oluşturmaları gibi, Dünya’da da konveksiyon akımları oluşturabileceğini düşünebiliriz. 30 Eylül’deki dolunay esnasında Güneş Uranüs ile karşıt açıda olacak ve ayrıca Plüton ile de dik açı oluşturacak. Bu dizilim elektrikli bir atmosfer oluşacağını, elektromanyetik alanda hareketlilik görülebileceğini gösteriyor. Ekinoks sürecinde olduğumuz için bu etki daha da belirginleşebilir. Yermerkezli ve Dünya merkezli dizilimler dünya genelinde görülebilecek etkin doğal afetler riskini işaret ediyor olabilir. Tabii sadece 30 Eylül tarihinde değil, bu tarihin birkaç gün öncesinde ve birkaç gün sonrasında.
Araştırmacı ve yazar Frank Glasby’e göre Dolunay ve yeniay zamanlarında daha fazla okyanus gelgiti vardır. Bu yüzden dolunay ve yeniay zamanlarında daha çok deprem görülür. Depremlerin olmasını kolaylaştıran yatay basınç, basınç altındaki kayalardan yüklü parçacıklar (pozitif iyonlar) salınmasına neden olur ve bunların da insan ve hayvanlar üzerinde biyolojik etkileri vardır. Dolunay zamanlarında insanların daha agresif bir ruh hali içerisinde olduklarını gösteren pek çok araştırma vardır.
7 derece Koç burcunda gerçekleşecek gergin dolunayın Türkiye astrolojik haritasının Mars derecesini tetikleyecek olması önümüzdeki yakın dönemde şu risklere dikkat çeker:
Askeri konularla ilgili gelişmeler
Terör ve şiddetin tırmanması
Yangın ev kundaklama olayları
İç gerginlikler, huzursuzluklar
Doğal afetler
Neler Yapabiliriz?
Dolunayda gergin açılar altında kalacak Ay’ın duygularımız ve bedenimiz üzerindeki etkilerini göz önüne alarak, önümüzdeki yakın süreçte sağlığımıza dikkat etmeliyiz. Beslenme konusu da önem taşıyor bu bağlamda. Genel olarak dolunaylarda fazla sıvı alınması önerilmez. Oruçlu olmak da yapılabilecek isabetli şeylerden biridir.
Dolunay civarındaki günlerde profesyonel veya sıradan olsun günlük işlerimizde diğer kişilerle ilişkilerimizde dikkatli adımlar atmalı, sağduyulu hareket etmeliyiz. Gergin duygusal çıkışlar yapma riskine karşı kendimizi frenlemeli, gergin ve karmaşa enerjisi taşıyan ortamlardan uzak kalmalıyız. Aksi takdirde olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz, dikkat! En önemli şeyin insan ilişkileri olduğunu unutmayalım.
En agrese olduğumuz zamanda bile derin bir nefes almak, futbol tabiriyle “topa basmak” çok büyük bir stres yaşama olasılığını bile bertaraf etmemize yardımcı olabilir. Dolunay Koç burcunda gerçekleşeceğine göre ve Koç burcunun gölge yönü acelecilik olduğuna göre, ani ve beklenmedik gelişmeler karşısında içimizden ona kadar saymayı başarabilir, sabredebilirsek, hatta işin esprisine kaçıp şakaya vurabilirsek, muhtemel bir debdebeyi sorunsuz atlatabiliriz.
Gergin hissettiğimiz anlarda biraz içe çekilebilir, aktif ve yoğun ortamdan bir müddet için uzak kalarak dengeyi sağlayabiliriz. Zira bu gergin dolunay esnasında Güneş Terazi burcunda olacak ve denge sağlamamıza yardımcı bir konumda bulunacak. Ay bilinçdışını ve Güneş bilinçli hareket etmeyi ve iradeyi ifade ettiğine göre, ani duygusal çıkışlara meydan vermemek için irademizi devreye sokmamız gerekiyor.
Pek tabii ki bu gergin dolunay civarındaki tarihlerde hiç bir şey yapmayalım, pasif kalalım, endişe içerisinde sadece bu etkilerin geçip gitmesini bekleyelim anlamına gelmiyor. Sevdiğimiz kişilerle bir araya gelmek, sevgi paylaşımında bulunmak, dayanışma içerisinde olmak bu agresif ve değişken ruh halini aşmak için en ideal yol kanımca. Pek tabii evcimen hayvanlarımızla, bitkilerimizle, kısacası sevgi alışverişinde bulunacağımız her şeyle ve herkesle…
Dolunay zamanları yaratıcılığın da çok arttığı zamanlardır aynı zamanda. Ortaya bir ürün koyma zamanlarıdır. Dolunayın Uranüs ile kavuşumda olması yaratıcı ve keşfe yönelik etkileri maksimize ediyor. Profesyonel iş hayatımızdan, günlük işlerimize kadar her alanda daha yaratıcı, çözüm üretici olabiliriz. Daha önce fark etmediğimiz şeyleri fark edebilir, olayları daha farklı bir gözle değerlendirebiliriz.
Dolunaylar bu vakte kadar belirginleşmemiz durumların, artık görünür bir duruma gelmesine yönelik etkiler taşır. Önemli bir yol değişiminde ise, Uranüs-Plüton ile irtibat kuran bu dolunay sonrasında kendimize yeni bir rota belirlemek üzere değişim enerjisini aktif edebiliriz. Değişim enerjisine karşı çıkmaktansa, bu enerjiyle birlikte hareket etmek bize kazandıracaktır. Bitmesi, tamamlanması, hayatımızda bundan sonra yer almaması gereken şeyler olabilir. Bir nevi temizlenme yaşayabiliriz. Bunu doğal döngünün bir gerekliliği olarak görebiliriz.
Dolunaylarda Ay ve Güneş karşıttır ve bu yüzden tek başına hareket etmekten ziyade, birlikte hareket etme enerjisi taşır. Bu yüzden dolunayın enerjisini zıtlaşma ve fikir ayrılıkları yerine, tamamlanma ve sevgi alışverişine yönelik kullanmamızı mümkün kılar. Bu gergin dolunayda bile bu geçerlidir. Gezegenler bizlerin üzerinde belli bir ölçüde etki yaratırlar. Ama irademiz onların etkilerinin üzerine çıkabilir. Bunu unutmayalım.
Kişisel düşünceme göre tüm bu gergin etkilere rağmen sevgi ve huzuru koruyabiliriz. 30 Eylül’deki dolunay civarındaki günler bu bağlamda bizim testimiz olacaktır. Bu testi başarı ile geçebileceğimizden umutluyum…
Öner Döşer
Neler yapabiliriz:
Cumartesi gecesinden itibaren 998 ya hafiz okuyabiliriz. Ya Hafiz etrafımızda çok güçlü bir koruma kalkanı oluşturacaktır. Aynı zamanda insan ilişkilerimizde olası gerginliklere karşıda kendimizi frenlemeye çalışıp, ani çıkışlar yapmamaya dikkat edip, kendimizi kontrol edebilirsek sorunsuz atlatabiliriz inşallah Allahın izniyle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder