Bunu yapan büyükler maalesef daha da çok. Yanından bir kadın mı, bir çocuk mu, bir yaşlı mı, kimin geçtiği hiç umurunda bile olmadan öyle pis kelimeler kullanıyorlar ki ağzım açık kalıyor, çoğunlukla da sert bakışlarım veya bizzat uyarılarım ile maalesef müdahale etmek ve etraflarının farkında olmalarını sağlamak durumunda kalıyorum.
Her ne kadar dış etkenlerin etkisi büyük olsa da ben bu konuda biz annelere de çok iş düştüğünü düşünüyorum. Oğlum henüz 2,5 yaşında ve yeni yeni konuşuyor. Henüz bir erkek çocuk büyütme deneyiminin başında olsam da biri 9 diğeri 14 yaşındaki kızlarımı yetiştirirken bu konunun nasıl üstesinden geldiğimi anlatmaya çalışacağım size.Elbette çocuklar medyadan, arkadaşlarından duyduklarını taklit ederek ve çoğunlukla anlamının hiç farkında olmadan kullanıyorlar argo ve küfürleri.
Çocukların yoğun şekilde argo ve hatta küfür kullanımına eğildikleri iki önemli dönem oluyor hayatta.
Bunlardan ilki 3-4 yaş döneminde gerçekleşiyor. Nedenini tam olarak bilmiyorum ama psikologlar da çocukların 3-4 yaşlarında o dönemler için kötü kelime kabul edeceğimiz bazı kelimeleri kullanma ihtiyacı içerisine girdiklerini belirtiyorlar. Bu durumu ilk olarak büyük kızımda yaşamıştım. Kreşte öğrenerek evde bir kaç kez bu tip kelimeler kullanmaya başladığını gördüğümde bu dönemi insanların içerisinde rezil olmadan nasıl atlatabilirim diye düşündüm. Kızımla bir konuşma yapmanın zamanı gelmişti.
Kendisin karşıma alıp; ….., ….. gibi bazı kelimelerin ayıp kelimeler olduğunu, başkalarının yanında kullanmaması gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Ancak psikologlar bile argo kelime kullanımını bu yaş için bir ihtiyaç olarak tanımlıyorken ben kızımın bu ihtiyacını giderebileceğine dair nasıl bir yöntem bulabilirdim?
Ben de kendisine içinden bu tip kelimeler kullanmak geldiğinde hemen gelip benim kulağıma söyleyebileceğini, bu kelimelerin bizim ikimizin sır kelimeleri olacağını ve ona hiçbir zaman kızmayacağımı söyledim. Bu yöntem tuttu. Çok defa kızım yanımızda birileri varken koşarak gelip kulağıma eğilip “Anne ….” der, hızla uzaklaşıp oyununa devam ederdi. Ben de kendisine göz kırpıp “aramızda tamam mı?” deyip ona bir rahat alan yaratmaya çalışırdım. Bu yöntem büyük kızımda da, küçük kızımda da epey işime yaradı ve şükürler olsun ki toplum içerisinde herhangi bir kriz veya sorun yaşamadık.
Sonra yıllar geçti. Büyük kızım 6. Sınıftan yani 11-12 yaşından itibaren argo ve küfür kullanımının en yoğun olduğu malum ergenlik dönemine adım attı. Etrafındaki kızlı erkekli bütün arkadaşları bu konuşma şekline sahipken O da ister istemez bu durumdan etkilenmeye başladı. Hatta bazılarının anlamını bizzat gelip bana soruyordu. Bu konuda kızım ile bir konuşma yapmam gerektiğini düşünüp bir yatak sohbetine küfrü ve argoyu konu ettim.
“Mal mısın, bu neyin kafası, oha, çüş” gibi (buraya yazdığım için ayrıca özür diliyorum) Argo kelimeleri kullanabileceğini ama bunu sadece arkadaşları ile birlikteyken yapabileceğini, kesinlikle eve taşımasının, bizimle, kardeşleriyle konuşurken kullanmasının ve kardeşlerine kötü örnek olmasının yasak olduğunu söyledim kendine. En azından bu konuda rahat bir alanının olduğunu bilmesi önemliydi zira.
Utandı elbet. Bazılarını O söyledi bazılarını bizzat ben söyledim. Bunu hiç kullanmamama rağmen benim de küfürleri bildiğimi göstermek için özellikle yaptım. Sonra da kendisine; küfürleri bilmesinin ayıp bir şey olmadığını, en azından karşısındaki biri O’na söylediğinde ne anlama geldiğini bilmek ve buna göre tepki verebilmek için küfürlerin anlamını bilmesi gerektiğini söyledim, ancak bilmek ile kullanmanın çok ayrı şeyler olduğunun da altını çizdim.Kızım okulda kız erkek tüm arkadaşlarının küfürlü konuştuğunu söylediğinde de bana ne tür şeyler söylediklerini söylemesini istedim.
Kızımı en çok şu sorum etkiledi. “Bana içerisinde kadını aşağılayan ifade yer almayan bir tane küfür söyleyebilir misin?” diye sordum. Evet, elbette bulamadı. “Gördün mü” dedim kendisine, “küfürlerin hepsi maalesef kadın cinsini aşağılayan ifadeler. Bir erkek bir erkeğe küfür ederken bile aslında ona değil o erkeğin annesine, karısına veya kız kardeşine küfür ediyor. Sen bir genç kız olarak bu kelimeleri kullandığında en başta kendi cinsini ayaklar altına almış oluyorsun. Bir genç kız, bir kadın kendi cinsine saygı duymayıp bu küfürleri kullanırsa, karşı cinse bunu kullanmak için en güzel hakkı da vermiş olmaz mı? İşte sen de bunun bilincinde olmalısın” dedim. Kızım düşününce “gerçekten de anne bir tane bile kadın ile ilgili olmayan küfür bulamıyorum” dedi.
Kızıma lütfen sadece kendin değil bundan sonra, hadi erkekleri geç ama bir tane bile kız arkadaşın bir küfür kullandığında hemen onu durdurup bu söylediğin kelime biz kadınları aşağılıyor sen bir genç kız olarak neden bunu kullanıyorsun diye sor ve arkadaşların arasında da bir farkındalık yarat diye de tembih ettim. Kadın olmanın gururu ve onuru farkındalığı…
Zaten yapısı gereği küfür kullanmayan kızım çok şükür ki bu konuşmadan sonra küfür etmenin öyle havalı görünmek için iyi bir şey olmadığının, aksine kadınlara büyük bir kötülük olduğunun daha bilincinde bir birey ve en önemlisi etrafındakilere bu konuda yön gösterebilecek bir farkındalığa sahip.
Oğlum ergenlik dönemine girdiğinde bu konuda neler yapacağım henüz bilmiyorum ama yapacağım en iyi şey tek tek küfürleri ele alarak bak burada anneni, ablalarını, kız kardeşlerini ve hatta ileride eşini aşağılayan ifadeler var, sen de lütfen kullanma ve kullandırtma demek olacak.
Gençlerimizin temiz insan olmaları, temiz bir toplum yaratmaları, kadınların onurunun her durumda korunduğu bir dünya ümidiyle…