Refah komik bir şeydir. Herkes bu kelimeyi bilir ama çok az insan gerçekten ne anlama geldiğini bilir. Hayatınızda onun kapısını açmanız için gerekli sırları ise daha da az sayıda insan bilir. Ama bir kez bu sırları öğrendiğinizde tamamen cesur yeni bir dünyayla karşılaşıyorsunuz.
Sağlık, mutluluk ve zenginlik bir insana komik şeyler yapıyor. Her güne neşe ve dinamik enerjiyle başlamanızı sağlıyorlar; bu sizi her gün barış ve uyuma yaklaştırıyor ve her günü macerayla yaşamanızı sağlıyor. Ben bu refah sırlarının üzerindeki örtüyü açtığım ve hayatımı gerçekten neye adayacağımı keşfettiğim için çok şanslıyım ve bunları sizinle paylaşacağım. Şimdi sorumluluğu size aktarıyorum. Şimdi sıra sizde. Size yakın birisinin bu bilgiye ihtiyacı var. Öyleyse şimdi bir sonraki macera sizin…
Yolculukta, Randy Gage Hollywood, Florida Mart, 2003
Bu refahın birinci temel sırrıdır ve çoğu insanın gözden kaçırdığı bir sırdır. Onlar refaha bir ‘bana ver’ durumu olarak yaklaşırlar ve onu çevreleyen gerçek enerjiye hiç uyumlanmazlar. Bu evrendeki her şey, bir değere karşılık bir değer değiş-tokuşu prensibine dayanır. Ama bu dengesiz bir terazidir. Verdiğiniz şey size kat be katı olarak geri döner. Genellikle on katı, bu yüzden iyilik tohumları ektiğinizde çok daha fazla iyilik size geri gelecektir. Bu bağışladığınız para, verdiğiniz sevgi ve yaptığınız iyilik için geçerlidir. Ne kadar çok denerseniz deneyin evrene tek taraflı bir şey veremezsiniz. Öyleyse dışarı çıkın ve düzenli olarak bir iyilik yapın, ihtiyacı olan birine bir tohum ekin, sizinle ilgilenen görevliye fazla iyi davranın. Çok daha fazla refah size doğru geliyor!
Bu ifade kulağa sanki saygısızca davranıyormuşum gibi geliyor, ama Aslında refah kurallarının nasıl işlediğinin çok kısa ve etkileyici bir özeti. Piyangoyu kazanarak, miras alarak veya arka bahçenizde petrol bularak zengin olmazsınız. Bütün bunlar fakir insanların başına gelebilir ve onlara geçici bir zenginlik getirebilir. Ama zenginlik kalıcı olmayacaktır, ya da siz gerçek refahı bedava elde edemezsiniz. Her zaman ödenecek bir bedel vardır, ilk sırda ele aldığımız adil bir değer alış verişi söz konusudur. Refah içinde olmak için ödediğiniz bedelin büyük bir kısmı, refahı Sorumlu bir şekilde ele alan bir insan olmaktır. Yapılan çalışmalar tekrar tekrar göstermiştir ki; piyangodan yüklü miktarlar kazanan fakir insanların çoğu, on yıl sonra parasız ve zor durumda olmaktadır. Ve biz on, yirmi veya hatta kırk milyon dolar kazanan insanlardan söz ediyoruz. Paraları oldu ama refah bilinçleri yoktu. Böylece para hiç kalmadı ve refahın diğer öğeleri hiç ortaya çıkmadı. Hiçbir şey bedava gelmez. Kasiyerin size yanlışlıkla fazladan 5 dolar vermesine izin verirseniz, evinize para ödemeden bir kablo çektirmenin yolunu bulur ya da kimse görmeden fazladan bir gazete alırsanız kesinlikle kendinize bir karma borcu yaratırsınız. Ve bu borçlar her zaman ödenir. Zengin insanlar hiç bir zaman bedava bir şey aramazlar. Her zaman her şey karşılığında bir değer vermekten mutlu olurlar.
Zengin insanların mutlaka dindar insanlar olması gerekmez ama derinde manevi insanlardır. Dogma ve doktrinlere sıkı sıkıya bağlanmanın onları gerçek doğalarından uzaklaştırdığını bilirler. Hayal etmekten hayata geçirmeye kadar bütün refah yolunda asil bir sadelik vardır. Ve gerçek refah dışsal değil içseldir.
Evet, kendisine büyük bir servet miras kalan ya da at yarışında çok kazanan ender insanları duyarsınız. Ama gerçek zenginlik size daha kasıtlı bir süreç sonucu gelir ve sizinle kalır. O sizin başınıza gelmez. Siz onu gerçekleştirirsiniz. Siz zihninizde zengin bir insan haline gelirsiniz; sonra zenginliği çeken bir insan haline gelerek fiziksel düzlemde onu gerçekleştirirsiniz.
Ya da daha spesifik olursak, söylediğiniz sözlerle oluşturursunuz. İnsanlar en olumsuz şeyleri sözlerle doğruladığında bu beni hayrete düşürür. Bugün bir arkadaşım beni, kamyonetini bir ağaca çarptığını söylemek için aradı. Bana ‘ Ne zaman işler benim için iyi gitmeye başlasa, beni geri çekecek bir şey mutlaka olur’ dedi. Tabii ki olur; bu inancı direkt olarak bilinçaltına programlıyor, bu da fiziksel alanda gerçekleşmesi için davetiye çıkarıyor. Ne çok kez iyi şeylerin olduğunu ve insanların ‘ Buna inanamıyorum!’ Ben hiç bir zaman bir şey kazanmam’ benzeri şeyler söylediğini düşünün. Ve sonrasında kötü bir şey olur. Bir tabak kırarlar, bir şey dökerler ve ‘Bunun olacağını biliyordum!’ diye ilan ederler. Tabii ki biliyorlardı. İnsanların ‘Her kış en az üç kez nezle olurum’ gibi şeyler söylediğini duyarım. Ben ‘ Ortalama senede bir kez sırtım kötü olur’ derdim. Ve tabii ki olurdu. Ben bunu tekrarlamaktan vazgeçene kadar. Dokuz yıldan fazla zamandır olmuyor. Bazı insanlar kendilerinden alçaltıcı ifadelerle bahsetmenin ortama uymak için kibar ya da iyi bir yol olduğunu düşünür. ‘Her zaman bir gün geç kalıyorum ve bir dolarım eksik geliyor’ gibi ifadeler sizi fakir insanlara sevdirecektir. Ama aynı zamanda zenginliği de itecek ve kendini gerçekleştiren kehanetlere dönüşecektir. Öyleyse eğer refahınızı söylediğiniz sözlerle belirleyecekseniz, neden aşağıdaki gibi olumlu ifadeleri tekrarlayıp onaylamayalım. “Bir mıknatıs gibi parayı çekerim!”
Eğer birini kucaklarsanız, bu sizin bundan sonra yapabileceğiniz kucaklaşmaların sayısını azaltır mı? Tabii ki hayır. Aslında, eğer kucaklaşan bir insan olarak biliniyorsanız, kendinize daha fazlasını çekmeniz olasıdır. Gerçek refahı oluşturan sağlık, sevgi, mutluluk ve para sonsuzdur ve kendi yayılımını yaratır. Fazla sevgi verdikçe daha fazlasını kendinize çekersiniz. Çok sağlık kendi üstüne inşa eder ve daha fazlasının oluşmasına yardım eder. Mutluluk da aynı şekilde işler. Evrene karşılıksız veremeyeceğiniz için; sirkule ettiğiniz para kendi Enerjisini yaratır ve bu da suya düşen damlacığın yarattığı genişleyen halka etkisi gibi bolluk etkisi yaratır ve her zaman size geri dönecek yolu bulur. Bu sonsuz devam eden, kendini kopyalayan bir döngüdür.
Doğa boşluk etkisinden nefret eder ve her zaman onu iyiyle doldurur. Evren başka bir şeyi sıkıca kavrayan elinize bir şey koyamaz. Olumlu bir şeyi çekmenin en iyi yolu olumsuz bir şeyi bırakmak ve iyi için bir boşluk oluşturmaktır. Eğer yeni elbiseler istiyorsanız önce gardırobunuzu temizlemek ve bazı eski elbiseleri evsizlerin sığınma yurduna bağışlamak en iyisidir. Eğer ruh eşinizi arıyorsanız, öncelikle içinde bulunduğunuz ve size herhangi bir şekilde kötü etki eden ilişkinizi bırakmanız gerekir. Hayatınızda aradığınız tüm refahı kendinize çekemiyorsanız, kendinize bırakmanız gereken neye tutunduğunuzu sorun.
Orta ve alt tabaka arasında zengin insanların paraya ne kadar Sabitlendiği hakkında çok konuşma geçer. Çoğu zenginlerin sadece parayı Düşündüklerine inanır. Başka hiç bir şey gerçekten bu kadar uzak olamaz. Gerçekte fakir insanlar para hakkında zenginlerden çok daha fazla düşünür. Bu psikologların ‘projekte etme’ dedikleri şeydir. İnsanların kendi korkularını, önyargılarını ve güdülerini başkalarına yönelttikleri, yansıttıkları anlamına gelir. Doğaları gereği, fakir insanlar her zaman parayı düşünürler. Ben Parasız olduğum zamanı hatırlıyorum; bu düşünebildiğim tek şeydi. Telefon çalsa, arayanın acaba bir fatura alacaklısı mı olduğunu düşünürdüm. Bir yere arabayla gittiğimde, arabamın bozulup benim de onu tamir ettirmeye paramın yetmemesinden endişe ederdim. Güzel arabalı ve elbiseli insanları görür ve onları kıskanırdım. Sahip oldukları şeyleri hak etmek için ne yaptıklarını merak ederdim. Her zaman faturalar üzerinde hileler yapıyor, ödeme ayarlamaları yapıyor ve bir sonraki seferi nasıl ödeyeceğimi düşünüyordum. Paraya sabitlenmiştim, çünkü başıma gelen her kötü şey, yeterli paraya sahip olmamaktan kaynaklanıyor gibi görünüyordu. Şimdi param var, onu nadiren düşünüyorum. Para hayatı çoğaltan ve deneyimlerinizi büyüten yağlayıcı maddelerden birisi. Bir kez ‘parayı yolunuzdan çektiğinizde’ faydalarını endişe olmadan deneyimlemenize izin verir.
Başkaları ve kendim için dua ettiğimde, belirli şeyleri istemek yerine, her zaman en yüksek hayrı isterim. Eğer belli bir şeyi arıyorsanız, onu ya da ‘daha iyi bir şeyi’ istemek daha iyi olacaktır. Çocukken karidesi sevdiğimi sanırdım. Büyüyünce karidesten hoşlandığımı ama asıl sevdiğim şeyin kokteyl sosu olduğunu anladım. Çoğu zaman geçmiş olayların, duygusal yükün ya da diğer şeylerin görüşümüzü bulutlandırmasına izin veririz. Bir şeyi istediğimizi düşünüyoruz ama genellikle gerçekten istediğimiz şey başka bir şey. Bu iyi ya da kötü olabilir. Hayatımın ilk 30 yılında, bir milyoner olmak istediğimi sandım. Gerçekte asıl istediğim şey bir kurban olmak ve etrafımdakilerin sempatisini kazanmaktı. Yalnızca gerçekten istediğim şey kurban olmaktan milyoner olmaya dönüştüğü zaman, isteğim gerçekleşti.
Eğer bir aptal ve onun parası kısa sürede birbirinden ayrılıyorsa ( ve öyledir) , bu akıllı bir adam ya da kadının kısa sürede kendi refahını kendine çekeceğini gösterir. Ve öyle olur. Eğer büyük zenginlik istiyorsanız önce yaygın olmayan bilgeliği arayın.
Sağlıksız, mutsuz veya fakir olduğumuzda, bu yolumuzdan saptığımız ve gerçek doğamızla bağlantımızı kopardığımız içindir. Sizin doğal durumunuz sağlıktır. Yalnızca eşzamanlılık dışına Çıktığınızda hastalık vücudunuza girer. Bu dünyaya mutlu bir kişi olarak geldiniz. Mutsuzluk sizin o kararı vermenizi gerektiren bilinçli bir seçimdir. Mutsuzluk doğal değildir ve sağlıklı değildir. Benzer biçimde zengin olmak için doğdunuz. Var olmak için çırpınmak Asil değildir, doğal değildir ve gerekli değildir. Hayatınızı evrensel refah yasalarıyla yaşarsanız, zenginlik size yağmurun çiçekleri suladığı gibi doğalca gelir.
Evren bütün ihtiyaçlarınızı temin etmiştir. Refah etrafınızdaki eterlerdedir. Emir bekleyen bir asker gibi, refah çağırılmak için nöbet bekler. İnsanların refahı eterlerden alıp fiziksel düzlemde hayata geçirmek için kullandığı vasıtalar FİKİRLERDİR.
Bir kez gerçekten yapmak için yaratıldığınız işi yapmaya başladığınızda evren sizi iyiyle ödüllendirecektir. Evrensel yasa istisnasız böyle çalışır. Görevinizi yaptığınızda, ona tutku, gayret ve adama ile girişirsiniz. Ve böyle bir zihinsel durumla geldiğinizden, olağanüstü seviyede performans gösterirsiniz ve tüm olağanüstü sonuçları kendinize çekersiniz. Tüm insanlar bilinçaltında kendi ‘cihad’ larını arıyorlar. Olduklarından daha büyük bir neden, hareket ya da vizyon. Görevinizi yaparken insanlar bu gücü hisseder ve bir parçası olmak isterler. Sizinle refahını paylaşan güçlü insanları kendinize çekersiniz.
Bu belirli bir temeli almamış kişilerin anlamakta ve özellikle İnanmakta zorlandığı şeylerden biridir. Ama en yüksek seviyede, evrendeki her şeyin özü enerji titreşimleri olarak ele alınabilir. Ve enerji titreşimleri tabii ki diğer enerji titreşimlerinin farkında olabilir veya onlara cevap verebilir. Öyleyse, evet, aynı bir park yeri bulabildiğiniz, asansörün gelmesini sağlayabildiğiniz, boş bir otel odası bulabildiğiniz gibi gerçekten refahı kendinize çekebilirsiniz. Teşvik edici bir hayaliniz ve bu hayale güçlü bir inancınız olduğunda, kendinize partnerler çeker, kaynak yaratır, pazar oluşturur ve vizyonunuza tam bir tepkiler zinciri yaratırsınız.
Bu çok tahmin edilebilir bir şeydir ama belirli bir temeli almamış Kişiler için hayret vericidir. Bu sene yıllık maaşınızın ne olacağını görmek için, hayatınızda size en yakın beş insanı ele alın; geçen yılki yıllık gelirlerini toplayın ve beşe bölün. Ve bu sadece para için geçerli değildir! Bu belli refah yasaları dahilinde bu şekilde işlemektedir ve tüm Alanlarda geçerlidir. Size en yakın insanların ilişkilerine, sağlık ve mutluluklarına bakın ve sizin tam ortada olduğunuzu göreceksiniz.
Fikirlerin, insanların refahı eterlerden alıp fiziksel dünyada gerçekleştirerek dönüştürmesini sağlayan kanallar olduğunu biliyoruz. Ama aynı zamanda bu, inanç olmadan da gerçekleşmez. Onu görünür kılmak için iyinizi görmeli, iyinizi aramalı ve iyinize inanmalısınız. Daha az yeteneği olan ama daha güçlü inanca sahip kişiler, yeteneği olan ama inancı az olan kişilerden daha çoğunu daha çabuk elde ederler.
Refah içindeyseniz, siz: sağlıklı, mutlu, zenginsiniz. Üç maddeden ikisinin olması fena olmaz. Ama aynı zamanda bu refah değildir. Gerçek refah her üçünü de kapsar. Bazı zengin insanlar hastadır, mutsuz ve yalnızdır. Onlar refah içinde değildir. Aynı şekilde, eğer siz sağlıklı, ruhsal temeli olan biri iseniz ve harika bir evliliğiniz varsa ama her ay kredi kartı faturalarınızı ödemekte zorlanıyorsanız tabii ki siz de refah içinde değilsiniz. Refah hepsini kuşatır.
Refahın bulunması ve ulaşılması zor olması gerektiğinden değil. Ama Sadece doğru yoldakilere ve refaha denk bir insan haline gelenlere gelir. Çoğu insan için sürecin büyük kısmı, karakterlerini şekillendirmek ve bilgeliklerini geliştirmek için gerekli zorlukları deneyimlemektir. Kendinizin ve başkalarının hatalarından bilgelik kazanırsınız. Başkalarının hatalarından öğrendiğiniz oranda sizin yapmanız gereken hatalar azalır. Ama hepimizin öğrenmesi gereken dersler vardır. Refah-bilincine sahip insanlar bunu anlar ve zorlukları, ihtiyaç duydukları insan haline dönüşebilmeleri için çıkmaları gereken merdiven basamakları olarak kucaklarlar.
Ruhsal beslenmenizin kaynağına neşeyle, sevgiyle ve minnetle bağışlayabilirsiniz. Ya da, gönülsüz olarak doktorda, mahkeme salonunda sizden alınmasını sağlayabilirsiniz. Ama evren her zaman bağışını alır, tıpkı dalgaların yükselip alçaldığı gibi.
Küçük oynamak size ya da evrene hizmet etmez. Tevazu bir erdemdir ama yanlış alçakgönüllülük ya da en yüksek hayrınızdan geri durmak anti-refahtır. Çalıştırılmayan kaslarda atrofi (Atrofi: Kullanılmayan kaslarda hücre dejenerasyonuna bağlı olarak doku azalması ya da organ kaybına kadar gidebilen kas erimesi hastalığı. ‘çalıştırılmayan kasta atrofi olur’ bir deyim olarak kullanılıyor. ) olur ve hayaller, vizyonlar ve tutkular da aynısını yapar. Eğer gerçekleşmesini istiyorsanız, geleceğiniz hakkındaki vizyonunuz Cesur, yürekli ve yaratıcı olmalıdır. Büyük bir hayalin size uygulayacağı mecbur bırakan itici güce ihtiyacınız var. Öyle kuvvetli olmalı ki sabahleyin yorganı fırlatıp güne beklentiyle koşmalısınız.
Gerçekten refah içindeki insanları belirlemek kolaydır. Sabahları yataklarını düzeltirler, çalışma masaları temizdir ve kiraladıkları arabayı bile yıkarlar. Bunları yapmak zorunda oldukları için yapmazlar, refah içindeki bir ortama sahip olmak amacıyla, istedikleri için yaparlar. Biletçiye, garsona ve kasiyere bir devlet başkanına gösterecekleri nezaketle yaklaşırlar. Kendi vücutlarına saygı duyar ve ona bakarlar.
Refah öncelikle zihinde gerçekleştirilir. Kazayla bazı rasgele Lütuflarla karşılaşabilirsin ama gerçek ve bağımsız refah öncelikle onu zihinde görselleştirmenin sonucu gelir. Hayal panoma uğruna çabaladığım şeyleri yapıştırmamdan itibaren hepsini gerçekleştirmem iki yılımı aldı. Samimi olarak inanıyorum ki bunu yapmasaydım aynı sonuçları almam en az 10 yılımı alırdı. Onaylamalar, hedef kartları ve görselleştirmenizi kolaylaştıran ve güçlendiren diğer araçların da sonucu aynıdır. Aslında arzu ettiğiniz hedefle bilinçaltınızı programlıyorsunuz. Ve bilinçaltınızda bir şey bir kez programlandı mı, olmak zorundadır.
Çoğunluk refahın özel fırsatlar, rasgele tesadüfler veya şanslı olaylar sonucu geldiğini düşünür. Bu doğrudur, ama sadece bu fırsatları sizin yarattığınız anlamında doğrudur. Eğitim ve yetenekler bile sizin bilinciniz ve inançlarınız kadar önemli değildir. Çünkü sizin eğitiminizi ve yeteneklerinizi yürüten bilinciniz ve inançlarınızdır.
Spor arabalar, evler ve para refahı oluşturmaz. Onlar refahın semptomlarıdır. Gerçek refah bunları elde eden kişinin zihinsel durumudur. Benzer şekilde, paranın, malların ve diğer şeylerin yokluğu da yoksulluk değildir. Bunların yokluğu yoksulluk durumunun koşuludur. Yoksulluğun kendisi de basitçe bir zihin-durumudur.
Bu ya duyacağınız en korkunç şey ya da öğreneceğiniz en özgürleştirici anlayış biçimi. Son sözünüz bu olsun ve bolluk için doğru yoldasınız demektir. İki insan aynı olaya hiç bir zaman aynı şekilde bakamaz. Birisi bir tehdit görebilirken, diğeri bir fırsat görür. Size bir iş fırsatına katılma şansının önerildiğini düşünelim. Buna bir dizi farklı şekilde yaklaşabilirsiniz. Yalnızca zengin olma fikriyle büyülendiğiniz için, hiç araştırma yapmadan, körü körüne atlayabilirsiniz. Kötü bir duruma düşüp çok para kaybedebilirsiniz. Ya da, ikinci senaryo, alacağınız herhangi bir miktar için şimdiden çok geç olduğunu fark edebilirsiniz. Kıdemli kişilerin tüm kıymetli payları aldığını fark edebilirsiniz ve muhtemelen öneri gerçek olmak için fazla iyidir. Böylece IBM‘i hisse başına 10 dolara satın alma şansını başkasına bırakırsınız. Size bir durum önerildiğinde başka bir senaryo da gerçekleşebilir; Kendinize güveniniz vardır, öneriyi ayrıntılı incelersiniz ve sağlıklı Bir karar verirsiniz. Buna nasıl tepki vereceğiniz neredeyse tamamen sizin zihinsel durumunuz tarafından belirlenir. Hayattan ne bekliyorsunuz. Refahınızı hayata geçirmek için kullanabileceğiniz tüm araçlar arasında zihniniz en güçlü olanıdır.
Aslında, bencillik sizin manevi ayrıcalığınızdır. Çoğu insan size ahlaki zorunluluğunuzun, çoğunluğun çıkarını bir Kişinin çıkarının önünde tutmak olduğunu söyleyecektir. Kendinizi ‘daha büyük bir hayır’ için kurban etmelisiniz. Bu düşünce sizin özgüveniniz, refahınız ve hayatınız için zararlıdır. Tanıdığınız ya da tanımadığınız başkalarının hatırına kendi mutluluğunuzu feda etmek, size ve başkalarına, kendi ilgi ve özeniniz için bile küçük ve değersiz olduğunuzu kanıtlar. Bu aslında insancıl değildir ve sizi zihinsel olarak hasta eder. Kendi kurtuluşunuz ve mutluluğu kovalamanız değer sisteminizin temelini oluşturmalı. Hayatınızı kendi değerlerinizle, kendi standartlarınız yönünde ve kendi zevkiniz için oluşturmak. Bundan azı size zararlıdır. Ve bireye zararlı olan herhangi bir şey aslında bütün olarak topluma da zararlıdır.
Refah içindeki insanlar eşyaları adil bir değer karşılığında satın Almak için hiç bir zaman endişelenmezler. Bir tasarruf önerildiğinde reddetmezler ama satın alma kararlarını dayandırdıkları asıl temel bu değildir. Pazarlık etme taktikleri, kupon arama veya bir avantaj yakalama üzerinde yersiz çaba harcamak yerine, zamanlarını daha fazla değer yaratmaya harcamayı tercih ederler ki bu da daha çok bereketi çeker.
İnsanlar yoksul kesimlerin varoş ya da gettolar olduğunu ve orada Refahın olmadığını düşünür, ama durum böyle değildir. Refah eterlerdedir, bizi her yerde sarmalar, eksikliğin bariz göründüğü yerlerde bile. Orada Refah olmadığından değil, insan onu hayata geçirmediğindendir. İlkel insanlar güneşin her gece dünyayı terk ettiğini, bırakıp gittiğini düşünürlerdi. Aslında dünya güneşe sırtını dönmektedir. Refah için de aynı şekilde olur. O bizi hiç bir zaman terk etmez. Ama bazen biz yönümüzü çevirir, ona sırtımızı döneriz.
Evrendeki her şeyi eşit ve zıt bir kuvvet dengeler. Erkek ve dişi, yin ve yang, pozitif ve negatif. Tüm adil muameleler kazan-kazan prensibine ya da başka şekilde söylersek, değerlerin adil değiş-tokuşuna dayanır. Şimdi burada eklemeliyim ki negatif terimini örneği netleştirmek amacıyla kullanıyorum. Gerçekte, bu dünyayı yaratan gücün pozitif ve iyi olduğuna inanıyorum. Negatif ya da kötü olarak etiketleyebileceğimiz şeyler kötü bir Tanrı ya da evrenden değil bizim o iyiye kendi tepkilerimizden kaynaklanırlar. Süpermarket yolunda tekeriniz patlarsa, muhtemelen bunun kötü olduğunu düşünürsünüz. Ama (kızını üniversiteye göndermeye çalışan )tekerlek dükkânının sahibi bunu iyi olarak görebilir. Dişlerimin eğriliğini negatif olarak düşünmeyi seçebilirdim. Ama diş tellerimi yapan dişçinin bakış açısı farklı olabilir. Kış kötü ve yaz iyi değildir. Ve ilkbaharın kötü sonbaharın iyi olması gerekmez. Sadece oldukları gibidirler. Ve biz herhangi bir şeyin bize bir anlam ifade etmesi için zıtlıklara ihtiyaç duyarız. Öyleyse buradaki nokta neyin iyi ya da kötü olduğuna dair felsefe üretmemek ya da etiketlerle kendimize taraf seçmemektir. Önemli olan hiç bir şeyin bedava olmadığını, her şeyin adil bir değer alış-verişiyle geldiğini anlamanızdır. Her şeyin.
Parasız insanların genellikle parayı çevreleyen bir negatif enerjileri Ve anlam yüklemeleri vardır. Para gerektiren şeyleri nasıl yapamadıkları konusunda takıntılı olurlar. Zengin insanların parayla çok pozitif bir işbirliği vardır. Onu, onlara getirdiği özgürlük, zevk ve keyif anlamında ele alırlar. Parayla olumlu bir işbirliği onu size çekerken, olumsuz bir işbirliği yapmak onu sizden uzaklaştırır.
Ve sadece bitirmeniz yetmez, doğru yapmış olmanız ve yapabileceğinizin En iyisini ortaya koymuş olmanız gerekir. Refah dolu bir hayat, her biri sizi büyüten, yeteneklerinizi geliştiren, bilincinizi genişleten görevler dizisidir. Bilinciniz büyüdükçe, sizin yaptığınız etki de büyür. Böylece onları karşılama yeteneğiniz arttıkça sorumluluklarınız artar. Daha büyük bir çemberi etkilemeye başlarsınız ve bu da daha büyük refahı size doğru çeker.
Maalesef, yığınların büyük kısmı sessiz bir çaresizlik olan yaşamlarını zorla sürdüren hasta, yoksul ve mutsuz insanlar. Her günü, kendilerine söylenen ve yapmaları beklenen şeyleri yaparak zor ve tatsız geçirirler. Nasıl düşüneceklerini bilmezler. NE düşünecekleri kendilerine o kadar uzun süredir söylenmiştir ki artık NASIL düşüneceklerini bilmiyorlardır. Eğer başarmak istiyorsanız aykırı, karşı çıkan, kendi kafasının dikine giden biri olmaya ihtiyacınız var. Ama bunu yapmak için, eleştirel düşünmeye yatkın olmanız gerekir. Bu bir sürünün yapabileceği bir şey değildi. Çoğu insanın o çaresiz yaşamları yaşamasının sebebi fark etmeye yetersiz olmalarıydı. Bill Gates’in trilyoner olmasının nedeni başkalarının fark edemediklerini fark etmesidir. Okuduğunuz ve duyduğunuz şeyleri sorgulayın. Sürünün neden öyle düşündüğünü analiz edin. Ve farklı düşünün.
Siz büyüdükçe, bilinciniz gelişir. Bilinciniz geliştikçe, kendinize daha çok refah ve bereket çekersiniz. Burada kısa yollar yoktur. Güvenilen ve büyük refahla kutsanan bir insan olmak için gerekli kişisel gelişimi yapmaya istekli olmalısınız.
‘Dua ederken, bir yandan da harekete geç.’ denir. Evren ışığı size sağlar ama hala elektrik düğmesine basmak zorundasınız. Refahı planlamak iyidir, ama hala sadece planlamadır. Bir kez olumlamalarınız planlandığında, hareket planınızı oluşturun.
Bu, refahın boşluk prensibinin bir koludur. Başkaları hakkında dedikodu yaptığınızda onların sıkıntılarını izlemekten zevk alan birisi haline gelirsiniz ve bunun için bir karma borcuna girersiniz. Bu aynı zamanda halkın eğlencesi için insanların cehaletini sömüren televizyon realite şovlarını izlediğiniz zaman da geçerlidir.
Refaha en büyük engellerden biri intikam, dargınlık ve incinmeye tutunan insanlardan gelir. Refah bunları taşıyan bir kalpte var olamaz. Bu duygulara tutunmak sadece onları taşıyan insanı üzer ve refahı ayrı bir yerde tutar. Hayatınızda size kötülük yapan herkesi bağışlamalısınız. Ve özellikle birini daha bağışlamalısınız. Kendinizi. Kendinizi bağışlayamazsanız, bolluğu kabul edemezsiniz.
Yaşamda tesadüfler yoktur ve bu refahla ilgili kitap serisini bulmanız da bir rastlantı değildir. Siz vizyonu olan bir insansınız ve bu kadar ileri gidemezdiniz. Kendinizi refah yasalarının nasıl işlediği konusunda eğittiniz. İnsanı mecbur eden bir hayali olan birinin aslında evreni isteğine yönelttiğini biliyorsunuz. Bolluk içindeki refahı hayata geçirmek, onu yöneten sırları öğrenmekten geçer. Sizin henüz yapmış olduğunuz şey. Peşinden gidin!
Gelen Aramalar: karşıdaki kişinin yalan söylediğini nasıl anlariz Tags: hollywood florida, manset, refah, zenginCategory: Geliştiren Yazılar, Kişisel Gelişim, Para Sanatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder