15 Aralık 2012 Cumartesi

Aytaşım

İlk aytaşımı çocukluğumda çok sevdiğim bir arkadaşım hediye etmişti. Bütün çocukluğum boyunca Urla’ da herkes uyuduktan sonra saatlerce Dolunay’ı seyreder, konuşur, Ay’ a gitmenin yollarını arardım. İlk aytaşı bana geldiğinde Dolunay’da yıkandıktan sonra daha çok parladığını fark ettim, sonraları bunun aslında bir ritüel olduğunu öğrenecektim. Beraber uyuduğumuz ilk gece hem rüyalarım harikaydı hem de çok erik yemekten müzdarip midemin ağrısı geçivermişti.

2000 Temmuzunda da bir Üstade ile karşılaşmıştım. Benim için çok önemli kapıları açılmasına vesile olacağını belki de çok bilmiyordum ilk gördüğümde onu… Hayatım için hem önemli kararlar vermek üzereydim hem de Ruhsal Yolculuğumda önemli kavşaklardan geçiyordum, Rüyaları araştırmaya toplamaya başka eğitimler almaya başlamıştım. Bir sohbete davet edilmiş fakat biraz geç kalmıştım arkadaşlarım bana çok bozulmuşlar. Üstadın bu tür durumlara çok dikkat ettiğini söylediler, çok sorun olacaksa katılmayabileceğimi söyledim ve gitmek üzereydim ki içerden yumuşak bir ses geldi, sanki bir şarkının sözleri gibiydi, “Kapı sana açık gelmek ister misin” dedi biri… Bir hamleyle başımı kapıdan içeri uzattım, uzun beyaz elbiseli kızıl saçlı bir Kadın çember şeklinde oturmuş insanların arasından gülümseyerek bana bakıyordu elinde Kocaman beyaz parlak bir aytaşı vardı, hemen içeri girdim, aralarında yaşça en küçük bendim, arkadaşlarımın özür mazeret demesine izin vermeden Lütfen dedi aynı melodik ses ile… Neden geç kaldığın önemli değil gelmen önemli dedi. Dilim tutulmuştu ve hem Kadının güzelliğine hem de aytaşına kilitlenmiştim.

Toparladım, uyuya kaldım uykuyu severim rüyamdan dönmek istemedim dedim ben de gülümseyerek… “uykucu kedi” diyerek cevap verdi. Şaşırmıştım bu insanlar benim çocukken kendimi kendi sandığımı, rüyalarımda kedi olarak dolaştığımı bilmiyorlardı. Hemen gardımı alabilirdim, belki hipnotize falan olacaktım. Ama aytaşı o kadar güzel parlıyordu ki kalkıp gitmek ile kalmak arasında üç saniye düşündüm, istersem gidebileceğimi hissettim vazgeçtim, ama hala ayaktaydım, ben tam çemberin içinde olmalı mıyım diye düşünürken… Aynı melodik ses “Gelmek istersen çembere girebilirsin” dedi.

İlk Çemberime ben de o an adım attım, karşısında bir yere oturdum. Üstat Şamanizm, Enerjiler, Pagan Kültü ile ilgili pek çok farklı kültürden ritüelleri anlattı, nedense tanıdıklık hissi vardı bu anlatılanlarda… Gözlerimi aytaşından ara ara ayrılabildiğinde not alıyordum, göz göze geliyorduk, kulaklarımı açmış ilgiyle dinliyordum. Anlatımların sonunda bir meditasyon yapmayı önerdi,

Çember toparlandı, herkes yerleşti, biran herkes bana baktı, sanki baştaki kaçıp gitme duygumu biliyorlardı, “Buradayım Buradayım Kaçmıyorum” dedim.” gülerek… Bir kahkaha koptu. Çember meditasyonuna hazırlanırken, bir şey eksik gelmeye başlamıştı bana… Üstade’ye baktım göz göze geldiğimizde başıyla evet dedi, odanın içinde bir yerlerde adaçayı, defne, ökseotu buldum, toprak bir tasın içine yerleştirdim, tası çemberin ortasına koydum, beyaz bir mum yaktım, yerime oturdum, bunu nasıl bildiğimi bilmiyordum ama biliyordum. Ben yerime oturduktan sonra Üstade Kocaman aytaşını toprak tasın yanına gümüş bir kapta suyun içine yerleştirdi. Aytaşının ışığı çoğalmıştı. Işık çoğalırken meditasyona başladık, Nefesler, sakinleşme, gevşeme… Hangi arada ne kadar sürdü hatırlamıyorum.  Sadece aytaşına odaklanmıştım, derken sesini duydum. “Çember Bilgelik Çemberidir, Bilgeliğe yemin edenler Işıklardır, öğretmenlerdir” dedi. Bir rüya vizyondaydım. Ses devam etti “Bilgelik Yemini hatırla hizmet et çemberini aç” dedi. Olduğumda yerde sarsıldığımı hissediyordum Yukarı çekiliyor gibiydim önümde kocaman parlak bir ışık vardı, o ışığın içinden bir el uzandı, avucunda gümüş aytaşı bir yüzük vardı hemen çekip aldım. Tam o sırada bedenim acımaya başladı, gözlerim yanıyordu uyanma zamanı olduğunu anladım. Kendime geldiğimde sol avucumu sıktığımı fark ettim, elimi açtım baktım yüzük yok… Hissettiğim hayal kırıklığını anlatamam. Başımı kaldırıp Üstade’ye baktım. Gülümsedi, O senindir, sadece görünür kılmak için zamana ihtiyacın var, Işığını göster dedi. Uzun uzun bakı bana… Gülümsedim ama kendimi eksik hissediyordum. O günden sonra bir yıl boyunca beraber pek çok çalışma meditasyon yaptık. Anadolu’da pek çok yere gittik beraber… Bir Avrupa Ülkesinde yaşadığını biliyordum, gitmeden önceki meditasyonun sonunda bizi tekrar göremeyeceğini söyledi. Gerçekten bir daha görüşmedik dünyadan gittiğini öğrendiğimiz günün gecesinde çalışmalara katılanlar rüyamızda şarkı söylediğini duymuştuk o kadar… Son gün herkes ile tek tek konuştu. Bana sıra geldiğinde pek çok şeyi konuştuk vizyondaki yüzüğü sormak istiyordum ki cevap verdi, “O yüzük sende, yürüdükçe hatırlayacaksın yürüdükçe göreceksin ve sana gelecek o senin bilgeliğindir” dedi yine gülümseyerek…

Yaşamım boyunca Üstad ve Üstadelerim oldu, çok güzel insanlarla karşılaştım, hem maddede hem manada çok güzel hediyeler aldım. Yaklaşık üç yılda bir aytaşı hediyeler aldım. İlk aytaşım benimle beraber bütün ev taşımalarıma eşlik etti, yatağımın kenarında duruyor. Sonraki Kocaman, kitabımın yazılmasına eşik ediyor, Eşim bana parlak bir aytaşı bir kolye hediye etti, bir dostum aytaşı bir bilekliği kendisi hazırladı hediye etti. Aytaşlarının tamamı yaklaşık doğum günü zamanlarımda hediye geldi. Hem lunatik bir Yengeç olmam hem de aytaşını sevdiğimi bildiklerini biliyorum. O vizyonda gördüğüm aytaşı yüzüğü beklemeyi unutmuştum bile…

Bu yıl doğum günüm Yeniay zamanına denk geldiği için inanılmaz mutluyum, bol bol diledim, herkes için diledim, bana emek verenlere teşekkür ettim içimden… Evren bilir ne edeceğini. Derken doğum günümden birkaç gün sonra çok sevdiğim bir arkadaşıma kısa bir süre için uğradım Sohbet sırasında “Bu senin” diyerek önüme kırmızı bir keseyi bıraktı, önce içinden aytaşı bir kolye çıktı, tam teşekkür ederim derken...

Yüzük… 12 yıl sonra vizyonumdaki yüzüğün aynısı ne eksiği ne fazlası…

Etrafı sekiz parça işlenmiş gümüş içinde Parlak Kocaman bir aytaşı yüzük…

Gözlerim doldu, boğazım yandı, Teşekkür ederken sadece ona değil herkese, her şeye teşekkür ediyordum, yüzük elimde bir yudum su içtim, parmağıma taktım önce birazcık bol geldi tekrar çıkarıp taktım tam oldu. Ağlarken gözyaşlarım yüzümü yakmıyordu bal tadı vardı. Aytaşı yüzük 12 yıl sonra artık görünür olmuştu.

Doğru yerde olduğunu teyit etmekten başka bir şeydi bu,

Hayat Amacımda Yürüyorum bildiğim hep bildiğimde hep yaptığımda yürüyorum.

Oldum değil Oluyorum Yolumdaydım Yoldaydım.

Bunları paylaşmayı parmağımda Aytaşı yüzüğümle yazarak bitiriyorum,

Gecenin Gümüş Kraliçesi Yeniay Gecenin Ortasında Parlıyor,

Bütün Çemberler Işıkla Aydınlansın, Her yerde Kızkardeşlerin Şarkıları Yankılansın…


kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

acı affetme Affetmek aile akıl Alglamada Anlatm Aramak ARINMA Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar Bahar başkaları Bayram beden Beden dili Bedensiz BEREKET beyin Beyinde Beyni Beynin Beyniniz bilgi bilim bilimsel bilinci Bilincine bilinçaltı Bilmek birey Bitkisel bolluk BOLUK Burak cümle çekim dalga damla Davet Deerlerimizin degerli Deniz Depresyonun DERSLER Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi düşünce Egoist egzersiz EGZERSZ ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu evlilik evren fayda FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe fizik fiziksel Fregoli frekans garip GCJoseph Gcyle geçmiş Gelecek geliim gerçek GERDE gerilim Gidecek Gizemli gizli güven güzel harika Hasta hastalık Hastalklar Hayal Hayallerinizin hayat Hayata HAYIRLI Hikaye Hiperaktivite Hipnozu hissederim Holografik Hologram Hoşgörü hoşgörüsüzlük huzur huzurlu Illuminati ilâc ileti İletişim inanç insan insanlar Kabala Kadim kaos Karanlk kavga kelime Kelimeler Klasik korku Korkular KORUMA Korunma Kristaller kuantum Kuantum Fiziği kurallar Kyamet liste LKLERMZ madde Makbul MEKTUP Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler mucize Mucizeleri MUTSUZ NAMASTE Nazar Nefret neşe Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel Paranormal Patolojik Peeling Peinden pozitif POZTF Pratik PRATK PROGRAMLAMA Psikoloji psikolojik Quantum Düşünce Rahat RAHATSIZLIIMIZ refah Reformist Romantik ruh Ruhsal sağlık Sanat seniz sevgi sıkıntı sistem Sonsuz sorumsuzluk sorun sorunlar Stres Sufizm suyun şifa şükretme tabiat tedavi Tehlikeli teori Terapi tesadüf toplum Uymasn üzüntü zaman Zarar zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel