21 Haziran 2015 Pazar

Bolluk Bilinci Nedir?

Bolluk bilinci, bireyin, maddi ve manevi anlamda daha fazla elde etmesine yönelik, özvarlığının zenginlik ile ne derece uyumlu olduğunun farkındalığına ulaşması ile birlikte, zihin haritasının, maddi ve manevi zenginliğe giden yolda engel teşkil etmesinden ziyade zenginliğe giden yolda en doğru karar ve davranışların, benimsemesine yönelik zihinsel zemini hazırlayan pozisyon veya durumda olması halidir.

NLP ve psikanalitik çalışmalarının bulguları, bize, bireylerin başarılı veya başarısız (zengin veya zengin olmamayı) farkında dahi olmadan, yaşam serüvenlerinde karşılaştıkları tecrübe ve söylemler doğrultusunda öğrendiklerini göstermişlerdir. Evet!. Başarısızlık öğrenilmektedir.

Söz konusu öğrenme süreci, bireyin, ilgili konuyla ilgili, yaşamında edindiği tecrübe, kültürel söylemler sonucunda, bilinçaltı seviyesinde oluşturduğu düşünce kalıpları ile ilişkilendirme yapması çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bunun anlamı şudur: maddi zenginliği, çoğumuz istiyor gibi bir izlenmim versek de, gerçekten istemiyor olabiliriz.

Yapılan hipnoz-terapi ve seanslarında, ortaya çıkan istatiksel sonuç şu şekildedir. Bir çok birey, zengin olmaktan, bilinçaltı seviyesinde korkmaktadır, ve aslında yaşamı boyunca karşısına çıkan fırsatları görmezden gelir, görmezden gelemeyeceği zamanlarda ise durumu sabote ederek, başarıya gitme olasılığı olan yolu farkında bile olmadan baltalar.

Bolluk Bilincini Yok Eden Unsurlar

Bireyler, doğdukları günden başlamak üzere, dünya veya toplumsal değer ve söylemleri benimseyerek sosyalleşme prosedüründen geçmektedirler. Bir diğer deyişle, bireyin, saf zihin haritası, dünya kodları ile yeniden şekillenmektedir.  Birey, doğduğu gün, bilinçsiz bir şekilde, özvarlığınla bir bütün olarak varlığını sürdürür. İnsanın özvarlığı ise, korku, özgüvensizlik, kusurdan çok uzaktır. Hiç bir bebek özgüvensiz doğmaz, özgüven eksikliğini edinir.

Aynen özgüven sorunununda olduğu gibi, bolluk bilinci de, özvarlıkla uyumlu halde olmasına rağmen sosyal, kültürel ve bireysel tecrübelerden etkilenerek, olumsuz kodlamalara maruz kalır.

Toplumsal söylemler; zenginliğin kötü bir olgu olduğuna dair işaretler barındırarak, bireyin zenginlik olgusu ile negatif söylemleri, zihin haritasında ilişkiendirmesine sebep olabilmektedir. Özellikle, Türkiye gibi “fabrikatör babası”, isim kalıbının yerleşmiş olduğu bir toplumda zenginlik ile ilişkiendirilen söylem kalıpları pek bolluk bilincinin sürdürülmesi veya oluşmasını motive edici unsur grubu değildir. Başarılı olmuş bir bireyin, arkasından, birey ile ilgili olumsuz sıfatların zikredilmesi, söz konusu olumsuzlukları işiten bireylerin bolluk bilincini aynı şekilde baltalamaktadır. “Olumsuz sıfatların zikredilmesini meşrulaştıran unsur ise, toplumsal söylemlerin kendisidir. Bu tip toplumsal söylem kalıplarını örneklendirebiliriz, fakat burada önemli olan nokta, genel toplumsal söylemlerin bolluk bilincini yok etme kapasitesi gerçeğine vurgu yapmaktır.

Eğer hedef olarak, bolluk, zenginlik olgularının, değeri, toplumsal söylemler doğrultusunda azaltılırsa ki, kolektif toplumlarda sık karşılaşılan bir durumdur, söz konusu hedef için katlanılması gereken külfet de, birey tarafından göreceli olarak bir o kadar yüksek algılanacaktır. Bu durum ise, bireyin yaşamı süresince, zenginliğe veya başarıya gitme olasılığı arz eden bir çok fırsatı değerlendirmemesi ile sonuçlanacaktır.

Bir diğer deyişle, toplumsal zihin haritası, bireysel zihin haritasını, bireyden bireye değişik seviyelerde etkilemektedir.

Bireysel Tecrübeler: Birey, bolluk veya zenginlik olgusu ile olumsuz tecrübelerden doğan çıkarımsal söylemleri, bilinçaltına ekebilmektedir. Örneğin, ebeveynlerinden birisinin, bir başarıya imza atması sonucu, ailede gerçekleşen kavga veya ayrılma durumlarına şahit olmak, bireyin başarı ile aileiçi çatışmayı yoğun bir şekilde zihin haritasında ilişkilendirmesi ile sonuçlanabilmektedir ki, bu durum bireyin bolluk, zenginlik, başarı gibi hedeflere verdiği değeri negatif anlamda etkileyebilmektedir. Bir diğer deyişle, bireyin znginliğe veya başarıya karşı algısal duruşu, bolluk bilincini olumsuz etkileyecek şekilde şekillenmektedir.

Muhafazakar Zihinsel Eğilim: Psikanalitik araştırmaların bulguları, bize, insan beyninin muhafazakar olma eğilimli, cimri bir yapı çerçevesinde çalıştığını göstermiştir. Bunun anlamı ise, beynin, değişime karşı doğal bir direniş içinde olduğu gerçeğidir. Değişim bir risktir! Bu nedenle beyin, değişimi getirecek, karar ve davranış şekillerini, bireyin benisemesini zorlaştırıcı, psikolojik tepki verme sürecine girer. Söz konusu pskikolojik tepki, “iyi hissetmeme”, “sıkıntı” şeklinde kendini gösterir, ve bireyin yaşamında değişiklik yaratacak, karar ve davranışa mesafeli yaklaşmasını neden olur (sağlar). Eğer, daha yüksek refah seviyesi, daha zengin olmak, bolluk elde etmek, öenmli bir başarıya imza atmak; bunların hepsi birer değişimi beraberinde getirmektedir. Eğer bireyin, değişime karşı algısal duruşu, yoğunlukla muhafazakarlık lehinde işliyor ise, gerçekleşecek olan hedef hakkındaki algısal duruş da olumsuz olacaktır. Bunun sonucu ise, söz konusu hedefe giden yolda, motivasyon eksikliği veya süreci sabote etmek olacaktır. Değişim direnci, bireyden bireye değişiklik göstermekle beraber, değişimi daha onaylayıcı bir zihin yapısını elde etmek, bireysel bilinçaltı telkin çaışmaları ile mümkün kılınmaktadır.

Bolluk bilinci, maddi ve manevi, daha fazlasını elde etme hedefi doğrultusunda, uyumlu zihinsel zeminin varlığı ile eş anlamlıdır. Bolluk bilinci, insanın özvarlığının bir parçası olmasına karşın, dünya kodlarının, zihin haritasına olan etkisi nedeni ile, bireyin aleyhine işleyecek şekilde değişmesine neden olabilmektedir. Bir diğer deyişle, insan, bilinçsizce, bolluk bilinci ile doğar, bilinçsizce bolluk bilincinden uzaklaşır ve hedefi bollok bilincini iradesi ile tekrar elde edebilir. Bolluk bilincini, bireyler, zihinsel düşünce kalıplarını değiştirerek edinebilir.

Düşünce kalıplarının değişmesi, zenginlik ve bolluk olgularına karşı, algısal duruşu, algısal duruş ise karar ve davranışları, değişen karar ve davranışlar ise bireyin içinde bulunduğu gerçeği değiştirir.



Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

acı affetme Affetmek aile akıl Alglamada Anlatm Aramak ARINMA Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar Bahar başkaları Bayram beden Beden dili Bedensiz BEREKET beyin Beyinde Beyni Beynin Beyniniz bilgi bilim bilimsel bilinci Bilincine bilinçaltı Bilmek birey Bitkisel bolluk BOLUK Burak cümle çekim dalga damla Davet Deerlerimizin degerli Deniz Depresyonun DERSLER Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi düşünce Egoist egzersiz EGZERSZ ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu evlilik evren fayda FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe fizik fiziksel Fregoli frekans garip GCJoseph Gcyle geçmiş Gelecek geliim gerçek GERDE gerilim Gidecek Gizemli gizli güven güzel harika Hasta hastalık Hastalklar Hayal Hayallerinizin hayat Hayata HAYIRLI Hikaye Hiperaktivite Hipnozu hissederim Holografik Hologram Hoşgörü hoşgörüsüzlük huzur huzurlu Illuminati ilâc ileti İletişim inanç insan insanlar Kabala Kadim kaos Karanlk kavga kelime Kelimeler Klasik korku Korkular KORUMA Korunma Kristaller kuantum Kuantum Fiziği kurallar Kyamet liste LKLERMZ madde Makbul MEKTUP Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler mucize Mucizeleri MUTSUZ NAMASTE Nazar Nefret neşe Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel Paranormal Patolojik Peeling Peinden pozitif POZTF Pratik PRATK PROGRAMLAMA Psikoloji psikolojik Quantum Düşünce Rahat RAHATSIZLIIMIZ refah Reformist Romantik ruh Ruhsal sağlık Sanat seniz sevgi sıkıntı sistem Sonsuz sorumsuzluk sorun sorunlar Stres Sufizm suyun şifa şükretme tabiat tedavi Tehlikeli teori Terapi tesadüf toplum Uymasn üzüntü zaman Zarar zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel