27 Haziran 2015 Cumartesi

Akıl Oyunları – Bilinç ve Bilinçaltı

Bilinçaltı ile Bilinç arasındaki ilişki ve bunlar arasındaki güç dengesinin insan davranış ve kimlik tanımlaması üzerindeki etkisi ile ilgili doğrulayıcı bulguların ortaya çıkmasının ardından “bilinci” bir tüzel kişilik olarak değerlendirmeye başlayan psikanalitik yaklaşım, bilincin farklı koşullar altındaki davranış eğilimlerini araştırmaya başladı.

Biinçaltı Diyarının Koruyucu Bekçisi: Bilinç

Genel Prensipler çerçevesinde “bilinç” bilinçaltı diyarının muhafızı şeklinde davranmaktadır.

Bilinçaltı diyarı, tüm yabancılara açık, liberal yapısıyla ünlü, özerk bir bölgedir. Fakat bağlı olduğu üst otoriter yapı –bilinç – bilinçaltı diyarını korumakla yükümlü, ego adlı askeri birliklerden oluşan bir bütündür. Bilinç, yabancıların, bilinçaltı diyarına geçiş yapmasında yüksek kriterleri olan muhafazakar bir yapıya sahiptir.

Her ne kadar bilinçaltı, ego (bilinç) tarafından muhafaza edilse de, bilincin kendisi, bilinçaltında var olan söylem bütünlerinden etkilenmektedir. Bir diğer deyişle, zamanında bilinci aşarak bilinçaltına ulaşmayı başaran tüm yabancıların, ortak oluşturduğu söylem havuzları, bilincin bugünkü yeni yabancı mesajlara karşı duruşunu belirlemektedir. Bilinçaltında var olan söylem şablonları ile zıtlık arz eden, yabancı mesajlarla karşılaşılması durumunda bu mesajlar farklı yöntemlerle sınır dışı edilmeye, veya sınır içi hapishanelere yerleştirme gibi taktikler uygulayarak var olan yapı ve duruşu koruma eğilimini devam ettirmektedir.

Bilinç, varolan sistemin muhafızlarıdır, değişim ve dinamizmi yavaşlatarak veya durdurarak yapıyı herhangi bir riske karşı korumakla yükümlü bir fonksiyon veya zihin katmanıdır.

Elbette her madalyonun bir diğer yüzü vardır. Muhafaza fonksiyonunu yerine getirme uğruna; bilinç farklı savunma mekanızmaları geliştirmektedir. Aşağıda bahsedeceğim bu savaş taktikleri, her ne kadar bireyin kısa vadede ruhsal yapısını korumaya yönelik girişimler olsa da, orta ve uzun vadede bireyin mutluluk ve başarılını baltalayan bir bilinçaltı çöplüğü oluşturmaktadır.

Bilincin Oyunları

Bastırma: Bilincin yüksek tehdit şeklinde algıladığı herhangi bir olguyu, bu olgu ile ilişkili uyaranı veya yaşamında tecrübe ettiği travmatik deneyimleri, bastırma mekanızmasını kullanarak tamamen unutma yolunu tercih etme eğilimi ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, bilinç, ilgili uyarıcıları bilinçaltının öylesine derinliklerine atar ki, birey söz konusu olguyu hatırlayamaz

Vaka 1: 34 yaşındaki bir kadın uçak korkusu (uçma fobisi) yüzünden ailesi ile birlikte Antalyadaki yazlıklarına giderken uçak yerine otobüsü tercih etmek durumunda olduğundan şikayetini dillendirmiştir. Yapılan  hipnotik çalışmalarda, kadının, çocukluğuna giderek, 8 yaşında gördüğü bir uçak kazası sonucu ölen ebeveynleri ile ilgili rüyanın bilinçaltına itildiği gerçeği ile karşılaşılmıştır.

Gerçek dahi olmayan bir rüya tecrübesinin, bilinç tarafından tehdit şeklinde algılanmış ve bastırma mekanızması devreye girmiştir. Bilinç söz konusu rüyayı travmatik tecrübe şeklinde sınıflandırıp, bilinçaltının hapishanesine atmıştır.

Vaka 2: Erkek arkadaşları ile oldukça sosyal olan 26 yaşındaki genç bir erkek, karşı cinsin bulunduğu ortamlarda konuşma zorluğu çekmektedir. Sesi çatallaşmakta, kalbi hızlı çarpmakta, terleme ve genel olarak aşırı heyecan hali yaşamaktan şikayetçi. Söz konusu erkek, bu durumdan dolayı, hoşlandığı kadınlarla iletişim kuramamakta ve soğuk bir birey şeklinde algılanmaktadır. Bu durumun farkındalığında olan erkek, durumun nedenini bilememektedir. Çağrışım yöntemi kullanarak bilinçaltına inilen erkeğin; 7 yaşında tanık olduğu teyzesi ile sevgilisinin evlenme düğün seromonisinde yaşanılan ve ölüm ile sonuçlanan bir dizi negatif olaylardan ve 15 yaşında hoşlandığı bir kızın onu reddetmesinden ne derece etkilendiğini ortaya koymuştur.

“Her reddedilen bireyin fobi ile sonuçlanması söz konusu değildir, zira her bireyin zihin haritası, herhangi bir reddedilmeyi kendine yüksek bir tehdit şeklinde algılamaz. Bu nedenle bastırma mekanızmasını devreye sokmaz”

Bastırma mekanızması, kısa vadede (travmatik durumun gerçekleştiği an) bireyi tehditten korusa dahi, orta ve uzun vadede bireyin yaşamında oumsuz etkileri ortaya çıkabilmektedir.

Fobilerin (sebepsiz korkuların) neredeyse tümü; bastırılmış negatif tecrübelerden meydana gelmektedir.

Reddetme: Bilincin, savunma mekanizması çerçevesinde uyguladığı reddetme stratejisinde, tehdit şeklinde algılanan veya kaygı yaratan bir durumun varlığını reddetmeyi tercih ediyor. Burada dikkat edilmesi gereken unsur; birey her ne kadar herhangi bir olgunun varlığını yok saysa da, bilinçaltı objektifliğini koruyor olgunun gerçekliğinin farkındadır. Bilinç ile bilinçaltı arasındaki bu görüş farkı ise, bireyin, zamanla biriken reddedilmiş gerçekler sonucu ruhsal sıkıntı yaşamasına neden oluyor.

Vaka 1: Kimliğini, iyi notlar alan, çok çalışkan biri şeklinde geliştiren ve bununla övünen bir bireyin; kendisinden hiç beklenmedik şekilde aldığı başarısız sınav notunu yok sayarak, sorunun başka bir noktadan kaynakladığı düşüncesine eğilmesi reddetme stratejisine bir örnektir. Birey, kötü notun ona ait olmadığına, öğretmenin sınav kağıtları karıştırdığına kendisini inandırır. Burada da dikkat edilesi gereken nokta; bilincin reddetme stratejisi doğrultusunda, gerçek olgunun yerini doldurabilecek farklı, az çok meşruluğu olan bir senaryo kurup buna inanması gereğidir.

Vaka 2: Bir anne; 24 yaşındaki oğlunun aşırı dozda uyuştucu alım nedeniyle hastaneye kaldırıldığını telefonda öğrenmekte ve igili olaydaki uyarıcının oğlu olduğunu reddederek hastaneye gitmemiştir. Oğlu hakkında, zihin haritasında, bu olayla bağdaştıramdığı, zıtlık arz eden tanımlaması nedeniyle, gerçekleşen olayı kendi zihin haritası tanımlarına bir tehdit olarak algılayarak durumu reddetme eğilimini göstermiştir. Olaydan 3 yıl geçmiştir ve anne hala gerçekleşen durumu yok saymaktadır.

Yukarıdaki örneklerden de görülebileceği gibi, bilinç, zihin haritasında bulunan söylem şablonları ve varayımları ile aşırı zıtlık arz eden uyarıcılarla karşılaştığı zaman, söz konusu uyarıcılardan gelen mesajları imha etme girişiminde bulunarak, kendisini korumaya çalışmaktadır. Fakat bu durum bireyin uzun vadede ruhsal dengesizlekleri ile sonuçlanabilmektedir.

Vücudumuzun, mikroplarla karşılaştığı anda, vücut ısısını arttırarak (ateşin çıkması) mikropları imha etmeye çalışması bir fonksiyondur. Fakat bu fonksiyonu fazlasıyla yerine getirmeye çalışması, vücudun havale geçirerek daha uzun vadeli kalıcı hasarlara neden olmasını ortaya çıkarmaktadır.

Aynen vücudun koruma mekanızması gibi, bilincin koruma mekanızması da, zaman zaman kendi kendine tehdit oluşturabilmektedir.

Yöneltme: Bilincin bir diğer savunma stratejisi ise dışarıdan gelen kabul edilmesi güç bir söylemin oluşturduğu sinir, kaygı, veya öfke enerjisini başka bir uyarana yönlendirerek boşaltım sistemini devreye sokmasıdır. Bu şekilde kısa vadede kendini korur fakat uzun vadede gerçek dışı yönlendirmeler sonucu sosyal ve özel ilişkilerinde başarısız olarak daha büyük hasarlara yol açar.

Örnek: İş yerindeki bir uyarıcı otoriterin sarfetmiş olduğu kabul edilmesi güç söylemlere karşılık, evdeki eş ve çocuklara meşru bir neden olmadan psikolojik, verbal veya fiziksel şiddet uygulanması.

Yansıtma: Bireyin kendisi ile ilgili bir gerçeğin (içsel gerçeğin) oluşturduğu kaygı nedeniyle, bilincin söz konusu durumu dışarıdan bir uyarana bağlayarak, sorunlu gerçeğin dışarıdakinin sorumluluğunda olduğuna kendini inandırarak, kısa vadeli rahatlama yaşama stratejisidir. İnsanların kendi iç çatışmalarında kullandıkları bir savunma mekanizma çeşididir. Kendisini başkalarında görme şeklinde de adlandırılır. Birey kendisi ile ilgili eksik, yanlış, kusur şeklinde algıladğı özelliklerini başka birisinde görme eğilimine girerek, dışardaki uyarıcıyı sözlü veya fiziksel cezalandırma yoluna girebilir.

Vaka 1 : Adli tıp kurumuna göre; bir çok cinayet vakaları, bilincin kendisi ile ilgili bir algılanan sorunu, başkalarında görmesi sonucu, cinnet geçirmeye kadar giden bir öfke haline dönüşmesi sonucu gerçekleştiğini bildirir. Bu durum genelde bireyin içsel gerçekleri ile toplum normlarının çatıştığı, fakat bireyin içsel gerçeklerini değiştirememesi (kendi gerçeklerinden kaçamaması) sonucu gerçekleşen bir savunma mekanızmasıdır.

Örnek: Eşcinsel birlikteliklerin kabul görmediği bir toplumda, eşcinsel olan bir bireyin, kendi kimliğinin bu parçasını kabullenememesi, aynı zamanda bu kimliğinden kaçamayarak, eşcinsel arzularını ikinci bir kişi ile gerçekleştirmesi sonucu, gerçekleştirilen ilişkiden dolayı kendini cezalandırma eğilimini ikinci kişiye yansıtarak, ikinci kişiye sözlü veya fiziksel şiddet uygulaması şeklinde gerçekleşir.

Vaka 2 : İş yerinde yeterli derecede katma değer üretemeyen bireyin, bu özelliklerinden dolayı işyerindeki diğer uyarıcıları, yeterli derecede performans gösteremediğine dair azarlama, bilincin  yansıtma mekanızması için örnektir.

Yukarıdaki örneklerden görülebileceği gibi, bilinç, muhafaza fonksiyonunu yerine getirebilmek için farklı savunma mekanızmalarını devreye sokmaktadır. Söz konusu akıl oyunları, aslında bilinçaltında yatan söylemlerle hem paralel, hem de onları koruma niteliğinde gerçekleşiyor. Bir diğer deyişle, bireyin bilinçaltı, bilincin koruma kriterlerini belirliyor, bilinç ise bu kriterler doğrultusunda hangi yeni, dışarıdan gelen mesajların uygun olmadığını tehdit seviyesine göre belirleyerek, gerek gördüğü durumlarda imha etme stratejileri geliştiriyor. Bilinç ile bilinçaltı çift taraflı bağımlılık içinde çalışıyorlar.

Bireyin bilinçaltı söylem kalıpları ile dışardaki gerçekler arasında büyük farkların oluşması, tehdit algılarının artmasına ve bilincin daha fazla savunma mekanizması uygulaması anlamına geliyor ki, bu durum bilincin kısa vadeli imha çalışmaları, bilinçaltını her geçen gün daha fazla, gerçek dışı olgularla doldurması ile sonuçlanıyor.

Bilincin muhafaza fonksiynu sonucunda oluşan birikim, çeşitli fobilere, özgüven eksikliği gibi kendini kabullenememe, bastırılmış suçluluk duyguları gibi başarı blokajlarının oluşmasına ve ruhsal dengesizliklerin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir.

Bu nedenle psikanalitik bilimi; bilinçaltı söylem şablonlarına, bireyin kendisinin hükmetmenin insan yaşam başarısı ve ruhsal sağlığı açısından önemi vurgulanır.

Bilinçaltı teknikleri kullanılarak, bilinç katmanında anlamlandırılamayan  veya çözülemeyen sorunlara, el uzatma ve anlamlandırma fırsatı günümüzün moden psikoloji biliminde ortaya çıkmıştır. Söz konusu bilinçaltı tekniklerinin kullanımı ile, bilinç ve bilinçaltı arasında oluşan farklılıkların, bireyin lehine yönlendirilmesi amacıyla bilinçaltına pozitif alternatif kalıpların ulaştırılmasıyla, tehdit algısının doğal seviyesine indirilmesi ve dolayısıyla bilinç savunma mekanizmasının bireyin kendisine zarar verecek derece artışının önüne geçmek başarı ile hedeflenmiştir.



Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

acı affetme Affetmek aile akıl Alglamada Anlatm Aramak ARINMA Aroma Astroloji Astrolojik Aynalar Bahar başkaları Bayram beden Beden dili Bedensiz BEREKET beyin Beyinde Beyni Beynin Beyniniz bilgi bilim bilimsel bilinci Bilincine bilinçaltı Bilmek birey Bitkisel bolluk BOLUK Burak cümle çekim dalga damla Davet Deerlerimizin degerli Deniz Depresyonun DERSLER Detoks Dikkat Dilek Disgrafi Disleksi düşünce Egoist egzersiz EGZERSZ ekmek eleştiri. öfke emsimizi enerji Enerjilerinin Epifiz Eruhunuzu evlilik evren fayda FAYDALANMAK FAYDALARI Felsefe fizik fiziksel Fregoli frekans garip GCJoseph Gcyle geçmiş Gelecek geliim gerçek GERDE gerilim Gidecek Gizemli gizli güven güzel harika Hasta hastalık Hastalklar Hayal Hayallerinizin hayat Hayata HAYIRLI Hikaye Hiperaktivite Hipnozu hissederim Holografik Hologram Hoşgörü hoşgörüsüzlük huzur huzurlu Illuminati ilâc ileti İletişim inanç insan insanlar Kabala Kadim kaos Karanlk kavga kelime Kelimeler Klasik korku Korkular KORUMA Korunma Kristaller kuantum Kuantum Fiziği kurallar Kyamet liste LKLERMZ madde Makbul MEKTUP Melek Merak Mevlana Mevlanann Mezar Mftolunun Moloküler mucize Mucizeleri MUTSUZ NAMASTE Nazar Nefret neşe Niyet ODAKLANMA Okuma Okyanus olacaksn olumlama olumlamas olumlu olumsuz para paralel Paranormal Patolojik Peeling Peinden pozitif POZTF Pratik PRATK PROGRAMLAMA Psikoloji psikolojik Quantum Düşünce Rahat RAHATSIZLIIMIZ refah Reformist Romantik ruh Ruhsal sağlık Sanat seniz sevgi sıkıntı sistem Sonsuz sorumsuzluk sorun sorunlar Stres Sufizm suyun şifa şükretme tabiat tedavi Tehlikeli teori Terapi tesadüf toplum Uymasn üzüntü zaman Zarar zeka zellikleri zenginlik zerine zihinsel